Öcalan’ın İmralı’ya getirildiğinde kadın özgürlüğü için dile getirdiği “Benim yarım kalmış projem” sözüne dikkat çeken Avukatı Ebru Günay, Öcalan’ın ‘kadını aktifleştiren ve harekete geçiren bir paradigması’ olduğunu söyledi
PKK Lideri Abdullah Öcalan’ın Türkiye’ye teslim edilmesinin üzerinden 18 yıl geçti. Birçok konuda farklı argümanlar geliştiren Öcalan’ın dikkat çeken projeleri arasında ise ‘kadın özgürlüğü’ üzerine geliştirdikleri oldu. Öcalan’ın avukatlarından Ebru Günay, kadın sorunu ve özgürlük boyutu tartışılırken Öcalan’ın İmralı’da geliştirdiği felsefi argümanlara bakılması gerektiğini vurguladı.
Kadın özgürlükçü bir felsefe
Öcalan’ın “demokratik, ekolojik, kadın özgürlükçü felsefesinin” konfederal sistem paradigmasında temel argüman olduğunu söyleyen Günay, “Kadın kurtuluş felsefesi, Jineoloji… Bunlar Sayın Öcalan’ın paradigmalarının alt başlıkları oldu. Kadını aktifleştiren ve harekete geçiren bir paradigma” şeklinde konuştu.
‘Benim yarım kalmış projem’
Öcalan’ın İmralı’ya getirildiğine kadın özgürlüğü için dile getirdiği “Benim yarım kalmış projem” sözüne dikkat çeken Günay, “Bu aslında onun kadın özgürlük felsefesine biçtiği önem ile ilgilidir. Kürt kadınlarının bu kadar ön saflarda mücadele etmesinde çok temel argüman. Jineoloji-kadın bilimi araştırması bunun temel argümanlarından bir tanesiydi.”
‘Ortadoğu’da oyunu bozmak’
Öcalan’ın “Oyun bozan olduğum için Ortadoğu’dan çıkarıldım” sözlerine de değinen Günay, şöyle devam etti: “Bu oyunu bozmak denilen şey tek başına pratik politikalar, haritalar, savaş süreci ve taktikler üzerinden bir süreç değil. Bu işin aslında ideolojik, felsefi bir karşı argüman süreci de var. Demokratik modernite ile kapitalist modernite arasında bir çatışma hali söz konusu Ortadoğu’da. Demokratik modernitenin argümanlarından bir tanesini kadın özgürlüğü oluşturuyor. Oyunu bozmak buradan geliyor.”
İSTANBUL