İMC TV çalışanları: Unutmasınlar ki yılmadık

KHK ile kapatılan İMC TV çalışanları haberleri izleyiciye ulaştırmak için çalışmalarına devam ederken, TV çalışanları gerçek haberciliği izleyiciye ulaştırmanın yollarını bulacaklarını dile getirerek “Unutmasınlar ki yılmadık, susmadık” mesajı verdi.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile hakkında kapatılma kararı verilen kanallar arasında bulunan İMC TV, yayınına devam ediyor. Sabah erken saatlerde çalışma alanlarına koşan TV çalışanları, haberleri izleyiciye ulaştırmaya çalışıyor. İMC TV çalışanları, bir yandan haberlerini yayına hazırlarken, diğer yandan da kapatılma kararlarını değerlendirdi.

İMC TV editörlerinden Banu Güven, kanal kapatmalarına dair yasal düzenlemeleri de hızlıca bertaraf eden KHK’lerle işin kolayının bulunduğunu dile getirerek, “İktidar, lisans iptaline kadar giden yolu zorlayacaktı. Bunun işaretini daha önce de verdi. Darbe girişimi ile birlikte çok daha hızlı yol alma imkanı buldu ve kendi darbesini yaptı” diye konuştu. Güven, “Bu memlekette kanalların kapatılması, radyoların kapatılması, şirketlerin kapatılması, insanların işten atılması, cezaevlerine atılmaları parmak çıtlatması ile oluyor” dedi.

Güven: Devam etmenin illa bir yolunu buluruz

Karar karşısında şaşkın olmadıklarını ancak kararlı olduklarını ifade eden Güven, “Biz çalışmaya devam ediyoruz. Herkes harıl harıl çalışıyor ve görüyorsunuz. Diyelim gelip burada rejiyi kapattılar biz devam etmenin illa bir yolunu buluruz. Özgürlükler illa bir yolunu bulur” dedi. Toplumun bilgi alma hakkına sahip çıkması gerektiğini vurgulayan Güven, “Şimdi var olan televizyonlardan bilgi almak mümkün değil. Her şey iktidarın propagandası ile dolu. Bunun karşısında deniz çok büyük. Biz de bu denizde olmaya devam edeceğiz ve izleyicimize ulaşmaya çalışacağız” diye konuştu.

Doğan: Bitmedi, bitmeyecek

TV editörlerinden Nezahat Doğan ise İMC TV’nin kurulması ile Türkiye’de televizyon yayıncılığında büyük bir açığı kapattığını belirterek, “Darbe girişimi ardından hükümetin konjonktürel olarak devreye koyduğu OHAL ve KHK’lerle aslında tek tip bir merkezi oluşturmak, medyanın sesini, bağımsız medyanın, alternatif medyanın sesini bu anlamda kesmek için bahanesi oldu. Özgür basını susturmanın en önemli örneklerinden biri oldu. Öncesinde de İMC ve muhalif basın üzerinde baskılar vardı. Düşünce, ifade özgürlüğü, basın özgürlüğü aslında geldiğimiz noktada ciddi sekteye uğramış durumda” dedi. Sürekli baskıların hedefinde olduklarını dile getiren Doğan, “Ama biz hiçbir zaman yılmadık ve yayınımıza devam ettik. Bu kanalın da kapısına bir gün kilit vurulacağını biliyorduk. Ama unutmasınlar ki yılmadık, susmadık. Bundan sonra da objektif haberciliği aktarmaya devam edeceğiz. Bitmedi, bitmeyecek” diye konuştu.

Yıldız: Bu kapatmaların kendisi bir karartmadır

TV editörlerinden Candan Yıldız da TV’lerin kapatılmasını “OHAL’in kendisinin bir yüzü, karanlık bir yüzü. Darbe girişimi sonrası muhalefeti sindirmek için kullanılıyor ve buna hizmet ediyor OHAL” diyerek değerlendirdi. Uygulamaları “Sorgulamayan, düşünmeyen, soru sormayan ve aynı zamanda gerçeğe dair arayışını engelleyen bir uygulama” olarak yorumlayan Yıldız, “Bu kapatmaların kendisi bir karartmadır” dedi.

Aktan: Hükümet kendi tarafında olmayan sesleri istemiyor

TV editörlerinden Hamza Aktan ise kapatmalarla hükümetin nasıl bir Türkiye istediğinin herkes tarafından anlaşıldığını dile getirerek, “Türkiye aynı zamanda nasıl bir Türkiye tasarladığının mesajını da dünyaya verdi. Hükümet kendi tarafında olmayan sesleri istemiyor, kabul etmiyor ve bunu da hukuk dışı yollarla kapatıyor. Herkes sivil darbeden bahsediyor ama bu sadece resmi olarak ilan edilmemiş hali yaşadıklarımız. Zaten bir OHAL yaşıyoruz. OHAL öncesinde de Türkiye’de anayasaya bağlı kalınmıyordu, hukuk işletilmiyordu ama şu anda zaten onlarda askıya alınmış durumda. Hükümet kendinden olmayan bir medya istemediğini açıkça belli etti” diye konuştu.

Kapatılma kararları ile ağırlıklı olarak Kürt medyasının hedef alındığına dikkat çeken Aktan, “Bu operasyonun ayrıca kötü bir yanı var. Kapatılan kanallar ana akım gibi Kürt meselesine bakmıyordu. Kürt kentlerinde yaşananlara devletin gözünden bakmıyorlardı. Onun için bu operasyon Kürt illerinde yaşananların hem Kürt, hem Türk izleyiciye ulaşmamasını engellemeye yöneliktir” dedi.

Aktan kapatmanın diğer unsurunu ise, son yıllarda gelişen Kürt yayıncılığı olduğunu belirterek, gelişen Kürt yayıncılığına bir darbe vurulduğunu ve önüne set çekildiğini söyledi.

(yk-eç/za/ag)

EN SON EKLENENLER