Alibeyköy Cemevi evsizlere çorba ve pilav dağıttı

İstanbul’da parklarda, bankların üstünde kalan binlerce insan var.  Suriye’den gelenlerin de eklenmesiyle sadece İstanbul’da 5 -10 bin evsiz olduğu tahmin ediliyor.

Şefkat-Der gönüllüleri, “Çorbada senin de tuzun olsun” sloganıyla kendi elleriyle pişirdikleri çorbayı evsizlerin ayağına kadar götürüyor.

Şefkat-Der, “Çorbada senin de tuzun olsun” sloganıyla yaptığı bu yardıma bir destek de Alibeyköy Cemevi’nden geldi. Dün saat 20.00’de Alibey Köy Cemevi Başkanı Pir Hüseyin Güzelgül ve beraberindeki Cemevi çalışanları, Firüzağa-Cihangir ve Gezi parkında sokakta yaşayan insanlara çorba ve pilav dağıttı.

Konuya ilişkin PİRHA’ya konuşan Alibeyköy Cemevi Başkanı Pir Hüseyin Güzelgül, “Bugüne kadar yapmış olduğumuz en iyi ve en güzel hizmet, evi ve maddi koşulları iyi olmayan bu vatandaşlarımıza yardım amaçlı dağıtmış olduğumuz bu pilav ve çorbadır” dedi.

“ALEVİ İNANCININ TEMELİNDE İNSAN SEVGİSİ VARDIR”

“Alevi inancının temelinde insan sevgisi ve insana değer vardır” diyen Güzelgül, özellikle Perşembe akşamı yapmış oldukları bu yardımın inançları açısından çok kutsal olduğunu vurguladı. Pir  Güzelgül, insanın yaşamasının kutsal ve evrensel olduğunu belirterek,  “Bu yüzden insanlar birbirine değer vermelidir. Toplumun ve Sarayda oturanların  sokakta aç, susuz ve soğukta yaşayan bu insanları görüp, yardım etmeleri gerekir” dedi.

“EN GÜZEL İBADET İNSANA YARDIM ETMEK VE DEĞER VERMEKTİR” 

Alevi Piri Hüseyin Güzelgül, en güzel ibadetin insana yardım etmek ve değer vermek olduğunu vurguluyor:

“Burada sokaklarda bu kadar aç, susuz ve soğukta yaşayan insan varken topluma tekçi zihniyeti dayatıyorlar. Önceliklerinin insan ve insanların yaşam koşulları olması gerekirken saray zihniyetinin tek amacı parlamenter sistemi yıkıp baskıcı ve tekçi bir zihniyet yaratmaktır. Ancak ne olursa olsun biz yolumuzdan dönmeyeceğiz. Her zaman insan ve insana değer önceliğimiz olacak. Bu gibi yardıma muhtaç insanlara yönelik çalışmamız ve hizmetimiz her zaman devam edecektir. Tüm Alevi kurumları da bu gibi çalışmalar yürütmelidir.”

“KİMSE BİZE SAHİP ÇIKMIYOR”

Bu arada, Suriye’de göç edip geldiklerini ve sokakta yaşadıklarını belirten Ali adlı çocuk, “Kimse bize sahip çıkmıyor. Okula gidiyordum ancak maddi zorluklardan dolayı bırakmak zorunda kaldım” diyor.  Suriyeli Ali, bu kış günü üşüdüklerini, üstlerine atacak battaniyelerinin bile olmadığını, yemek ihtiyaçlarını ise çevredeki duyarlı insanların karşıladığını belirtiyor.

“60’A YAKIN İNSANA ÇORBA VERİLİYOR”

Gönüllü olarak çalışan Mehmet Evren Tüfekçi ise, “Her akşam Şefkat-Der’de çorbalar pişirilerek 15-20 kişilik gönüllü bir ekiple 2 buçuk yıldır “Çorbada tuzun olsun” çalışmamız devam ediyor. Her akşam sadece Gezi Park’ında 60’a yakın insana çorba veriyoruz. Bu akşamda çorbada tuzu olan Alibeyköy Cemevi’ne  duyarlılığından dolayı ve sokakta yaşayan insanları unutmadıkları için teşekkür ediyoruz”  dedi.

“DALGA DALGA YARDIM ÇALIŞMAMIZ BÜYÜYOR”

Tüfekçi’den sonra konuşan Halim Özer de, Şevkat-Der’in bu çalışmasında yer alanlardan. Özer çalışmaya ilişkin şunları anlatıyor:

“Gezi Park’ında yatan evsiz vatandaşlarımız beni görür görmez hemen koşuyorlar ve sıraya giriyorlar.Her gün dalga dalga dalga yardım çalışmamız büyüyor. Her sabah kalktığımda insanların mont, bot ve battaniye gibi yardımlarda bulunduğunu görüyorum. Yardımları buradaki insanlara önceliklerine göre dağıtıyorum. Bir nebzede olsa ihtiyaçlarının belli bir kısmını karşılamış olmaktan mutlu duyuyoruz.”

İsmet Sefer / İSTANBUL

EN SON EKLENENLER