Farklı illerde bir araya gelen KESK üyeleri, KHK ile ihraç edilen üyeleri içi protesto gösterisi yaptı. KESK’liler, iktidarın politikalarına boyun eğmeyeceklerini dile getirdi. Meletî’de yapılan açıklama yapanlara polis saldırarak 31 kişiyi gözaltına aldı
Meletî’de (Malatya) “İşimi, ekmeğimi geri istiyorum”, “Açığa almalar ve ihraçlar son bulsun” talepleriyle Emeksiz Üst Kavşağı’nda bir araya gelen Kamu Emekçileri Sendikaları Konfederasyonu (KESK) üyeleri, yapmak istedikleri basın açıklamasına polis saldırdı. Eğitim Sen Şube Başkanı Tarık Kaya, basın açıklaması yapmak istediği sırada polis engel olmaya çalıştı. Saldırya karşı direnen emekçilerden EMEP İl Başkanı Kemal Gültekin ve il yöneticileri, PSAKD Şubesi Başkanı Mehmet Topal, ÖDP Yeşilyurt İlçe Başkanı Ali Osman İzci, ÖDP eski başkanı ve il yöneticisi Hacı Ali Amanat, Kürecikliler Derneği yöneticisi Hüseyin Dumlupınar ve kamu emekçilerine destek için gelen öğretmen Hatice Yüksel’in de bulunduğu 31 kişiyi gözaltına alındı. Polisin saldırısını protesto eden çevredeki yurttaşlar da gözaltına alınmakla tehdit edildi. Polis, “Destek verirseniz sizi de alırız” diye tehditler savurdu. Gözaltına alınanlar Malatya İl Emniyet Müdürlüğü’ne götürüldü
Barış talebe karşılık ihraç
Ankara’da yüzlerce kişinin katılımıyla Sakarya Caddesi’nde bir araya gelen KESK Şubeler Platformu, en son yayımlanan KHK ile ihraç edilen üyeleri için açıklama yaptı. Açıklamaya ihraç edilen akademisyenler başta olmak üzere, sivil toplum örgütler, emek örgütleri ile çevredeki vatandaşlar katıldı. “OHAL hukuksuzluğuna hayır, OHAL’ın kaldırılması, iş güvencemizi ortadan kaldıran KHK’nin iptal edilmesi kamuda ihraç edilen ve açığa alınan üyelerimizin işe iade edilmesi için alanlardayız” pankartının açan eylemciler, aynı zamanda “Barış istedim İhraç Edildim” “OHAL’e Hayır dedim ihraç edildim”, “Sendikal Faaliyette bulundum ihraç edildim” dövizlerini taşıdı. Kitle sık sık “Yaşasın örgütlü mücadelemiz”, “Direne Direne Kazanacağız” sloganları attı.
Bu böyle devam etmez
Basın açıklamasını okuyan SES Şube Eşbaşkanı Hüsnü Yıldırım, AKP iktidarının saldırılarına her gün bir yenisini eklediğini belirterek, “KESK olarak hukukun en temel ilkelerini ayaklar altına alarak intikam hırsı ile KHK listelerini oluşturanların ve hazırlanmasına katkı sunanların peşini bırakmayacağız” dedi. Açıklamadan sonra ihraç edilen akademisyenler söz aldı. İlk olarak Ankara Üniversitesi’nde ihraç edilen Mustafa Kemal Coşkun, barış bildirisine imza attıkları için ihraç edildiklerini hatırlatarak, “Biz barış dedik onlar savaşa devam edeceğiz dediler. Biz hürriyet dedik, onlar istibdat dediler. Ama bu böyle devam etmez, böyle devam edemez. Bu bir sınıf mücadelesidir. Sınıf savaşıdır. Her yer de mücadelemize devam edeceğiz. Onlar gidecek biz kalacağız” diye konuştu.
