Siyaset ve Alevilik

SÜLEYMAN DEPREM

Alevi toplumunda ezber durumuna gelmiş bir kavram dillerde dolaşır. O da şudur.

” Bizim işimiz siyaset değil.”

Dayatılan bu yanlış ezberle aleviler toplumsal örgütlenmeden ve toplumsal muhalefetten uzak tutulmaya çalışılmaktadır. Oysa, toplumsal var olmanın, örgütlü birlikteliğin inşası siyasi projelerle mümkündür.

Siyaset, kaba anlamıyla herhangi bir konuda “Siyasi saplantı ” ile yapılmaz. Yapılırsa da ona siyaset denmez. Bu durum kişi ve kişileri ırkçı, Ulusalcı, Dinci saplantılara sürükler. Diğer halkları, İnançları ve görüşleri ret eden totaliter yöntemlere sevk eder.

SİYASET, bir toplumsal birlikteliği var etme projesidir. Bilim içerir. Mantık içerir. Tarih içerir. Bir bütün olarak toplumun ortak değerlerde birlikte yaşamasını esas alır. Bu birlikteliği dile getirirken Dinsel,İnançsal,Kültürel ve Ulusal değerlerinden vaz geçmeden birlikteliğin yaratılması esas alınırsa ancak gerçek Siyaset olur. Bir siyasi partiyi ,Ulusal kimliği yada bir toplumsal projeyi savunmak Siyaset değildir. Taraftarlıktır. Siyaset kavramını bunlarla tarif etmek “TEKÇİ” anlayışlara götürür. Siyaset kavramının bu şekilde daraltılması doğru değildir.

ALEVİLİK

Yukarıda izah etmeye çalıştığım açıdan baktığımız zaman, Alevilik; Bilimsel,Sosyal,Kültürel,Tarihsel,Ekonomik, İnançsal ve Ahlaksal bütünlüğü ile Siyasal bir Projedir.

Kaba siyaset değildir. Toplumsal yaşamın temel ögelerini içerir. Özellikle içinde yaşadığımız coğrafyada bizleri yöneten “Siyasiler” alevileri toplumsal muhalefetten uzak tutmak için “Aleviler siyaset yapmaz” söylemiyle yozlaştırma gayretindeler. Bu oyuna gelmemek lazım ve bu oyunu bozmak zorundayız.

Özellikle bunu Alevilik adına dillendirenler en kaba siyaseti yapmaktadırlar.

EN SON EKLENENLER