AKP savaşın altında kalacaktır

Hüseyin Ali, Özgür Gündem’de ki “AKP savaşın altında kalacaktır”  başlığı altındaki yazısında AKP faşizminin tüm boyutlarını anlatıyor.

 

Kürt sorununda çözüm politikası olmayanların Kürt halkının özgürlük mücadelesini bastırmak için savaşa başvuracakları açıktır. Şu anda yaşananlar, çözümsüz politikaların sonucudur. Kürt halkı da her zaman olduğu gibi bu politikalara direnmekte, özgürlük ve demokrasi mücadelesi vermektedir. Kırk yıllık mücadelesi sonucu yarattığı özgürlük bilinci ve direniş tecrübesiyle bu saldırıya karşılık daha büyük direnecektir. Kürt halkının kırk yıl içindeki en büyük direnişi AKP faşizmine karşı verilecektir. Çünkü Kürt halkının yürüttüğü savaşın karakterini ve yoğunluğunu bir yönüyle AKP faşizminin saldırganlığı ortaya çıkarmaktadır. Nitekim şu anda Kürdistan özgürlük mücadelesinin en fedai direnişi verilmektedir. Öyle ki bu direniş karşısında AKP’nin savaş alanına sürdüğü asker ve polis büyük bir panik içindedir. Her gün bir asker ya da polis karakolu havaya uçmaktadır.

AKP faşizmi ittifak kurduğu MHP ve Kürt düşmanı bazı ulusal çevreler dışında tüm siyasi ve toplumsal kesimleri karşısına almıştır. AKP artık kendisine destek veren toplulukları da karşısına alan bir iktidar haline gelmiştir. AKP’nin faşist politikası, şimdiye kadar demagojik söylemlerle yanında tuttuğu çevrelerin de AKP’ye tutum almasını getirecektir. AKP’nin yürüttüğü kirli savaş uzadıkça bu durumla karşılaşacaktır. AKP iktidarı kendini siyasi, ekonomik ve toplumsal olarak çıkmaza sokacak bir kirli politikanın girdabına kapılmıştır. Bu politikayla dönüşü olmayan bir yola girmiştir ve bu girdapta boğulması kaçınılmazdır. Özgürlük Hareketi’ni tasfiye edemeyeceğine göre, kendisi tasfiye olacaktır.

AKP’nin tasfiyesi Türkiye için hayırlı olacaktır. AKP faşizminin aşılmasıyla Türkiye’de demokratikleşmenin önü açılacak, Türkiye parçalanmış bir durumdan kurtularak demokratik birlikle sorunlarını aşıp bölgenin güçlü ülkesi haline gelecektir. AKP’nin aşılması, Türkiye’nin kan kaybetmesinden kurtulması olacak, Kürtlerin özgür yaşamıyla Türkiye tarihinde olduğu gibi gerçek güç kaynağına kavuşacaktır.

Erdoğan ve Davutoğlu istedikleri kadar bağırıp çağırsınlar, bu savaşın altında kalacaklardır. Türkiye’yi bu düzeyde bölmenin, parçalamanın ve güçsüz düşürmenin hesabını vereceklerdir. Demokrasi güçleri ve Türkiye halkları AKP iktidarından bu yaptıklarının hesabını soracaklardır. AKP, iktidarını sürdürmek için Türkiye’yi bir yıkım savaşının içine sokmasının hesabını verecektir. İktidarını kaybetme sürecine giren AKP, ancak savaşla iktidarda kalabileceğini görüp Türkiye’yi böyle bir savaşın içine sokmuştur. İlk önce bizim şehirlerde işimiz yok diyen orduyu da bu suçun ortağı yapmıştır. Bu açıdan orduyu Erdoğan’ın payandası olarak bu savaşın içine sokanlar da hesabını vereceklerdir. Erdoğan kendisine yakın birisini genelkurmay başkanı yaparak bu sondan kurtulmak istese de, bu kirli savaşın tüm suç ortakları halklarımıza hesap verecektir. Kürt Özgürlük Hareketi demokrasi güçleriyle birlikte göstereceği direnişle AKP’yi bu akıbetle yüz yüze bırakacaklardır.

Erdoğan, ABD’li bakanın “Biz PYD’yi terörist görmüyoruz” demesi karşısında biz kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz, demiştir. Bu sözlerle bazılarını aldatsalar da demokrasi güçlerini aldatamazlar. Çünkü askeri ve siyasi olarak göbekten NATO’ya ve kapitalist modernist güçlere bağlıdırlar. Bu güçler bir gün desteğini çeksin, AKP siyasi olarak biter. NATO’ya bağlı ülkelerin ve İsrail’in verdiği silahlar ve askeri teknik verilmesin, bu ordu gerillanın direnişi karşısında bir ayda çöker. Türk ordusunun

kullandığı uçaktan, insansız hava araçlarından akıllı bombalara, tanklara kadar savaş tekniğini bu güçlerden almaktadır.

Türk ordusu şu anda insan gücüne değil, tekniğe dayanarak savaşmaktadır. Bu açıdan kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz sözü bir propagandadan ibarettir. ABD’de Obama ile görüşmek için kırk takla atan birisinin kendi göbek bağımızı kendimiz keseceğiz sözüne ancak gülerler.

Tayyip Erdoğan, Kürtlere karşı savaş açarak kendi ipini kendisi çekmiştir. Kürt şehirlerini yakıp yıkarak kendi evini başına yıkmıştır. Kürtlerin son kırk beş yıldır, demokrasi güçlerinin on yıllardır yürüttüğü mücadelenin yaşandığı Türkiye’de faşist bir rejim kurmak zaten kendini bitirmektir. Dolayısıyla Tayyip Erdoğan kendi göbek bağını kesen değil de kendi siyasi hayatını bitiren bir eylem içinde olmuştur.

AKP iktidarı bu faşizmi daha kaç ay sürdürecektir? Daha fazla zulüm ve baskı ömrünü uzatmayacak, aksine kısaltacaktır. Türk halkının Osmanlı döneminde dilinden düşürmediği “paşa zulmünü arttır ki sonun yakınlaşsın” deyimi bir tecrübenin ifadesidir. AKP zulmü kendi sonunu getirecektir. Çünkü zulüm arttıkça AKP faşizmine karşı direniş de yükselecek, AKP iktidarını çözülmeye ve çöküşe götürecektir.

Zaman her şeyi açığa çıkaracak, demagojiler gerçek karşısında anlamsızlaşıp direnen Kürt halkının ve demokrasi güçlerinin zaferi gerçekleşecektir.

EN SON EKLENENLER