Alevi kurumlarında kadın

Alevi asimilasyonu tartışmalarının en yoğun yaşandığı bir süreçte vurgulamak lazım ki; bu asimilasyona karşı en direngen noktayı Alevi kadınları oluşturmaktadır. Bugün Alevi itikatının en yoğun olarak şahsında temsil eden kesimler Alevi kadınları olmaktadır. Pirine, mürşidine, inanç ve itikatına her alanda bağlılığını ortaya koyabilmekte, Alevi kurum ve kuruluşlarında inancı yaşatmaktadır.

Onların olmadığı hiçbir yer yoktur.

Onlar; cemde gözyaşı, semahta pervane, hizmete her zaman amade bir emek içindedirler. Yaratıcıdırlar, koruyucu ve kollayıcıdırlar. Giyimleri, edep, erkanları ile tarihin derinliklerinden gelen inancımızı bugüne taşıyan, Alevilerin eşitlikçi, ortak paylaşımcı felsefesinin vicdanıdırlar.

Onun içindir ki; Alevilere saldırmak kadınına saldırmaktır. Alevileri yok etmek kadınını yok etmektir, onun geçmişle olan, inançla olan bağını koparmaktır. Bütün asimilasyon politikaları bugün bunun üzerinde şekillenmiştir.

Alevi erkeğine kolayca ulaşan sistem, direnen kendisinde ısrar eden Alevi kadınını, erkekleri üzerinden vurmaya başlamıştır. Erkek egemen bir Alevilik yaratılarak Aleviliğin özüne, eşitlikçi paylaşımcı yapısına karşı saldırıya geçmiştir. Benzeştirmeye oradan başlatmıştır.

Alevi kadını üzerinde egemenlik kurmaya çalışan bir sistem her alanda doğal bir hale getirilmiştir. Kadınlar ve erkeklerin ayrı oturtulduğu cemler yapılmaya ve bunların ‘gerekçeleri’ üretilmeye çalışılmaktadır.

Her toplantıda kadın ve erkek eşitliği konusunda dem vuran yapılar, kadının farklı kapılardan girdiği ‘cemevleri’ bile kurmuşlardır. Cemlerde posta anaların oturması geleneği özellikle metropollerdeki cemevlerinde yasaklanmış, bunun köylere kadar yansıtılması için şehirlerdeki cem modelleri köylere taşınmaya başlanmıştır.

Alevi asimilasyonun tavan yaptığı en temel noktalardan biri de bu durum olmaktadır. Kadının aklının katılmadığı bir çalışma Alevilere dayatılmaktadır. Bu kendisini Alevi kurumlarının kongrelerinde de göstermekte, Alevi kadınları yönetimlerde temsili olarak bile yer almamaya başlamış bulunmaktadır.

Şubelerden, genel merkeze, genel merkezlerden federasyon, konfederasyonlara kadar tüm Alevi kurumlarını üst üste koysak yönetim düzeyinde bir elin parmakları kadar sayıya ulaşamadığımız görülecektir. Bu, hak içinde haksızlık, hakikat içinde bir utançtır.

Hiçbir açıklama, gerekçe böylesine bir durumu kabullenmeyi gerektirmez. Bu durum Alevi asimilasyonunun Aleviler tarafından yapılmasından başkaca bir anlam ifade etmez. Alevi asimilasyonuna karşı mücadele ettiklerini söyleyenlerin samimiyetlerini sorgular. Aleviliklerini sorgular.

Kadının olmadığı bir Alevi kurumu nasıl Aleviliği temsil etiğini söyleyebilir ki!

Alevi kadınlarının bu gidişe dur demesinin zamanı gelmiştir. Görev alma, sorumluluklarına sahip çıkma, Aleviliği koruyup kollama görevi onların omzundadır. Erkeklerin büyük teslimiyeti görülmelidir. Buna karşı sesini yükseltmeli, hakkın ve hakikatin tescili için ısrarcı olmalıdır.

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri