Alevi Bektaşi Federasyonu Örgütleme Genel Sekreteri ve Sultangazi Pirsultan Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş’ın gözaltına alınmasına Alevilerin tepkileri yükseliyor. Bir tepki de Avrupa Alevi Birlikleri Konfederasyonu’ndan geldi. AKP iktidarının ateşin üstüne benzinle gittiğini belirten konfederasyon, gözaltına alınan Odabaş’ın derhal serbet bırakılmasını istedi.
Türkiye’deki şiddet eylemelerine de tepki gösteren AABK, Alevi toplumu olarak her türlü hukuksuz tutuklamalara, teröre, şiddete ve savaşa hayır diyor, barışın ve huzurun hâkim olduğu bir ülke istiyoruz” ifadesini kullandı.
Açıklamada şu ifadeler dile getirildi:
“Barış kanın dökülmediği, çocukların ve gençlerin toprağa verilmediği bir coğrafya demektir. Herkesin huzurlu ve eşit bir şekilde yaşadığı bir ülke demektir. Ve milliyetçilik gibi hümanizme yakışmayan bir yaklaşıma kurban edilemeyecek kadar önemli evrensel bir değerdir. Barış, geçmişteki acıyı unutmak, şimdiki acıyı dindirmek ve gelecekteki acıyı önlemenin tek yoludur. Devlet, kendi zaferini barış, baskı ve sindirmesini ise huzur olarak tanımlamaya devam ettikçe akan kanın durması imkânsızdır.
“ZEYNAL ODABAŞ İVEDİLİKLE SERBEST BIRAKILSIN”
Hükümet, Kürt halkının iradesi olan seçilmiş siyasileri muhatap alarak bu şiddeti sonlandırmak zorundadır. Bu süreçte muhalif olarak tanımlanan tüm kesimlere yönelik izlenen tutuklamalar ve baskılar ateşin üstüne benzin dökmeye eş değerdir. Bugün Alevi Bektaşi Federasyonu Örgütleme Genel Sekreteri ve Sultangazi Pirsultan Cemevi Başkanı Zeynel Odabaş’ın gözaltına alınmasını da yine bu çerçevede değerlendiriyoruz ve yapılan bu yanlıştan ivedilikle geri dönülmesini talep ediyoruz.
“DÖKÜLEN KANLARIN SORUMLUSU AKP HÜKÜMETİDİR”
7 Haziran 2015 seçimlerinden bu yana yaşanan katliamların ve dökülen kanların birinci dereceden sorumlusu başkanlık sistemini dayatan Recep Tayyip Erdoğan ve AKP Hükümetinindir. Ülkeyi her geçen gün daha fazla geren bu ısrardan da vazgeçilmelidir. Bu süreçte Türkiye’deki STK’lar başta olmak üzere tüm kesimlerin vicdanın sesi olmaları gerekiyor. Aksi halde benzerini Yugoslavya, Irak ve Suriye örneklerinde gördüğümüz gibi dönüşü ve sonu olmayan bir iç çatışma durumuyla karşı karşıya kalabiliriz. Biz Aleviler koşullar ne olursa olsun tek bir masum insanın bile ölmesine karşıyız ve insanların hayatlarını kaybetmelerine neden olacak her türlü şiddet eylemini de kınıyoruz. İnancımızda insanın yaşam hakkı kutsaldır ve dokunulmaz.” (N.M)