Bir gider bin geliriz

Son günlerde Alevilere, Alevi kurumlarına yönelik saldırılar artarak ürkütücü bir boyuta ulaştı. Hafta içerisinde Alevi  kurum başkanlarını hedef alan iki kez silahlı taciz atışları yapıldı. Önce, Gazi Mahallesi Pir Sultan Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş silahlı kişi veya kişilerin hedefi oldu. Ardından Alevi Bektaşi Federasyonu Genel Başkanı Baki Düzgün ve Alevi Kültür Dernekleri Genel Başkanı Doğan Demir Ankara’daki barış konulu bir toplantıya giderken yolda silahlı tacize maruz kaldı. Başka bir Alevi derneği çalışanın da evi işaretlenip kapısına bomba süsü verilmiş paket bırakıldı.

Alevileri korkutma siyasetinin devreye girdiği anlaşılıyor. Birileri Alevilerin toplumsal duyarlılık konusundaki harketlenmesini, Kürt Özürlük Mücadelesi’yle buluşmasını hazmedemediğinin resmini çiziyor. Seçimde kaybetmenin, planlarının halk nezlinde itibar görmemiş olmasının faturasını HDP şahsında Kürtlere keserken, Alevilerin de HDP’ye verdikleri hatırı sayılır desteğin hesabı görülmek isteniyor.

Çirkin yüzünü gösteriyor…

Geçmişi, katliamlarla, cinayetlerle örülmüş ve Alevilere her zaman reva görülmüş ölümü hatırlatma gereği duyuyor. Kapıları işretlemek suretiyle Maraş katliamına atıfta bulunuyor. “Doğmamış çocuklarınızı nasıl katlettiğimizi unutmayın”, “Seksen yaşındaki kadınlarınızı nasıl gözlerini oyarak öldürdüğümüzü hatırlayın” diyor. Köşebaşında olduğunu söylüyor. Şerefsizliğini kapılarımızı işaretliyerek pususuna çekiliyor.

Kapılara çarpı işareti koyanın kim olduğunu Aleviler biliyor. Alevilerin bildiğini unutturmamak için, devlet olduğunu hatırlatıyor.

Bunun üzerinden Alevi uyanışının önünü alabileceklerini düşünüyor. Önünü alamasa da varlığını hissettirmek istiyor. Ürküterek, teslim almayı hedefliyor.
Kürt özgürlük mücadelesinin açmış olduğu yeniden yaşam kanallarını bir bir kesmek suretiyle yalnızlaşmayı dayatıyor. Sol, sosyalistlere, demokrasi ve özgürlükler icin mücadele eden sendikalara, STK’lara yapılanlar gibi. İlan edilmiş bir savaşın cephesi gibi, Alevilere saldırıyor. Devleti, makamı, koltuğu kullanarak yapıyor. Kendinden olmayan herkese saldırdığı gibi saldırıyor.

Ölümden besleniyor zaman…

Lakin; “Yaşamı uğruna ölecek kadar” sevenlerin direnişinde, yeni yaşam kendisini örgütlüyor. Aleviler de bu örgütlenmenin ve var olmanın dışında değildirler. Alevi kurumları Alevilerin sorumluluklarını taşıyacak olgunluğa, kurumsal yapıya artık sahiptirler. Sorumluluk ve duyarlılık her gün daha da gelişiyor. Ortak mücadele ve özsavunma bilinci örgütleniyor. Dostlar, dostluklar örülüyor.

Bu anlamda beklendiği gibi bir provakasyona Aleviler gelmeyeceklerdir. Ve de Aleviler yalnız değildirdir. Yılara varan örgütlülükleri, Kürt Özgürlük Hareketi’nin yüklenmiş olduğu misyonun koruyucu kalkanı herkes gibi Alevileri de sarmakta. Onun için hesap yapanların bunu bilmesi gerekiyor. Her Alevi’ye yapılan saldırı karşısında geniş bir demokrasi mücadelesi veren bir cepheyi bulacaktır.

“Bir gider bin geliriz” diyen bir toplumsal kesim var.

Bilinmesi gereken bir şey daha varsa o da herkesin bildiğini Alevilerin de bildiğidir; eğer sayın cumhurbaşkanının planları yerle bir olmuşsa, bunu sağlayan HDP’dir. En çok saldırıya maruz kalmasının sebebi de budur.

Bu tür saldırılar Alevilerin oylarının yön değiştirmesine vesile olmaz, aksine daha da güçlü bir sahiplenmeyi birlikte getirir.

Bu vesileyse tüm Alevi kurumlarına emek vermiş dostlara geçmiş olsun diyoruz…

Emekleriniz makbul ola… Allah eyvallah…

CEVAP VER

Lütfen yorumunuzu giriniz!
Lütfen isminizi buraya giriniz

Yazarın diğer makaleleri