Tek delil izmarit, pet şişe ve bardak: 13 müebbet, 179 yıl hapis

Silvan’da 2015’teki 3 ayrı silahlı ve bombalı saldırıda 3’ü asker 4 kişinin ölümüne neden oldukları iddiasıyla 4 kişiye toplam 13 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 179 yıl hapis cezası verildi. Tek delil pet şişe, bardak, poşet, izmaritten çıkan izler.

Diyarbakır’ın Silvan ilçesinde 2015 yılında iki ayrı silahlı saldırı sonucunda Silvan Alay Komutanlığında görevli Astsubay Tolga Topçuoğlu ve uzman çavuşlar Sinan Uçan ve Mehmet Ali Sarak’ı öldürdükleri, Silvan Baraj yolunda geçen askeri araca yönelik bombalı saldırıda 12 askeri öldürmeye teşebbüs ettikleri ve 13 yaşındaki Fırat Simpil’in ölümüne neden oldukları iddiasıyla tutuklu yargılanan 1’i çocuk 6 kişi hakkında 12’şer kez ağırlaştırılmış müebbet ve yüzlerce yıl hapis istemiyle açılan davanın karar duruşması görüldü.

Diyarbakır 5. Ağır Ceza Mahkemesi’nde görülen duruşmada tutuklu sanıklar Hüseyin Işık ve Ahmet Solmaz hazır bulunurken, Ömer Binen ve Ahmet Tekin ise Elazığ 2 Nolu Tipi Cezaevi’nde SEGBİS üzerinden duruşmaya katıldı. Dava dosyasına gelen evrakların okunmasıyla başlayan duruşmada, savcı daha önce verdiği mütalaayı tekrar ederek sanıkların cezalandırılmasını istedi.

Ardından söz alan Ahmet Tekin ve Ömer Binen, Kürtçe yaptıkları savunmada davanın esası hakkındaki savunmayı mahkemede yapmak istediklerini belirterek, SEGBİS üzerinden ifade vermeyi reddetti. Mahkeme heyetinin Tekin’in talebini reddetmesi üzerine Tekin savunma yapmayacağını söyledi.

‘BU DAVADA TEK DELİL PET ŞİŞE, PET BARDAK VE POŞETTİR’

Tekin’in avukatı Aydın Altaç, müvekkilinin cezalandırılması için yeterli delil olmadığını belirtti. Silvan’daki bombalı saldırı ile ilgili müvekkilinin ilgisi bulunmadığını ifade eden Altaç, “Müvekkilin bu olayda yer aldığına ilişkin sadece bir uzmanlık raporu vardır. Bu da poşet içerisindeki pet bardak ve kola şişesinde müvekkilimin parmak izinin çıkmasıdır. Bu kadar vahim bir olayda tek delil pet şişe, pet bardak ve poşettir. Olay yerinden 100-150 metre uzaklıkta ele geçirilen kola şişesinden yola çıkarak bir şahsı cezalandırmak hakkaniyete uygun değildir” diyerek, müvekkilinin beraatını istedi.

Ömer Binen’in avukatı Elif Arık Erilmez ise, davada müvekkili hakkında çok ağır suçlamalar yer aldığını söyleyerek, bu suçlamalara dayanak olarak gösterilen delillerle sanıklar hakkında mahkumiyet kararı verilemeyeceğini dile getirdi. Davanın bir ihbar tutanağı ile başladığını ifade eden Erilmez, “Pet şişe, pet bardak neye delil olarak gösterilebilir. Bu delille ilgili şüphe vardır. Orada pet şişe bulunması müvekkilimin o suçu işlediğine delil olarak gösterilemez. Müvekkilim Elazığ’dadır. Onunla sadece 5 dakika görüşebildim. Bana söylediği tek şey ‘Ben okuma yazma bilmiyorum’ cümlesi oldu. Okuma yazma bilmeyen bir kişiye teşhis işlemi yaptırmak ne kadar doğru. Bu kadar sağlıksız bir dosya üzerinden müvekkilimin hiç bir şekilde mahkumiyetine karar verilmeyeceğini belirtmek istiyoruz. Müvekkilimin beraatını talep ediyoruz” dedi.

‘BENİM GİBİ BİR SÜRÜ KÜRT GENCİ GERÇEK DIŞI İDDİALARLA CEZALANDIRILIYOR’

Tutuklu sanık Hüseyin Işık ise Kürtçe yaptığı savunmasında, “Ben mütalaayı kabul etmiyorum. Tamamen gerçek dışıdır. Benim gibi bir sürü Kürt genci aynı iddialarla cezalandırılıyor. Bana isnat edilen suçlamaların hiçbirini kabul etmiyorum. Bu mahkemenin beni 2 yıl boyunca haksız yere tutuklu yargılamasını kabul etmiyorum. Bu hukuka aykırıdır. İnsanlık dışıdır” diye belirtti.

Işık’ın avukatı Özkan Avcı savunmasında, müvekkili hakkında ihbar yapıldığı ardından gözaltına alındığını hatırlatarak, “Bu dosyanın polis tarafından hazırlandığını iddia etmiştik. Bir polis dosyayı hazırlıyor, yan taraftaki polis de ihbarı yapıyor” vurgusu yaptı.

