Bugün Kerbela’nın kan ağladığı gündür…

kerbelaBU GÜN KERBELANIN KAN AĞLADIĞI GÜNDÜR HER YER KERBELA HER YER DİRENİŞ !

Hünkar Bektaş-ı Dergahı’nin post nişini ve Yol Mürşidi Hamdullah Çelebi 1820 yılında Kırşehir kadılığında idamla yargılanır. Yargılama sırasında kadının, özetle ” Şeyh hazretleri duyduk ki halifemiz yezid efendimize nalet edermişsiniz…. ” şeklindeki sorusuna, Mürşid Hamdullah Çelebi;”Kadı hazretleri, Kerbela ve benzeri kan dökmüş, can incitmiş, yakmış, yıkmış ağlatmış olana biz lanet ederiz. Dahası, lanet etmeyene de lanet ederiz…Biz o müslüman değiliz” diye yanıt verir..

Mürşidimiz Hamdullah Çelebi’den yaklaşık bir asır sonra bir başka Kerbela örneği, Türkiye Cümhuriyetinin soykırımı reva gördüğü Dersim şehidi, Pirimiz mürşidimiz Sey Rızo, Dara yürüyüşünde “Ehlibeytiz” diye değil, “Evladı Kerbelayız” diye seslendi gelecek Kızılbaş kuşaklara.

“Evladı Kerbela”olmak, bütün zamanlarda mazlum ve Mansur olmaktır. Zaten tam da böyle olduğu için değil mi ki, “be hatayız be günahız” diyerek son sözlerini meydanımıza amanet etmiyor mu!

Bu gün Kerbela, ve biz sözü yere düşürmeyeceğiz!…

Bu gün, Hz. Hüseyin’in, ondan önceki binlerce mazlumun şehidlik ve şahitlik kervanına katıldığı örneği, şahadet şerbetini içtiği gündür. Tarihin böylesi hadiseleri, geçekleştikleri andan itibaren takibedenlerinin hafızasında gerçek özellikleriyle sürek kazandığında, bütün zamanlara damgasını vurur, bütün nesillere gereken mesajını iletir. Zaten bu nedenle değil mi ki, Kerbela ve benzeri mezalimlerin muktedirleri, süreklerle oynarlar. İçini boşaltarak anlam kaymalarına neden olurlar. Bu, nesillerin ortak hafızalarıyla oynamak demektir. Öyle olduğu için değilmidir ki, bütün takvimlerde 10 Ekimi gösteren tarihlere Hz. Hüseynin Kerbelada Şehid olduğu gün kaydını düşerler de, her ne hikmetse, hiç bir ilgisi olmayan Kurban Bayramının yirmi gün sonrasına endeksleyerek döndürüp dururlar!..Sonra da “Hiç bir cana kıymamak, hiç bir canı incitmemek, kan dökmemek üzerine öğütçülük yapmaktan geri durmazlar. Her yanın Kerbela olması bir yana, adına Kurban Bayramı dedikleri bayramda oluk oluk kan düküp can incittikten sonra yaparlar bütün bunları..

Tarihin cilvesine bakınız ki yer yüzünün en muktedir egemenleri, aynı topraklarda mazlumlara kan ağlatmaktadırlar. Dört bir yanımız Kerbela. Oluk oluk mazlum kanı dökülmekte, bir avuç dünya muktadirinin mutluluğu ve refahı uğruna. Ne güneşler batmakta, ne ocaklar sönmektedir.

Kızılbaş Alevi süreğinin Kerbela ve bezeri örneklerden çıkardığı en önemli ders, ne ağlayıp dövünmektir, ne de zalimlerin karşısında hiç bir kazanımı olmayan, örgütsüz, yol arkadaşsız cengaverlik yapmaktır. Hz. Hüseynin şehid edildiği bu günde, cümle şehidlerin ortya koyduğu canlarının bedeli olacağız. Ve ödedikleri bedeli, ikrarımızın en nadide değeri olarak saklayacak ve sözümüzü yere düşürmeyeceğiz.

HER YER KERBELA HER YER GEZİ HER YER ROJAVA DİRENİŞE DEVAM !

FEDA (Demokratik Alevi Federasyonu)

10.Ekim .2013

EN SON EKLENENLER