Kriz İzmir Kitap Fuarı’nı da vurdu

Türkiye’de son 2 yıldır yaşanan ekonomik krizden yayıncılar da payını aldı. İzmir 22’nci TÜYAP Kitap Fuarı’na katılan yayıncılar, umduğu ilgiyi bulamamaktan şikayetçi.

İzmir 22’nci TÜYAP Kitap Fuarı bu yıl ekonomik krizden dolayı beklentileri karşılamadı. 22 Nisan’da kapılarını açan fuar, 30 Nisan’a kadar kitapseverlere açık olacak. Ancak geçmiş yıllara oranla ziyaretçi sayısında ciddi düşüş var. Yayıncılar dünyasında yaşanan krizin son iki yılda açıklanmayacağını söyleyen Öteki Yayınevi sahibi Vedat Eliçeri, dünyanın popüler kültüre evirilmesi ile birlikte toplumcu yayıncılığın ciddi sıkıntılar içine girdiğini, Türkiye’de bulunan yayıncıların da bundan fazlasıyla nasibini aldığını söyledi. 12 Eylül darbesi ile bu günü kıyaslayan Eliçeri, “Yayın dünyası ideolojik bir saldırı altında. Toplumcu yayınlar yerine popüler kültür ikamet eden bir süreç bu. 90’lı yıllardaki kitap fuarlarına katılan ve şimdiki kitap fuarlarına katılan yayıncı tipolojisini anlamak istersek, bu sürecin yayıncılar için ne kadar yıkıcı olduğunu anlamış oluruz” dedi.

‘FUARLAR 90’LI YILLARDA DAHA NİTELİKLİYİDİ’

90’lı yıllarda TÜYAP kitap fuarlarının daha nitelikli olduğunu, o günlerde ticari kaygıları olmayan bilgiye önem veren yayıncılık anlayışının hakim olduğunu; ancak şimdilerde fuarlara katılan yayıncıların ticaret mantığı üzerinden kitaba zarar veren yayıncı tipolojisinin hakim olduğunu dile getiren Eliçeri, tüm bu sorunların yayıncı dünyasında 2 yıllık bir süreç olmadığını vurguladı.

‘DOLARIN YÜKSELMESİ YAYINCILIĞI OLUMSUZ ETKİLİYOR’

Türkiye’nin Rusya ile olan uçak krizinin ardından doların yükselişe geçmesi her alanı olduğu gibi yayıncı dünyasını da olumsuz etkilediğini dile getiren Eliçeri, doların dalgalanmasının en çok kağıt sektörünü vurduğunu, yayıncı dünyasının bu dalgalanmadan doğrudan etkilendiğini belirtti. Eliçeri, köklü yayın evlerinin üretim boyutu ile ciddi sıkıntılar içinde olduğunu ifade etti.

Ülkede son yıllarda yaşanan değişikliklere bakıldığında ülkede gelişimin olup olmadığının tartışılması gerektiğini söyleyen Çınar Yayınları sahibi Aydın Ilgaz ise, “Siyasi iktidarın baskısı arttığında, sol yayınlara ilginin arttığını görüyorum. Zamanında reddedilen yazarlara tekrardan dönüş başlıyor. Ben bunu şöyle değerlendiriyorum. Ccaba yaptıkları hatayı gençler yavaş yavaş anlamaya mı başlıyor? Bunu zamanla göreceğiz” diye konuştu.

