Kültür Bakanlığı’nın onayıyla yayınlanan ve bandrollü “Hapishanelere Esinti Yollayalım” kitabına Antep Cezaevi idaresi tarafından “Sakıncalı yayın” olduğu gerekçesiyle el konuldu. Kitabın yazarı Adil Okay, cezaevlerindeki uygulamaların hepsinin keyfi olduğunu söyledi.
Cezaevlerinde yaşanan hak ihlalleri, keyfi uygulama ve baskılara her geçen gün bir yenisi ekleniyor. Tutuklu ve hükümlülerle dayanışmak amacıyla kurulan “Görülmüştür.org” ekibinin kurucularından yazar-şair Adil Okay’ın “Hapishanelere Esinti Yollayalım” kitabı “Sakıncalı” olduğu gerekçesiyle cezaevlerine alınmıyor.
Okay, kitabının Antep H Tipi Kapalı Cezaevi idaresi tarafından “Sakıncalı yayın” olduğu gerekçesiyle tutuklulara verilmediğini belirterek, son dönemlerde cezaevlerinde tavan yapan hak ihlallerini hatırlattı. Kitabının yasaklanmasının bir nevi işkence olduğunu ifade eden Okay, asıl amacın tutuklu ve hükümlülerin sesinin dışarıya yansımasını engellemek olduğunu söyledi. Kitabında tutuklu ve hükümlülerin yaptığı çizimler ve mektuplarının yer aldığını kaydeden Okay, bu kitabın Kültür Bakanlığı tarafından onaylandığını ve bandrollü olmasına rağmen cezaevleri tarafından “Sakıncalı” ilan edildiğini dile getirdi.
‘DIŞARIDAKİ KARANLIK İÇERİYE DE YANSIYOR’
AK Parti Hükümeti’nin politikalarından kaynaklı toplumsal yaşamın her alanında ciddi bir baskının oluştuğunun altını çizen Okay, dışarıda var olan karanlık ortamın zulüm ve baskının içeriye de yansıdığını kaydetti. Olağanüstü Hal’in (OHAL) ilan edilmesiyle birlikte cezaevlerinde hak ihlallerinin her geçen gün arttığına dikkat çeken Okay, kendilerine gelen tüm mektuplarda her geçen gün artan baskı ve zulmün yer aldığını aktardı.
‘YAPILAN UYGULAMALARIN HEPSİ KEYFİ’
Baskılardan kaynaklı tutuklu ve hükümlülerin sürekli kendileriyle iletişime geçtiğini belirten Okay, şunları aktardı: “Tutsaklarla iletişime geçmek için kitap, dergi, gazete, mektup gibi birçok yayın kullanıyoruz. Fakat cezaevi idareleri bizim bu girişimimize farklı nedenlerle karşı çıkıyor. Herhangi bir genelge falan yok öyle bir mevzuat da yok ama keyfi bir şekilde yasaklanıyor. Bu yasaklanan yayınlarımıza en son benim yeni yayımlanan kitabımda eklendi. Yapılan uygulamaların hepsi keyfidir.”
‘TUTSAKLAR NASIL DİRENİYORSA BİZDE DİRENECEĞİZ’
Türkiye’nin yarı açık bir cezaevine dönüştürüldüğünü ifade eden Okay, “Bakın artık dışarısı da içerisi de bir oldu. Yaşananlar bir bakıma aynı ama içerdeki tutsakların yaşadıkları daha zor. Tutsakların seslerini duyurmak için elimizden geleni yapacağız. Tutsaklar nasıl direniyorsa bizde direneceğiz. Tutsakların yaşadıklarına ses olmak için onların yaşadıklarını görebilmek için ise çalışmalarımıza devam edeceğiz” diye konuştu.
Herkesi tutuklu ve hükümlülerle dayanışmaya çağıran Okay, “Eğer onlar mektuplarımızı vermiyorsa bizlerde onların sistemlerini kilitleyelim. O kadar çok mektup gönderelim ki onlar pes etsin. Nasıl ki tutsaklar iletişim kurmak için her türlü yolu deniyor bizlerde her türlü yolla iletişime geçelim. Herkes tutsaklarla dayanışmak için mektup göndermeli” ifadelerini kullandı.