‘Türkiye AB’nin açık hava hapishanesi’

Yeşiller Sol ve Gelecek Partisi (YSGP), Cezayir Toplantı Salonu’nda, “Ortadoğu’dan Avrupa’ya Mülteci Krizi” adlı panel gerçekleştirdi. Moderatörlüğünü YSGP üyesi Nergis Vasfıoğlu’nun yaptığı panele konuşmacı olarak Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi, Yuva-Der Başkanı Erdem Vardar ve Avrupa Parlamentosu Türkiye’nin Dostları Grubu Genel Sekreteri Laura Batalla Adam katıldı. “Barış İçinde Yaşam Hakkı” pankartının asıldığı salona çok sayıda dinleyici de katıldı.

‘3 milyon Suriyeli’nin 60 bini kamplarda kalıyor’

Panelde ilk olarak konuşan Yuva-Der Başkanı Erdem Vardar, dernek olarak kamp dışında kalan mültecilerle ilgilendiklerini söyleyerek, AB ve Türkiye arasında gelişen mülteci sorununun Suriye’deki savaş ile bağlantılı olduğunu ve AB’nin bu yüzden kafasının allak bullak olduğunu ifade etti. Türkiye’de yaşayan 3 milyon Suriyelinin 60 bininin kamplarda kaldığını belirten Vardar, amaçlarının mülteci konumundaki kişilerin kendi kendilerine yeterli konuma gelmesini sağlamak olduğunu söyledi.

‘Mülteciler ile birlikte AB-Türkiye ilişkileri başladı’

Ardından söz alan Avrupa Parlamentosu Türkiye’nin Dostları Grubu Genel Sekreteri Laura Batalla Adam da, Suriye’de yaşanan savaş nedeniyle 2015 yazında gelen göç dalgasının Avrupa’yı zor duruma soktuğuna dikkat çekti. Mülteciler ile birlikte AB-Türkiye ilişkilerinin tekrar başladığını ve Türkiye’ye ödenen 3 milyar Euro’nun Suriyelilerin kendi ülkelerine geri dönmesini engellemek için verildiğini söyleyen Adam, “Asıl problemler mültecilerin büyükşehirlere taşınmak istemesinden kaynaklanıyor. Yerleşim hakkı verilmediği için kayıt olmamayı tercih ediyorlar” dedi.

Adam’ın konuşması tepki çekti

Adam’ın konuşması ardından panele katılanlardan gelen “Avrupa’nın Kürdistan’da yaşanan katliamlara sessiz kalmasında mülteciler konusu etkili diyebilir miyiz? Bize hep tekniki bilgi verdiniz ama Avrupa’nın ikiyüzlü politikasına dair hiçbir şey söylemediniz” sorusu üzerine Adam, “Ben burada parlamentoyu temsil etmiyorum. Yaptığım gözlemler sonucunda bu bilgileri elde ettim” demesi büyük tepki çekti.

‘BM hak ihlali yapan en büyük kurumdur’

Son olarak konuşan Halkların Köprüsü Derneği Başkanı Prof. Dr. Cem Terzi ise, her iki konuşmacının anlatmış olduklarına katılmadığını söyleyerek , “Ortadoğu’dan Avrupa’ya Mülteci Krizi”nin nasıl ve neden şekillendiğine dair görüşlerini aktardığı konuşmasını yaptı. Terzi, tarihin egemenler tarafından yazıldığı takdirde yanlış yazılacağını ve AB-Türkiye arasındaki mülteci anlaşmasının tarihe utanç olarak geçeceğini söyleyerek, “Dernek olarak STK ve AB’den para almıyoruz. Onlardan para alırsanız yaptıklarını eleştiremezsiniz. BM hak ihlali yapan en büyük kurumdur.Biz sadece mültecilerin yaşadıklarına dair bir ses olmak için çalışıyoruz” diyerek tepki gösterdi.

‘Ortadoğu’yu kim bombalıyorsa göçmenlerden de o sorumludur’

Göçmen ve mülteci ayrımının sahte ve bir tür şiddet uygulaması olduğunu ifade eden Terzi, “Göçmen sorununda batı sorumludur. Ortadoğu’yu kim bombalıyorsa 60 milyon göçmenden de o sorumludur” dedi.Suriye halklarının isyanının emperyalist devletler tarafından çalındığı yönünde tespitte bulunan Terzi, Türkiye’de devreye konulan geçici koruma rejiminin ise bir tür rehine durumu olduğunu söyledi.

‘Türkiye AB’nin açık hava hapishanesi’

Terzi, AB-Türkiye arasındaki geri gönderme anlaşmasının resmi insan kaçakçılığı ve insan haklarına aykırı olduğunun altını çizerek, “Burası güvenli bir ülke ise gelin yaşayın bizimle. Türkiye AB’nin açık hava hapishanesi. Bu bir rehine krizi değildir. Bu en zenginlerin en yoksullara karşı yürüttüğü kirli bir savaştır” diye belirtti. Terzi son olarak, Türkiye’nin mülteciler konusunda resmi insan kaçakçısı olarak tarihe geçeceğini söyleyerek, “Sosyalistlere düşen görev koşulsuz konukseverlik olmalıdır. Savaş olan her yerde kapılarımız açmalıyız” diyerek Türkiye’nin mültecilere yönelik politikalarını eleştirdi.

Panel yapılan konuşmalar ardından soru cevap kısmı ile son buldu.

(nd/za/rp)

EN SON EKLENENLER