Pirler Meclisi ” incinen gönüllere Munzur suyunu tattıracaktır”

Son günlerde Dersim’de yaşanan tartışmalara Demokratik Alevi Federasyonu Pirler Meclisi bir yazılı açıklama yaparak dahil oldu. İşte o açıklama;

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA)
Pirler Meclisinden Basın açıklaması

Kamuoyuna duyurulur

İnancımızın Dersim merkezinde, son aylarda giderek geliştirilen sinsice uygulamalar söz konusudur. Bazı kendini bilmezler, dede, avukat, yazar kimliklerine sığınarak İran eksenli bir Şii misyoneri gibi kendilerine vazife çıkarmakta ve farklı siyasi yelpazede yer alan inanç mensuplarımıza en ağır bir dille hakaretler yağdırmakta, çeşitli ihbarlarda bulunmakta bahis bile görmemektedirler. Zannedersiniz bu türlerin arkasında gizli istihbarat örgütleri, onlar için tetikte beklemekte! Açık bir dille ifade etmek gerekirse, bundan böyle »it ürür, kervan yürür !‘ suskunluğu içinde olmayacağız! Bu tür tipleri kamuoyuna deşifre edip, şikâyet edeceğiz! Fakat ne acıdır ki; bu tipler; Dersim’de yayın yapan en saygın sitelerde bu türden mesnetsiz hakaretlerini, maalesef paylaşmaktadırlar. Bu da apayrı üzücü bir konudur. Sevindirici tarafı ise, bu tiplerin yazıları, sitelerde en az okunan küfürnâmeler arasında yer almaktadır. Bunların içlerinden biri, Cihan Söylemez! Kendi gibi düşünmeyen herkesi Emevilikle, Vahhabilikle suçlamakta, sözde Ehl-i beyt sevgisi altında Şiilik propagandası yapmaktadırlar. Bu toprağın yetiştirdiği solcularına, demokratlarına, mücadele şahadetini tatmışların yoldaşlarına pervasızca hakaretler yağdırmaktadır. Bu kendini bilmez Şii misyoneri, bu kutsal kentimizde avukat, yazar olarak faaliyet göstermektedir. Ne hazindir ki; bazı canlarımız, hala bu misyoneri, bir avukat olarak muhatap almakta ve davalarına vekil tayin etmektedirler! Herkes, aklını başına toplasın! Bundan böyle inancımız bağlamında yürütülecek olan tartışmalar, kardeşlik hukuku çerçevesinde yapılmalıdır. Hele bir de sürekli Ehl-i beyt sevgisini ağzında düşürmeyenler ise bu ilkeye daha çok uymalıdırlar! Ehl-i beyit kavramlarını o kirli ağızlarında sakız yapma hakkına asla sahip olamazlar! Dolayısıyla, bu noktadan itibaren « inancımızla daha fazla oynanmasın !» uyarısında bulunmak, bu yolun ocakzâdeleri olarak elbette bizim asli görevlerimiz arasındadır. Mansur Darı, bütün adaletlerin en üstündedir, bu böyle bilinmelidir!

Bir diğer güncel konu ise son günlerde kamuoyuna yansıyan ve inanç mensuplarımız arasında büyük infiale sebep olan ihbar mektuplarıdır. Söz konusu bu ihbar mektuplarının yazarı olan dede ünvanlı bir Ali Ekber Yurt’a ilişkin bazı uyarı ve hatırlatmalarda bulunmayı, inancımız gereği bir borç bildik!

Bizim inancımızda yalan söylemek, gıybet etmek, ihbarcılıkta/şikâyette bulunmak asla caiz değildir. Bizim inancımızda bir ocakzâde, başka bir ocakzâdeyi kendisini katliamlardan geçirmiş bir Emevi zihniyetli adalete teslim etmez! Bizim inancımızda bir Ocakzâde, bir bütün olarak talipler topluluğuna, örnek bir insanı-i kâmil edasıyla yaklaşır.

Pir Sultan’ı Osmanlı kadılarına şikâyet eden, Pir Sultan’ın ekmeğini yemiş Xızır Paşa değil miydi? Bizim inancımızda ve hem de bu 21.yüzyılda o hangi ocak mensubu bir Dede’dir ki; bir başka ocağın pirini ve hem de Mürşitlik makamında olan bir ocağın pirin Osmanlı kadılarına şikâyet eder? Yaptığı ihbar/şikâyetten kişisel menfaat bekler! Kim bilir daha nice canlarımızı bu yöntemle bazı yerlere gammazlayıp, ekmekleriyle oynamıştır! Kutsal Dersim topraklarımızda hiç bir talibi olmadığı halde, yolumuza uymayan bir şekilde yaptığı yığınla yanlışlıklar vardır! Yallardır haklı eleştirilere maruz kalmış olan bu zat-ı muhteremin ( !), ihbarcılığı, bardağı taşıran son damla olmuştur. Bu Zat’a karşı, artık sabrımız tükenmiştir! Öyle bir noktaya gitmiştir ki bizi ; « Gitsin taliplerinin olduğu mekânlarda dedeliğini layıkıyla yapsın! Aksi halde edep-erkânımıza uygun bir şekilde davransın! » deme noktasına geldiğimiz artık anlayışla karşılanmalıdır! Tavsiyemiz odur ki; bundan böyle taliplerimiz arasına fitne-fesat ekmekten, insanlarımızı ağa-babalarına şikâyet etmekten vazgeçsin! Tanınmış bir şahsiyet olan babaları, bu yol düşkünü olan evladını derhal ıslah etmeli ve artık gemlemelidir! Tez elden halk huzurunda, Pirler divanında dara çekmeli ve düşkünler ocağına göndermelidir. Yani yolun gereğini yerine getirmelidir! Aksi halde kendi saygın konumunu da yitireceği gibi, bundan böyle kutsal topraklarımızda söz konusu bu aile aleyhinde, inancımızın dar hukuku uygulanacaktır. Kişisel bir menfaat sağlamak amacıyla Ocakzâdeleri ihbar etmek, şikâyet de bulunmak, hiç bir Dede’nin ve dahi bir talibin haddine değildir! Zira bizim şikâyet mercilerimiz vardır ve bu türden davaların görüldüğü mekânlarımız, adalet dağıtan Piranlarımız görevleri başındadır.

Son olarak bu zatın başkanı bulunduğu Cemevinin saygın yönetim kurullarını ve üyelerini göreve çağırıyoruz! Bu kutsal topraklarda, kadim inancımızda yalanın, ihbarcılığın, kişisel menfaatin asla ve asla yerinin olmadığı bilinmektedir. Şu an düşkün konumunda olan bu zatı; Cemevi başkanlığından derhal azletmeniz, görevden almanız, yolumuza verdiğiniz değeri hatırlatacaktır. Dahası; dar hukukumuzun hakkaniyetli adaleti, incinen gönüllere bir damla Munzur suyunu tattıracaktır!

Başta yolumuzun mensupları olmak üzere, tüm duyarlı kamuoyuna, saygı ile arz olunur!

Hak ve hakikat aşkıyla gerçeğe Hû!

Demokratik Alevi Federasyonu (FEDA)
Pirler Meclisi

 

EN SON EKLENENLER