Katliam Öyküleri?

kirklarin_direnisiMehmet SÖĞÜT

Yazar Fikret Güneş farklı bir yazar. Kitaplarında Alevi ve Kürt katliamlarını kendine eksen alır. Olanları adeta gözümüzün önünde canlandırır. İnsanların dramlarını okudukça nutkumuz tutulur. Yaşananlar yüreğimizi burkar. Ve insanlığımızdan utanırız.

Dersim, Maraş derken, sıra Çorum Katliamı’na gelmiş. Gitmiş mağdurlarla görüşmüş, onların anlattıklarını ve yaşadıklarını öyküleştirmiş. İyi de yapmış yazarımız.

Fikret Güneş’in “Kırkların Direnişi” adlı kitabı Ozan Yayıncılık’tan çıkmış. Öyküleri tanıkların anlatımlarından oluşuyor. Tanıkların söylediklerini edebi bir dille kaleme almış. Her bir öykü insanı derin hüzünlere sürüklüyor. İsterseniz biraz da Çorum’dan söz edelim.

Çorum’un aydınlık yüzü
Çorum denilince akla iki kişi gelir. Biri İbrahim Kaypakkaya’dır. O Çorum’un aydınlık yüzüdür. Haktan, hukuktan ve ezilenlerden yana olmuştur. Kemalizm ve Kürt sorunu noktasında yaptığı çözümlemelerle insanların içinde hayranlık uyandırmıştır. Ve Türkiye devrim tarihinin en cesaretli devrimcisidir. Düzenden tam bir kopuş içerisindeydi. Sistem de onu lime lime ederek intikamını almıştı.

Diğer Çorumlu ise Ebu Suud’dur. Kanuni döneminin şeyhulislamıdır. Alevilerin katli için fetvalar çıkartır. “Alevinin malı, canı ve namusu size helaldir”der. Ebu Suud’da Çorum’un kara yüzüdür. Canidir ve insanlıktan asla nasibini almamıştır. İşte Çorum olaylarında Ebu Suud’un kara kalpli adamları devredeydi. Ruhu dolaşmaktaydı Çorum’un üzerinde. Türk İslam sentezinin bir gereği olarak Aleviler ve Kürtler yaşamamalıydı. MHP’nin üst adamlarımdan Gün Sazak’ın öldürülmesinden sonra başlar olaylar. Alevi ve ezilen diğer kesimler ekmek derdindedir. Gün Sazak’ın öldürülmesiyle uzaktan yakından bir alakaları yoktur. Diğer şehirlerden Faşistler Çorum’a takviye edilir. Halbuki Çorum değişik milliyet ve inançlardan oluşmaktaydı. Ve insanlar birbirlerine saygılıydılar. Birkaç gün içinde nasıl insanlar birer vahşiye dönüşebildi?

Camilerimizi yakıyor! yalanı
Yukarıda sorduğum sorunun cevabını kitabı okudukça anlıyorsunuz. Söylenen yalan hep aynı, “Kızılbaşlar camilerimizi yakıyor,” biçiminde. TRT Radyosu’nda bile bu yalan haber verilir. Türklüğün ve İslamın elden gideceği propagandası yapılır. Cahil insanlar galeyana getirilir. Başlarında ise cezaevinden çıkartılmış sapık ruhlu biri vardır. Acımaz hiç kimseye. Kadınların memelerini keser. Çocuklar öldürülür. Polis katillere yardımcı olur. Asker ise mağdurlara yardım ediyormuş izlenimini verir. Bazen de gerçek yüzlerini ortaya koyarlar. Vali’den tutalım, Milli Eğitim Müdürü’ne kadar bütün kurumlar katliamın birer parçasıdırlar.

Yalnız Çorum’un demokratları da vardır. Sünni Türk olmalarına rağmen, Alevilerden yana tavır koyarlar. Milönü Mahallesi’nde tam bir dayanışma örneği gösterilir. Namaz kılan insanlar bile gidip barikatlarda nöbet tutarlar.

Kitapta dikkatimi çeken bir nokta oldu. Dersimli Alevi Kürtlerin daha çok hedef olmalarıydı. Hıdır amcanın anlattıkları tüylerimi diken diken etti. Hıdır amcanın ailesi Dersim Katliamı’nda öldürülmüştür. Dayısı bunu alıp saklamaya çalışır. Çocuktur henüz. Dayısını tarlada öldürürler. Geceyi bekler. Ve gece gidip dayısının koynuna girer.
Fırına atılarak yakılan Dede Veli Solmaz da bir Dersim sürgünüdür. Ölümüne dövülen öğretmen de bir Kürt Alevisi. Ve doğal olarak Maraş Katliamı’yla kıyasladım. Kürt olmak katmerli suçların başında geliyormuş, anladım. Sistem, o güzelim ülkeyi Türk ve İslamlaştırmak için özellikle Kürtleri gözden çıkarmış. Hele de Alevi Kürtleri.

Kurtarın Beni
Kitabın en can alıcı öyküsü ise, “Kurtarın Beni,” dir. Bir katliamcının yaşadığı vicdan azabını anlatır. Yazar Fikret Güneş’in bu öyküsü sadece kurguya dayanmış ya da ben öyle hissettim. Ama o cahil köylünün yaşadıkları beni derinden sarstı. “Keşke insan başkasına alet olmasa,” dedim. Çünkü fakir bir Türk köylüsüdür ve bir anlık gaza gelmiştir.
Yazar Fikret Güneş’in kaleme aldığı, “Kırkların Direnişi” adlı kitabı ibret verici katliam öyküleriyle doludur. Onun için insanların okuması gerekiyor. Kitapta cellatların nasıl çarpıtılarak, melek kılığında insanlara sunulduğunu göreceksiniz.

Özgür Politika  01.10.2013

 

 

EN SON EKLENENLER