‘MEVSİMLER KALLEŞLİK ETMEZ O BAHAR MUTLAKA GELECEK’

Ülkede yaşanan ekonomik krizden çok siyasi krizin yayıncıları vurduğunu dile getiren Ilgaz, faşizmin yükselişe geçtiği dönemlerde kitapların hedef haline getirildiğini ifade etti. 1980’li yıllarda Rıfat Ilgaz’ın içeri atılmasıyla, 12 Eylül sonrası korkunç bir Rıfat Ilgaz okuru çoğaldığını dile getiren Ilgaz, Rıfat Ilgaz’ın “Ben okurken kitaplar yasak olmasın” sözünü hatırlatarak bu karanlık günlerin geçeceğine inancının gene Rıfat Ilgaz’ın 4 Mevsim adlı şiirinin dizeleri ile ifade etti: “100 yılımı 4’e böldüm. Her biri bir mevsim. 3’ü gitti biri kaldı. Karlı tipili kışı gitti yem yeşil bir baharı kaldı.’ Şimdi karlı tipili 12 Eylülleri yaşadıktan sonra kendisine 90’lı yıllara sorduk. Baba 100 yıl bitiyor senin şiir boşa gidiyor demiştim. ‘Mevsimler kalleşlik etmez’ demişti. O bahar mutlaka gelecek. Ben görmezsem sen görürsün, sen görmezsen oğlun görecek. Ben o baharın gelmesini bekliyorum.”

Ekonomik anlamda her fuarın diğer fuarları arattığını sözlerine ekleyen Ilgaz, eskiden yayıncıların ticari kaygılar gütmeden kültür hizmeti verdiğini ancak günümüzde bundan söz etmenin mümkün olmadığını ifade etti.

‘HER SENE BİR ÖNCEKİ SENEYE GÖRE DAHA KÖTÜ GEÇİYOR’

Ava Yayınları sahibi Roni War ise, ülkedeki siyasi atmosferden kaynaklı yayıncılık yapmanın gittikçe zorlaştığını söyledi. Kürt yayıncılığı noktasında işlerin daha kötü olduğunu ifade eden War, sadece Kürtçe olduğu için onlarca yayının keyfi bir şekilde ya yasaklandığını ya da toplatma kararı verildiğini söyledi. Yaşanan ekonomik krizin siyasi krizden bağımsız düşünülemeyeceğini dile getiren War, ülkedeki kötü gidişatın yanına ekonomik kriz eklenince birçok sektörün ya kapısına kilit vurduğunu ya da daralmaya gitmek zorunda kaldığını kaydetti. Yayıncılığın yaşanan krizden etkilenmediğini söylemenin doğru olmayacağını sözlerine ekleyen War, neredeyse her kitap fuarına katıldığını ancak bu senenin geçen senelere oranla daha kötü olduğunu kaydetti.

‘BASKI GİTGİDE ARTIYOR’

İzmir fuarının geçen seneye oranla daha kötü olduğunu söyleyen Aram Yayınları çalışanı Ferzende Taşan, kötü gidişin sebebinin sadece ekonomik kriz olmadığını söyledi. Ekonomik krizi tetikleyen etkenlerin ne olduğuna bakmak gerektiğini dile getiren Taşan, 7 Haziran seçimlerinden sonra baskının daha da arttığını 1 Kasım seçimlerinden sonra ise bu baskının daha da katmerleştiğini ve 15 Temmuz darbe girişimin ardından mevcut siyasi iktidarın elini daha da güçlendirerek fiili bir başkanlık modelinin yaratıldığını aktardı.

‘ONLARCA KİTABIMIZA KEYFİ BİR ŞEKİLDE EL KONULDU’

Türkiye’de yayıncıların ciddi bir ekonomik kriz içinde olduğunu sözlerine ekleyen Taşan, ancak Kürt yayıncılar için hem ekonomik krizi hem de siyasi baskıların hat safhada olduğu bir dönemi yaşadığını belirterek, “Onlarca kitabımız keyfi bir şekilde yasaklandı. Geçen sene fuara gelirken yüzlerce kitabımıza sebepsiz ve keyfi bir şekilde el konuldu. Tüm bunları üst üste koyduğumuzda ekonomik anlamda ciddi zarara uğradık. Ancak bu günler böyle sürmeyecek mutlaka düze çıkacağız ve bu uygulamaları yapanlar ait oldukları cezayı mutlaka alacak” diye konuştu.

EN SON EKLENENLER