RÜYAYDI KÂBUS OLDU

Referandum öncesinde Bab’tan bir ‘zafer’ çıkarmak uğruna aylardır çaba gösteren AKP, tam bir çıkmaza girdi. Bir yandan rejim ilerlerken, diğer yandan manidar Rus bombaları patlıyor ve bu arada kayıplar gittikçe artıyor. Gitmek mi zor kalmak mı sorusu artık tam bir bilmece

Bab’a girmeye çalışan Türk Silahlı Kuvvetleri’nin (TSK) 9 Şubat günü Rusya’ya ait savaş uçaklarınca vurulması sonrası iki taraftan gelen farklı açıklamalar, “Bab’ta ne oluyor?” sorularını yeniden gündeme getirdi.

Farklı açıklamalar

3 askerin yaşamını yitirdiği, 11 askerin ise yaralandığı saldırı sonrası TSK, yaptığı ilk açıklamada “olayın kazaen gerçekleştiğini” söylemişti. 10 Şubat günü Kremlin Sözcüsü Dimitri Peskov ise “koordinatların TSK tarafından verildiği” açıklaması yapmıştı. Bu açıklamadan saatler sonra TSK’den yapılan açıklamada ise “09 Şubat 2017 tarihinde uçakla vurulan unsurlarımız takriben 10 günden beri aynı noktada bulunmaktadır” denildi. Açıklamada en son 8 Şubat günü Humeymim’deki harekât merkezine koordinat verildiği savunuldu.

Dikkat çeken saldırı

İki taraftan gelen farklı açıklamalar Türkiye ile Rusya arasında Bab konusunda anlaşmazlıkların olduğu yorumlarına neden oldu. Ayrıca saldırının CIA Başkanı Mike Pompeo’nun Türkiye’de olduğu günde gerçekleşmesi dikkat çekmişti. Ziyaret öncesi Türk Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu ile Cumhurbaşkanlığı Sözcüsü İbrahim Kalın, ABD’nin isteği doğrultusunda Rakka’ya özel birlik gönderebileceklerini açıklamışlardı.

Suriye rejimi Bab’a dayandı

TSK ve beraberindeki silahlı grupların kentin batısından Bab’a girme çabaları sürerken; Suriye rejim güçleri ile beraberindeki Hizbullah ve İran destekli milisler de, güneyden kentin sınırlarına dayandı. Rejim güçleri, 10 Şubat günü akşam saatlerinde Bab’ın güneyindeki Ebu Taltal Köyü’nü DAİŞ çetelerinden aldı. Bu köyü alan rejim güçleri, Bab’ın hemen gişindeki Tadif Kasabası’na yönelik saldırıya geçti. Gazetemiz baskıya gittiği saatlerde Tadif’deki buğday siloları bölgesinde yoğun çatışmalar yaşanıyordu.

TSK ile rejim çatışmıştı

Bab’ın güneyinde kente ilerleyen Suriye rejim güçleri ile TSK ve ona bağlı gruplar arasında 9 Şubat günü akşam saatlerinde çatışma çıkmıştı. Bab’a bağlı El-Xor ve Ebû El-Zendeyn bölgelerinde yaşanan çatışmalarda 2 rejim askeri yaşamını yitirmiş, 5 TSK üyesi ise yaralanmıştı. Ancak bu konuya ilişkin resmi bir açıklama yapılmadı. Rejime yakınlığıyla bilinen Lübnan merkezli El Meyadeen televizyonu Rusya’nın devreye girmesiyle çatışmaların durdurulduğunu aktardı.

70 asker yaşamını yitirdi

24 Ağustos’ta başlatılan “Fırat Kalkanı” isimli harekat kapsamında dün Bab’ta bir asker daha yaşamını yitirdi, bir asker ise yaralandı. Son can kaybı ile birlikte 173 günü geride bırakan harekatta, resmi açıklamalara göre 70 asker yaşmaını yitirdi, yüzlercesi ise yaralandı. Türkiye destekli Özgür Suriye Ordusu’nun kayıp sayısı ise 500’ü aşkın olarak ifade ediliyor.

TSK dudak uçuklattı!

“Fırat Kalkanı”nın 172’nci gününe ilişkin açıklama yapan Genelkurmay Başkanlığı, şimdiye kadar 2 bin 705 DAİŞ’li ile 344 YPG’linin yaşamını yitirdiğini iddia etti. Suriye’deki hüsranı rakamlarla örtmeye çalışan TSK’nin açıklamasında “Bugüne kadar 2 bin 705 DEAŞ mensubu, 344 PKK/PYD mensubu terörist etkisiz hale getirildi” iddiasında bulunuldu.

Bab’ı verin bitsin bu çile!

“Fırat Kalkanı” isimli harekata ilişkin katıldığı bir televizyon programında konuşan Başbakan Yardımcısı Numan Kurtulmuş, “El Bab’ın alınması ile birlikte bu operasyon hedefine ulaşmış olacak” dedi. Operasyonu “Türkiye’nin sınırlarını korumak bakımından zorunlu olan bir operasyon” olarak savunan Kurtulmuş, operasyonunun gerekçesini ise şu sözlerle anlattı: “Sınırın başka yerlerinden PYD/PKK unsurları sızarak içeri giriyorlardı. Bunun yapılması mecburiydi.”

Daha önce Bab’tan sonra Rakka, Minbic ve Efrîn’i alacağını söyleyen Cumhurbaşkanı Tayyip Erdoğan, Afrika gezisi dönüşü “Bab’ta daha güneye inmemek lazım” demişti.

HABER MERKEZİ

EN SON EKLENENLER