Yaşananların sorumlusu Rektör’dür
Ankara Üniversite’sinde ihraç edilen Mutlu Arslan da, “Ankara Üniversitesi’nde ihraç edilen yüzlerce akademisyen arkadaşlarına sahip çıkmak için düzenlediğimiz ‘Büyük Buluşma’ etkinliğine polis sert şekilde müdahale etti. Dört akademisyen ve toplamda 14 arkadaşımız tartaklanarak yerlerde sürüklenerek gözaltına alındı. Bir arkadaşımızın bacağı kırıldı” dedi. Yaşananların sorumlusu olarak Ankara Üniversitesi Rektörü Erkan İbiş olduğunu vurgulayan Arslan, “Dün Cebeci’de yaşanan vahşet, son 1,5 yıldır Türkiye’nin her yerinde yaşanmaktadır. Dünü farklı kılan bu şiddetin kameralar önünde yaşanmasıdır” diye belirtti.
‘Çiğnenen cübbelerimizi onurla giyeceğiz’
Olağanüstü Hal (OHAL) KHK’siyle ihraç edilen akademisyen Araştırma Görevlisi Aysun Gezen ise, şunları söyledi: “Yaşadığımız polis şiddetinden, polis vahşetinden sonra birçoğumuz yine bu vahşet sırasında tehdit edildik. Tek tek hedef gösteriliyoruz. Bizler ne üniversitelerdeki uğraşımızdan vazgeçeceğiz ne bilimsel eğitim sürecinde vazgeçeceğiz. Bizleri atarak üniversitelerdeki varlığımıza son veremeyecekler. Polislerin dün çiğnediği cübbelerimiz bizler yine onurla giyeceğiz.”
HDP’li vekillerden emekçilere destek
KESK İzmir Şubeler Platformu da, yaptığı baskın açıklaması ile ihraçları protesto etti. Konak eski Sümer Bak önünde “İhraçlarınıza, açığa almalarınıza, cezalarınıza ve sürgünlerinize teslim olmayacağız” pankartı açan yüzlerce eğitimciye öğrenci ve velilerinin yanı sıra, HDP İzmir Milletvekili Müslüm Doğan, HDP Eşbaşkan Yardımcısı Sezai Temelli, İHD Şubesi ve çok sayıda STK destek verdi.
‘Bir siyasi tasfiye ve kıyım hayata geçirilmiştir’
Açıklamayı yapan Şubeler Platformu Dönem Sözcüsü Bahri Akkan, Çıkartılan kanun dışı KHK’ler ile binlerce kamu emekçisinin işsiz bırakılarak açlığa mahkum edildiğini söyledi. Kamu emekçilerini açlıkla terbiye etmek isteyenler bunun hesabını er ya da geç tarih önünde hesap vereceklerini vurgulayan Akkan, “Yıllardır örgütlü mücadelemizi zayıflatmak için tüm olanaklarını seferber edenler, sendikal faaliyetlerimizden zorla suç üretmeye çalışan bakanlık müfettişleri, kaymakam ve vali yardımcıları, valiler, üniversite rektörleri darbe soruşturması sürecinde tutuklanmış, ihraç edilmiş ya da açığa alınmışken, kendilerini iktidara ispatlama gayreti içinde olanların oluşturdukları listeler üzerinden okullarda ve üniversitelerde yaşanan ihraçlar, kelimenin tam anlamıyla bir siyasi tasfiye ve kıyım şeklinde hayata geçirilmiştir” dedi.
Tüm halkı mücadeleye çağırıyoruz
Siyasal kimliklere göre yapılan fişlemeler, asılsız ihbarlar, sendikal husumet üzerinden yürütülen çalışmalar ile kamu emekçilerinin örgütlü mücadelesinin hedef alındığını dile getiren Akkan, “Tüm halkımız, öğrenci ve velilerimizi her türlü baskı, tehdit ve yıldırma girişimine rağmen iktidara değil, halka hizmet eden kamu emekçileri ile dayanışmaya, birlikte mücadeleye çağırıyoruz” diye konuştu.
ANKARA / İZMİR / MELETÎ