Ömrünü barışa ve demokrasiye adadı

1973 yılında Demokratik Parti’den Mêrdîn milletvekili seçilen ve uzun yıllar özgürlük mücadelesi yürüten Ahmet Türk, ödediği ağır bedellere rağmen mücadelesinden vazgeçmedi.

12 Eylül 1980 darbesiyle tutuklanarak ağır işkenceler yaşadığı Esat Oktay idaresindeki Amed zindanlarında kaldı. 1987 yılında cezaevinden çıktıktan kısa bir süre sonra SHP’den milletvekili seçildi. Türk, 1988 yılında yüzlerce Kürt’ün katledildiği Halepçe Katliamı ile ilgili 1989’da Paris’te düzenlenen Kürt Konferansı’na katıldığı için SHP’den ihraç edildi.

İlk eşbaşkan oldu

Türk, 1990’da Halkın Emek Partisi’nin (HEP) kurucularından oldu. Daha sonra DTP’nin kurulmasıyla birlikte Aysel Tuğluk ile partinin eşbaşkanı oldu. Türk, Türkiye’de uygulanan baraj sistemi nedeni ile 22 Temmuz 2007 seçimlerine bağımsız olarak girmek zorunda kaldı. Siyasi yaşamına ise 30 Mart 2014 yerel seçimlerinde eşbaşkan olarak seçildiği Mêrdîn Büyükşehir Belediyesi’nde devam etti.

Barış umudunu hep korudu

Ömrünü Kürt özgürlük mücadelesine adayan Türk, 12 Eylül’de ağır işkenceler görmesine rağmen hiçbir zaman barış ve demokrasi umudunu yitirmedi. Barış mücadelesinden vazgeçmeyen Türk, “Bizim umudumuz daha demokratik bir Türkiye. Acıları paylaşmamız lazım” diyerek onurlu bir barış ve demokratik bir Türkiye’den yana olduğunu her fısratta dile getirdi.

Irkçı saldırıya uğradı

Türk, 2009 yılında genel başkanlığını yaptığı DTP’nin kapatılmasının ardından Mûş’un Kop (Bulanık) ilçesinde yapılan protesto eylemlerinde 2 kişinin öldüğü ve dört kişinin yaralandığı davanın duruşmasını takip ettiği sırada saldrıya uğradı. Samsun’da 12 Nisan 2010’da görülen duruşmada uğradığı ırkçı saldırıda Türk’ün burnu kırıldı.

Hiçbir zaman boyun eğmedi

Türk 17 Kasım’da kayyum ataması ile görevden alınmasının ardından verdiği röportajda, “Biz bunları geçmişte de yaşadık. Bizi sindiremediler. Şimdi de öyle olacak. 90’larda şimdi belediyelere yaptıkları gibi bir darbe ile Meclis’ten attılar. O zaman boyun eğmedik, şimdi de elbette boyun eğmeyeceğiz!” demişti.

EN SON EKLENENLER