TABANSIZ ‘MUHATAPLAR’

Sandık iradesini yok sayarak vekilleri ve belediye başkanlarını cezaevine dolduran, STK’leri mühürleyen AKP, bu kez de 380 kişilik ‘tabansız muhatap meclisi’ kuruyor. Çözüm masasını deviren AKP’nin bu yeni girişimine ilişkin konuşan HDP’li Yıldırım, ‘Koruculuk nasıl tutmadıysa gayrı meşru isimler de tutmaz’ dedi

Belediye ve milletvekili seçimlerinde her defasında HDP ve DBP adayları karşısında yenilgiye uğrayan AKP hükümeti, seçilmişlerin yerine kayyum atayıp sandık iradesini yok etmeye çalışırken yeni bir yönteme başvuruyor. Kendi Kürd’ünü yaratmaya çalışan AKP iktidarı tarafından bir süre önce başlatılan kimi isimlerle bir araya gelme projesi kapsamında 380 kişilik bir liste hazırlandığı kaydedilirken Kürt siyasetçiler, “Düşündükleri işbirlikçiler, Kürdistan’a gidip gelemeyen isimlerdir” dedi.

Muhatap değil araçlar

Hürriyet’ten Nuray Babacan’ın Ankara kulislerine dayandırdığı habere göre; Kürdistan’daki “güçlü aileler, dini liderler, kanaat önderleri ve STK’ler”den belirlenen bu kişiler, “bölge halkı ile devlet arasında köprü” görevi görecek! Haberde, AKP’nin son iki MYK toplantısını bu konuya ayırdığı ve her il için ayrı ayrı isimlerin belirlendiği aktarıldı.

Denenmiş yöntem

Belirlenen ve hükümet tarafından iş başına getirilmesi planlanan 380 ismin “Kürtlerin sözcülüğünü yapacağı ve yeni muhatap olacağı” belirtildi. Geçmişte de denenen ancak sonuç alınamayan bu yöntemi farklı yansıtmak için de “rol üstlenecek ailelerin geçmiş yıllarda olduğu gibi, terörle mücadele için değil, diyalog için kullanılacağı” ifade edildi.

Kayyumu sevdirme görevi!

AKP’nin söz konusu icraatlara ek olarak da “gönül köprüsü” dediği proje ile Kürdistan’a geziler düzenleyeceği, kendisine yakın STK’lerle toplantılar yapacağı ve bu yolla “kayyum belediyelerinin yapacağı çalışmaların da önyargıları gidereceği” ifade edildi. Söz konusu listesinin belirlenmesinde Kürt kentlerinde dolaşmaya yüzü kalmayan AKP milletvekilleri Orhan Miroğlu, Mehmet Metiner ve AKP’nin eski milletvekili Muhsin Kızılkaya gibi isimlerin danışmanlık yaptığı, ancak listenin sadece AKP’lilerden oluşması halinde etkili olamayacağı, bundan dolayı da HDP’ye yakın kesimlere ulaşılmak istendiği öğrenildi. Ancak sözkonusu listedeki isimlerin belli bir taban bulamayacağı kaydediliyor.

‘AKP muhattap belirleyemez’

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) Eşbaşkanı Kamuran Yüksek de, girişimi yorumladı. Kürt sorununun muhattaplarının AKP’nin istediği gibi belirlenemeyeceğini dile getiren Yüksek, demokratik siyaset yapanların ve kurumların tasfiye edilmesi ise yeni bir oyunun tezgahlandığının işareti olduğuna dikkat çekti. Yıllarca demokratik siyaset yürüten kurumların Kürt sorununun gerçek muhatapları olduğunu belirten Yüksek, “Yıllardır mücadele veren kurumlar bellidir” diyerek muhatap boşluğunun olmadığına vurgu yaptı.

Kürt aşiretlerine de kayyum atıyorlar

AKP’nin Kürdistan’da tutmayan işbirlikçi Kürt yaratma politikalarına bir tepki de HDP Wan Milletvekili Nadir Yıldırım’dan geldi. Yıldırım, “Miroğlu, Kızılkaya ve Metiner’in Kürdistan’da ne kadar meşruluğu varsa önerecekleri isimlerin de meşruluğu o kadar olacak. Düşündükleri işbirlikçiler, Kürdistan’a gidip gelemeyen isimlerdir. Wan’da daha önce 180 Kürt aşireti ile toplantı yaptıklarını söylemişlerdi. 180 Kürt aşireti demek Kürdistan’ın tümü demektir. Ancak bu tamamen yalandı” dedi.

AKP’nin Kürdistan’da yürüttüğü tasfiye politikaları nedeniyle meşruluğunu kaybettiğini belirten Yıldırım şunları kaydetti: “AKP Türkiye’yi sanal bir politik algı ile yönetmeye çalışıyor. Hakim olduğunu, yönettiğini göstermeye çalışıyor. Kürdistan’ın meşru temsilcileri seçtiği partinin eşbaşkanları, milletvekilleri, belediye başkanları, belediye meclis üyeleridir. AKP, Kürdistan halkının merşu iradesini rehin tutuyor. İşbirlikçilerini ise muhatap diye sunuyor. Deşifre olmuş koruculuk sisteminin farklı bir versiyonudur. Koruculuk sistemi nasıl ki Kürdistan’da tutmadı, bu da tutmaz. Gayrı meşru kişilerle meşruluk yaratamazsınız. AKP Kürdistan’da yürüttüğü savaşla meşruluğunu yitirdi. AKP şahsında devlet siyaseti meşruiyetini kaybetti. Halkın meşru temsilcileri seçilmişleridir. Belediyelere atanan kayyumlar nasıl ki meşru değil ise düşündükleri isimler de meşru değil. Belediyelere, şirketlere ve üniversitelere nasıl ki kayumlar atanıyorsa şimdi de Kürt aşiretlerine ve cemaatlerine kayyum atanıyor.”

HABER MERKEZİ

EN SON EKLENENLER