ST: Avrupa Türkiye konusunda oportünist

Türkiye-AB ilişkileri, Trump’ın TPP’den çıkacağını açıklaması ve Almanya’da aile içi şiddet bugünkü Alman basınından seçtiğimiz yorumlar.

Avrupa Parlamentosu’ndaki oturumda Türkiye’nin AB ile müzakerelerinin geleceği tartışıldı. Straubinger Tagblatt AB-Türkiye ilişkilerini yorum köşesine taşımış: 

“Avrupa’nın sadece az sayıdaki devlet ve hükümet başkanı, diplomatik bir tokat anlamına gelecek olan Türkiye ile AB müzakerelerinin kesilmesinden yana görüş belirtiyor. AB’nin kaderini belirleyen büyük çoğunluk ise Erdoğan ile gerçekleşme şansı olmayan bir üyeliğe kabul oyunu oynayarak, oportünist bir eğilim gösteriyor. Hem mülteci anlaşmasını hem de Ankara’nın Avrupa’ya yakınlığını tehlikeye atmamak için. Ancak Türkiye’deki insan hakları ihlalleri ve ülkenin bir dikta rejiminden fazla farkı kalmayan bir sisteme doğru kayması nedeniyle bu hedeflere nasıl ulaşılacağı merak konusu. Çünkü Avrupa bu tür politikalarla Avrupa Parlamentosu’nun haklı olarak önlemek istediği şeyi, yani Erdoğan’ın güçlendirilmesini sağlamış olacak.” 

ABD Başkanı seçilen Donald Trump’ın Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması TPP’den geri çekilme açıklaması tepkiyle karşılandı. Bu açıklama Alman gazetelerinde de yorum konusu. Frankfurter Allgemeine Zeitung‘un yorumunda şu satırlar göze çarpıyor:

“Donald Trump daha seçim kampanyası sırasında yaptığı konuşmalarda, üzerinde ayrıntılı müzakere edilmiş ve imzalanmış bulunan Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması (TPP) ile ilgilenmeyeceğini açıklamıştı. Bu anlamda ortaklığa katılan diğer ülkeler Başkan Obama’nın Asya stratejisinin ekonomik ayağı olarak takdir toplayan TPP projesinin soğuk bir biçimde sona erebileceğine kendilerini alıştırmışlardı. Buna rağmen hayal kırıklığı yaşadılar. Trump başkanlığı dönemindeki ilk işinin TPP’yi çöpe atmak olacağını ilan etti. Gerçi henüz Amerikan Senatosu bu projeye onay vermiş değildi, o nedenle de henüz yürürlüğe girememişti. Ama her şeye rağmen bu açıklama bölgesel serbest ticarete tam da dünyanın en dinamik bölgesinden irdirilmiş sert ve nihaî bir darbe niteliğinde.” 

Trump’ın Trans-Pasifik Ortaklık Anlaşması TPP’den geri çekilme açıklamasının ABD açısından ne gibi olumsuz sonuçları olabilir? Reutlinger General-Anzeiger gazetesinin yorumunu okuyoruz:

“TPP Başkan Obama’nın Asya’ya stratejik açılımı doğrultusunda dış politikadaki önemli bir etkendi. Bu anlaşma Vietnam ve Malezya gibi ülkelerin ekonomik istikrarını sağlayacak ve onlara uzun vadeli perspektifler sunacaktı. Amerika’nın TPP’den vazgeçmesi, Washington’a duyulan güvenin uzun vadede kaybedilmesine yol açacaktır. Bu ise Güney Çin Denizi’ndeki adalara ilişkin suların iyice ısınmakta olduğu bir dönemde tehlikeli.”  

Federal Emniyet Teşkilatı’nın kamuoyuna açıkladığı verilere göre Almanya’da  yaklaşık 130 bin kişi aile içi şiddet mağduru. Mağdurların çoğunu da kadınlar oluşturuyor. Mitteldeutsche Zeitung‘un konuya ilişkin yorumunda şu görüşler yer alıyor:

“İstatistiki araştırmanın saptayamadığı şey, aşağılama, hakaret, gözdağı verme gibi ve kategorize edilmesi mümkün olmayan cinsel şiddet çeşitleri. Araştırmada verilen rakamlar aileler içindeki baskı ortamlarının gittikçe artmakta olduğuna da işaret ediyor. Ailenin bir sığınak yuvası olduğu yönünde toplumda var olan yaygın görüşün tersine, aile aşırı durumlarda cehenneme de dönüşebiliyor. Aile artık tüm toplumsal gerginlikleri göğüsleyebilecek sosyal bir can simidi niteliği taşımıyor.”

© Deutsche Welle Türkçe

Derleyen: Çelik Akpınar

EN SON EKLENENLER