‘İrşat Dersim’de bir asimilasyon çalışmasıdır’

12 Eylül suçu: Dersim’i ‘ irşat’ ile ilgili konuşan, Alevi Dernek ve Vakıf yöneticileri, Alevilere yönelik Cumhuriyet tarihi boyunca “asimilasyon” politikalarının yürütüldüğünü, 12 Eylül’ün de ‘yarım kalmış bir projenin tamamlanması’ olduğunu savundular.

“12 Eylül özü itibariyle Alevilere karşı da yapılmış bir askeri darbedir” diyen Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Genel Başkanı Kemal Bülbül şunları söyledi: “Doğu İrşat Konferansları’ ifadesinin içindeki ‘irşat’tan kasıt ‘aydınlanma yaratmak’, toplumu modernize etmek, iddia edildiği gibi köylülükten kurtarmak gibi bir şey değildir, Türk-İslamcılığın sağlanmasıdır. Alevilikte ‘mürşit’ten gelen, ‘mürşidin marifeti’ anlamındaki ‘irşat’ 12 Eylül’’de Dersim’de asimilasyon, başkalaştırma, kendi kimliğine düşman etme, yabancılaştırma çalışmasıdır. Bu politika sadece 12 Eylül döneminde uygulanmadı; 12 Eylül yarım kalmış bir şeyin tamamlanması projesidir. O da Türk-İslamlaştırmak, Alevi kimliğini ortadan kaldırmak, etnik anlamda Türk kimliğinin dışındaki kimlikleri ortadan kaldırmak çabasını içermektedir. 12 Eylül’de izlenen politika sadece bu döneme ait bir politika değildir; Cumhuriyetin kuruluşuyla birlikte özelde Dersim’e genelde Alevilere uygulanan bir politikadır. Cumhuriyet daha kurulmadan önce Cumhuriyetin Alevilikle ilgili nasıl bir politika izleyeceğinin ip uçları ‘Koçgiri Katliamı’nda vardır. 12 Eylül aynı zamanda 1938’in devamı niteliğindedir. Cumhuriyet tarihi boyunca hükümetler, devletler kurumları, Diyanet İşleri Başkanlığı aracılığıyla yapılmak istenen asimilasyon, yok etme, katliam politikasının bir devamıdır. Bugünde bu politika devam ediyor.; Dersim’e yönelik ambargolar, cami yaptırmalar, Dersim Anıtı’nın yapılmasını engelleme çalışmaları bunun göstergesi.”

Zulmü görmeyenler 12 Eylül ile hesaplaşamaz

“Alevilere yapılan işkence ve zulmü görmeyenler 12 Eylül ile hesaplaşamazlar” diye konuşan Hacı Bektaş Veli Anadolu Kültür Vakfı Başkanı Ercan Geçmez ise şöyle konuştu: “12 Eylül bugün çok net anlaşılıyor ki, Alevilerin resmi din olan Sünniliğe dahil edilmesi projesidir. Sadece Dersim’e yönelik değil genelde birçok Alevi köyüne yönelik bir boşaltma, büyük şehirlere götürme ve orada Alevileri diğer topluluklarla karıştırıp Aleviliklerini ve inançlarını unutturmakla ilgili bir eylemdir. 12 Eylül’de Dersim’e vali olarak atanan Kenan Güven, Alevi dedelerini toplayıp başlarına imam hatiplerden, ilahiyatlardan fakültelerinden adamlar getirip ‘bu şekil dua vereceksiniz, vermezseniz çoluğunuzu çocuğunuzu içeri alırım’ diyen bir adamdır. O bölgedeki bütün Alevi dedelerine yönelik özel kurslar açtılar ve bunlar Diyanetle birlikte yapıldı. 12 Eyül’ün mağduru Alevilerdir; ama ne yazık ki Türkiye kamuoyu bunu görmek istemiyor sanki Sünni yurttaşlar, tarikatlar çok ciddi şekilde etkilenmiş gibi bir hava yaratılıyor. Oysa bugünkü tarikatların yüzde 80, 90’ı o güne 12 Eylül’ü desteklemiştir.” (radikal gazetesi)

EN SON EKLENENLER