HDP’nin Alevi vekillerinden İstanbul Milletvekili Erdal Ataş, TV10’un kapatılmasını PİRHA’ya değerlendirdi. Ataş, “TV10 yaratılan fay hatlarına karşı, bir arada yaşamanın olası olabileceğini ispat ettiği için kapatıldı” diye konuştu.
PİRHA’ya konuşan HDP İstanbul Milletvekili Ataş, TV10’un kapatılmasını değerlendirdi. Tv10’un bu ülkenin fay hattı sayılan meselelerini ifade ettiğini belirten Ataş, “Bunlardan biri Alevilikti. Devlet tarafından inkar edilen bu meselesi özgürlükçü laiklik temelinde sahipleniyordu. Tv10 bu ülkede yaşayan Alevilerin Sunnilerin, Ezidilerin, Hıristiyanların, materyalistlerin tümünün eşit haklar temelinde bir arada kardeşçe yaşayabileceğini dile getiriyordu” dedi. TV10’un bu yanıyla hedef alındığını ifade eden Ataş, diğer bir fay hattının da ana dil meselesi olduğuna işaret etti.
“TV10 BİR ARADA KARDEŞÇE YAŞANABİLİR DİYENLERİN SESİYDİ”
“TV10 bu ülkedeki bütün dillerin kardeşliğini müdafaa ederek başka bir deyişle Kürt, Türk, Laz, Çerkez, Arap, Abaza yani ne kadar dil varsa bunları zenginlik görerek, bir arada kardeşçe yaşanabileceğini, birinin diğerinin varlığını tehdit etmediğini dile getirdiği için kapatıldı” diyen Ataş, TV10’un iktidarları rahatsız eden bir diğer özelliği ise emek cephesine yaklaşımı olduğunu da vurguladı. Ataş, TV10’un bu ülkede emekten yana, çalışandan yana, hayatı var edenlerden yana bir davranış aldığına işaret ederek, “işçi ve emekçilerin daha adaletli bir paylaşım mücadelesinde onların sesi olmaya çalışıyordu. Bu da hedef alınması için ehemmiyetli bir neden oluşturdu” diye konuştu.
TV10 DEMOKRTİK BİR HAYATI MÜDAFAA EDİYORDU
“Dahası TV10 demokratik bir hayatın oluşması için gayret sarf ediyordu” diyen Ataş, “Bu ülkede kardeşçe bir arada yaşamanın önündeki engelin 12 Eylül anayasası olduğuna” vurgu yaparak, TV10’un bunun yerine daha demokratik bir toplumsal sözleşmeyle meselelerin çözülebileceğini ve bir arada güvenli bir şekilde yaşanabileceğini ifade eden bütün kesimlerin sesi olmaya çalıştığını, hasılı Tv10’un bütün bu doğru ve tarafsız temelde sürdürmüş olduğu yayın siyaseti sebebiyle hedef haline geldiğini dile getirdi.
Ahmet Bakır/ DERSİM