Doğanın hayrı için ‘Hayır’ diyeceğiz

Varlık Fonu’na devredilen kamu alanları, ekolojik yıkımı hızlandırdığı gibi yoksullaşmayı da arttıracaktır

AKP hükümeti iktidarda olduğundan bu yana doğal yaşama yönelik uygulamaları geri dönülmez biçimde zararlar verdi ve vermeye devam ediyor. Tek adam rejiminin inşa edilmesiyle birlikte zaten güdük olan yargı yolları, tamamen işlevini yitirecek ve gözlerini diktikleri sular, meralar, ormanlar, tarımsal alanlar, koruma bölgeleri yani bugüne kalmış bir avuç doğal yaşam, sermayenin saldırılarına maruz bırakılacak. Enerji politikları ile sermayeye alan açan mevcut iktidar yapısı; sulara, maden sahalarına, tarım arazilerine ve kıyılara bu amaçla el koyup bu güne geldi. Evet oyunun çoğunlukta çıkması halinde nelerle yüz yüze kalabileceğimizi Türkiye’nin farklı bölgelerinde mücadele yürüten Ekoloji örgütlenmelerine sorduk.

Ege Çevre ve Kültür Platformu (Egeçep)

Turgut İnel: ‘Yılan herkese değiyor’

12_turgut_inelAnayasa değişikliği referandumunda “evet” çıkarsa 15 yıldır AKP iktidarında neler yaşandıysa daha kötüsü olacaktır diye düşünüyoruz. Yaptıkları yapacaklarını teminatı ama ‘evet’ çıkması durumunda yaşanacaklar ülkemizin Ege’nin doğası, yaşam alanları, kültürel mirası gibi konularda bizim öngörülerimizin de ötesine geçebilir. Zaten adaletsizlik, hukuksuzluk, emek sömürüsü, doğa talanı gibi olmazsa olmazların törpülenerek iyice güdükleştirildiği ülkemizde, “tek adam-parti devleti” tüm bunların çok daha geriye gitmesine neden olacaktır.

Neler mi olabilir; tarım arazilerimiz, sit alanı korumasındaki doğa ve kültür varlıklarımız, sularımız, havamız yargının-yürütmenin-yasamanın tek elde toplandığı bir parti devletinde kontrolsüz, denetimsiz, hesapsız-kitapsız birilerine devredilebilir. Sermayenin önüne yem olarak atılabilir. Bu işsizliktir, ekolojik yıkımdır, hava-su-toprak kirliliğidir.

Anayasal bir hak olan “Çevrenin korunması ve sürdürülebilir yaşam “ mücadelesi için daha çok çabalar harcama görevi kaçınılmaz olacaktır. “Evet” çıkması durumunda Ekoloji Örgütleri yaşam alanlarını koruma mücadelesinin ağırlığını daha fazla hissedecekler. Çevre hakkı mücadelesi için daha çok dayanışma ve uzun soluklu hukuksal davaların yanında, bunlarla bütünleşen eylemliliklerde artmalıdır.

Varlık Fonu’na devredilen kamu alanları, ekolojik yıkımı hızlandırdığı gibi yoksullaşmayı da arttıracaktır. Yabancı sermayeyi yeniden ülkemize çekebilmek için oynanan bu oyun, şunu göstermektedir ki AKP eliyle sermayenin yarattığı kendi KRİZ’i gittikçe derinleşerek ülkeyi yönetilemez durumu getirmiştir.

Referandumdan AKP’nin istediği sonucun çıkması demek Ege bölgesindeki bütün yaşam savunucu mücadelesinin önemli bir kayba uğraması ama aynı zamanda mücadeleden şimdiye kadar geri duranların da sıranın kendilerine geldiğini görerek mücadele sürecine girmeleri sonucunu doğuracaktır diyebiliriz. Çünkü kaçacak yer kalmadı artık, çünkü yılan herkese değiyor!..

Karadeniz İsyandadır Platformu (KİP)

Eren Dağıstanlı: ‘Doğanın hayrına, HAYIR’lısıyla’

12_eren_dağıstanlıŞüphesiz yaşamın her alanına etki edecek bir değişiklikle karşı karşıyayız. Özellikle yargı alanında bağımsızlığın tamamen ortadan kalkacağı aşikar. Yaşam alanında yapılmak istenen talan projelerine dava açılsa bile “tek kişi”nin lafı ile bu davalardan doğadan yana bir sonuç çıkmasını beklemek neredeyse imkansız hale gelecek.

OHAL döneminde yasalaşan Madde 80 ve son günlerde gündemde olan Varlık Fonu gibi süreçlerin de “tek kişinin” elinde olmasıyla hem hukuk ortadan kalkacak hem de projelerin ekonomik destekleri Varlık Fonu’ndan beslenecek. Yine KHK’lar ile dereler kurayacak, yaylalar Arap krallarına peşkeş çekilebilecek.

Artvin’de bildiğiniz üzere uzun süredir OHAL kapsamında eylem ve etkinlik yasağı uygulanıyor. Artvin Valisi adeta Cengiz Holding’in rahat çalışma yapması için gerekli zemini hazırlıyor. Fakat yine de Artvin’de oluşabilecek tepkilerden dolayı eski galeri tünelinin içi dışında dış alanda henüz bir çalışma başlamış durumda değil. Elbette OHAL koşulları ve yasakları şirketin ekmeğine yağ sürüyor. Bu durum tüm yetkilerin tek kişide toplanacağı bir ortamda nasıl bir hal alacak, bütün bu hukuksuzluklar daha ne kadar artacak aslında aşikar.
Umuyoruz ki bu değişiklik doğanın hayrına, HAYIR’lısıyla sonuçlanır.

HABER MERKEZİ-DOSYA

Ekolojistler ‘HAYIR’ diyor (1)

 

EN SON EKLENENLER