HDK 7’nci Kadın Genel Kurulu’nda konuşan HDK Eşsözcüsü Gülistan Koçyiğit, ‘Kadın özgürlük mücadelesini öncüsüz bırakırlarsa biz kadınları sokağa çıkamaz, mücadele edemez, hiçbir şey üretemez hale getirmek istiyorlar. Onun için bugün onların hem sokaktaki direnişlerine sahip çıkmak hem cezaevindeki direnişlerini büyütmek ve hem de o sese ses katmak da biz kadınların en temel görevlerinden biridir’ diye konuştu
Halkların Demokratik Kongresi (HDK) 7’nci Kadın Genel Kurulu Ankara’daki Tüm Bel-Sen Genel Merkezi’nde devam ediyor. Genel Kurul’a HDP milletvekilleri Çağlar Demirel, Besime Konca ve Burcu Çelik, HDP Eşbaşkan Yardımcıları Fatma Kurtalan ve Serpil Kemalbay, ESP Genel Başkanı Çiçek Otlu, SKM Genel Sözcüsü Fadime Çelebi, SYKP Eşbaşkan Tülay Hatimoğulları, Halkevleri Kadın Sekreteri Gülşah Öztürk, Devrimci Parti MYK üyesi Gül Nuhjin Dinler ve çok sayıda kadın katıldı.
HDP Eşbaşkanı Figen Yüksekdağ’ın ve DBP Eşbaşkanı Sebahat Tuncel’in mesajı okundu. Mesaj büyük bir coşku ile karşılandı. Tuncel mesajında şunları belirtti: “Kadınların eşitlik ve özgürlük mücadelesine yönelik en kapsamlı saldırıların olduğu bir dönemde genel meclisini selamlıyorum. Kadınların öncüllük, rol ve misyonuna denk güçlü, coşkulu ve moralli kararlar olacağına inancımı ifade etmeliyim. Yaşamı yeniden kendi ellerimizle kurmak, kendi geleceğimizi ve yaşanılan tüm bu karanlığa karşı durmanın tam da zamanı şimdi. Selam ve Sevgilerimi iletiyorum. Kadınlar kazanacak. Mutlaka Kazanacağız.” Ardından Seve Demir’in annesi Genel Kurulu selamladı, “Bugün evinde sessiz oturanlar bilsinler ki bizler sağır ve dilsiz değiliz. Sessiz kalanları unutmayacağız” dedi.
‘Mücadeleyi büyümeliyiz’
Genel Kurul’da HDK Eşsözcüsü Gülistan Kılıç Koçyiğit siyasal süreçle ilgili konuştu. Sözlerine Rojava devrimini selamlayarak başlayan Koçyiğit, AKP’nin Rojava devriminin Türkiye ve Kuzey Kürdistan’daki yansımalarından ve Kürdistan’ın parçaları arasındaki derin bağdan korktuğunu söyledi. Koçyiğit sürecin bu korkuyla bugünkü noktaya evrildiğini belirtti. Koçyiğit, “AKP o gün orada kendisi için çok riskli gördüğü süreci yönetmek üzere bir kriz masası kurdu ve o günden bugüne de aslında bütün demokratik sistemi tasfiye etmek üzere bir planı devreye soktu. Bugün iktidarın faşist uygulamalarına karşı antifaşist cephede yer almak, demokrasiden, özgürlükten, eşitlikten, kadın eşitliği mücadelesinden, cins mücadelesinden yana tavır almak ve bu mücadeleyi büyütmek yönünde hareket etmek gerekiyor” dedi.
‘Direnişi büyütmeliyiz’
HDP’li kadın milletvekilerinin tutuklanmasına tepki gösteren Koçyiğit, iktidarların öncelikli hedefinin kadınlar olduğuna vurgu yaparak, ” Şu anda eşbaşkanlarımız, milletvekillerimiz Saray’ın savcıları tarafından, hakimleri tarafından rehin alındılar” diye konuştu. Kadın özgürlük mücadelesini öncüsüz bırakılmak istendiğine değinen Koçyiğit, “Kadın özgürlük mücadelesini öncüsüz bırakırlarsa biz kadınları sokağa çıkamaz, mücadele edemez, hiçbir şey üretemez hale getirmek istiyorlar. Onun için bugün onların hem sokaktaki direnişlerine sahip çıkmak hem cezaevindeki direnişlerini büyütmek ve hem de o sese ses katmak da biz kadınların en temel görevlerinden biridir” ifadelerini kullandı.
‘Hedef kadınlar’
Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Belediyelerine atanan kayyumlara ilişkin de konuşan Koçyiğit, kayyum ile birlikte kadın politikaların hedef alındığını söyledi. Koçyiğit, “16 Temmuz’dan beri bu ülkede bir sivil diktatörlük aslında darbeler silsilesiyle de AKP eliyle, Saray eliyle uygulanan darbeler silsilesiyle de karşı karşıyayız. Bir darbeden bahsetmiyoruz, iç içe geçen ve her gün uygulanan bir darbeler mekanizmasından bahsediyoruz. Bunlardan en sonuncusu ayın 4’ünde seçilmişlerimize yönelik gerçekleşendir. Ama bir diğeri de dün bu ülkenin aslında bütün sivil toplum alanını yok eden ve ülkede sadece kendi sivil toplumunu var etmek isteyen AKP’nin bunca yıldır bin bir emekle yarattığımız ve her biri kendi alanında bir mücadele deneyimi yaratan, mücadele birikimi yaratan bütün sivil, demokratik alanların tasfiyesidir” diye konuştu.