Tutuklu sanık Ahmet Solmaz da üzerlerine haksız delillerle gelindiğini ifade ederek, “Herkesin çekmek istediği gibi biz de fotoğraf çektik. Silvan’ın içinde kendi mahallemizde o fotoğrafları çekmiştik. Olay yerinde sigara bulunmuştur. Sigaranın bulunduğu yer okuluma yakın bir yerdir. İddia edilen suçlamaların hiçbirini doğru bulmuyor ve kabul etmiyorum. Bu mahkemenin adil ve hukuka uygun olmasını istiyorum” diye kaydetti.

‘BU DAVANIN TEK DELİLİ İZMARİTTİR’

Solmaz’ın avukatı Muharrem Erbey, yaşamını yitiren 2 asker ile müvekkilinin telefon sinyallerinin aynı istasyondan geldiği için suçlandığını söyledi. Askere yönelik bombalı saldırının yaşandığı yere 150 metre uzaklıkta bulunan izmaritin davanın tek delili olduğuna dikkat çeken Erbey, “Müvekkilimin okuduğu okulda, top oynadığı, arkadaşlarıyla gezdiği bir yerde, bir izmaritin bulunmasının olay ile ne ilgisi vardır. Bunun için hukukçu olmaya gerek yoktur. Bu sebepten 12 kez ağırlaştırılmış müebbet ile yargılanmaktadır” dedi.

‘EVİNİ BASAN ÖNCE KAVGA ETTİĞİ POLİS’

Erbey, “Müvekkilim 2015 yılında lise öğrencisiyken okuldaki bir kavgada TEM polisleri tarafından müdahale edilmesi sonucu polisin burnunu kırmıştır. Polis müvekkilime ‘Bu senin yanına kalmaz’ şeklinde tehditte bulunmuştur. Bu olaydan sonra yüzü açık bir şekilde müvekkilimin kapısına gelip müvekkilimin gözaltı işlemini yapan da bu polistir. Yüzünü açıp ‘Bak bu senin yanına kalmaz demiştim’ şeklinde beyanda bulunmuştur. Müvekkilim gözaltına alındığında işkence görmüştür” diyerek, müvekkilinin tahliyesini istedi.

BOMBALI VE SİLAHLI EYLEMDEN CEZA, SİLAH VE PATLAYICI BULUNDURMAKTAN BERAAT

Mahkeme, sanıkların son sözleri alması ardından kararını açıkladı. Mahkeme heyeti, “Kamu görevlisini görevinden dolayı kasten öldürmek”, “Bombalamak suretiyle kasten öldürme”, “kamu görevlisini öldürmeye teşebbüs” ve “devletin birliğini ve bütünlüğü bozma” suçlarını işlediğini ileri sürdüğü Ahmet Solmaz’a 5 kez ağırlaştırılmış müebbet ve 30 yıl, Ömer Binen’e 4 kez ağırlaştırılmış müebbet 33 yıl, Hüseyin Işık’a 4 kez ağırlaştırılmış müebbet ve olay tarihinde 18 yaşından küçük olan Ahmet Tekin’e 116 yıl hapis cezası verdi. Mahkeme bombalı ve silahlı eyleme katıldıkları gerekçesiyle ceza verdiği Ömer Binen’e, “Ateşli silah bulundurmak”, “Tehlikeli maddeleri izinsiz bulundurmak” suçlarından, Ahmet Solmaz ve Ahmet Tekin hakkında ise, “Ateşli silahlar yasasına muhalefet” suçundan açılan davaların eylemlerinin sabit olmadığı gerekçesiyle beraatlarına karar verdi. Mahkeme, tutuksuz sanık Fuat Sefunç’ın beraatına, Bedrettin Toğrap hakkında açılan davanın ölümü nedeniyle düşürülmesine karar verdi.

Karara tepki gösteren sanık avukatları, kararı temyiz edecek.

DAVA HAKKINDA

Diyarbakır Silvan merkezde 3 askerin silahlı saldırı sonucunda yaşamını yitirmesi, yola yerleştirilen patlayıcının Silvan Barajı inşaatının güvenliğini sağlayan askeri aracın geçişi sırasında patlaması sonucunda olay yerinde bulunan 13 yaşındaki Fırat Simpil’in yaşamını yitirmesine ilişkin yürütülen soruşturma kapsamında 1’i çocuk 6 kişi hakkında dava açtı. Polis ve jandarmaya yapılan ihbarlar üzerine gözaltına alınarak tutuklanan sanıklar hakkında “Kişiyi yerine getirdiği kamu görevi nedeniyle tasarlayarak öldürme”, “Ruhsatsız ateşli silahlarla mermileri satın alma veya taşıma veya bulundurma”, “Devletin birliğini ve ülke bütünlüğü bozma”, “Kamu malına zarar verme”, “Örgüt propagandası yapmak”, “Örgüt üyesi olmak” suçlamalarıyla 16’şar kez ağırlaştırılmış müebbet hapis istemiyle dava açıldı. Bu suçlamaya delil olarak, poliste yapıla teşhis tutanakları, olay yerine yakın yerde bulunan eşyaların üzerinden çıkan parmak izleri ve telefon baz istasyon bilgileri gösterildi.

EN SON EKLENENLER