‘Baskılara karşı her alanda Kürtçe konuşulmalı’

Kürt Dil Bayramı’nda Kürtçe üzerinde devam eden ağır baskıların daha fazla sahiplenme getireceğini belirten kapatılan Ferzad Kemangar İlkokulu eğitmenlerinden Adil Qazî, baskı ve engellemelere karşı her alanda Kürtçe konuşma çağrısında bulundu.

Kürtçe Edebiyat Dergisi Hawar’ın yayına başladığı tarih olan 15 Mayıs 1932, 2006 yılından bu yana Kürt Dil Bayramı olarak kutlanılıyor. Sık sık Kürtçe önündeki engelleri kaldırdığını iddia eden hükümetin ağır baskı ve engellemeleri ile karşılanan Kürt Dil Bayramı, bu yıl da OHAL’in ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile Kürtçe dil kurumlarının kapatılmasının gölgesinde kutlanılacak. Anadilde eğitim veren ve Kürtçe’nin geliştirilmesi için çalışmalar yürüten Kürt dil kurumları bir bir kapatılırken, Diyarbakır’ın merkez Bağlar ilçesinde kurulan ve Türkiye’de Kürtçe eğitim veren ilkokul özelliğini taşıyan Ferzad Kemangar İlkokulu da kapatılan kurumlar arasında yer aldı.

Diyarbakır’da Kürtçe eğitim vermek üzere 15 Eylül 2014’de açılan ancak, savcılık kararı doğrultusunda defalarca mühürlenerek açılmasının önüne geçilmeye çalışılan ve son olarak valilik kararıyla tamamen kapatılan Ferzad Kemanger İlkokulu’nda görev yapan eğitmenlerden Adil Qazî, Kürt Dil Bayramı’nın yıldönümünde Kürtçe üzerinde devam eden baskıları değerlendirdi.

‘KÜRTLERE ANADİLLERİNİ ÇOK GÖRÜYORLAR’

“Dil, bir kişinin ya da ırkın varlığıdır” diyen Qazî, “Kürtler, tarihi bir geçmişe sahip ve aynı zamanda Kürtçe’de tarihi bir geçmişe sahiptir. Kürtçe de en azından dünyanın diğer dilleri kadar tarihidir. Ne yazık ki bugünlerde de, 21. yüzyılda da Kürtçe’yi Kürt halkına çok görmektedirler. Eskiden olduğu gibi halen dilimiz üzerindeki baskılar, yasaklar devam etmektedir. Kürtlerin bu yüzyılda ‘Dilim halen yasaklı’ diyebilmesi var olan durumun vahametini özetliyor” ifadelerini kullandı.

‘BASKI DAHA FAZLA SAHİPLENME GETİRECEK’

Kürtçe üzerinde devam eden ve son süreçte tırmandırılan baskı ile Kürtçe’nin konuşulup, gelişmesinin önüne geçilemeyeceğini belirten Qazî, “Nasıl ki bir şemsiye ile güneşin doğuşunu engelleyemiyorsanız, bu baskılar ile de Kürtçe’nin önüne geçemeyecekler. Kürtleri dillerini asimile ederek yok etmeyi planlayan zihniyet Halepçe gibi katliamlar da gerçekleştirdi. Aynı zihniyet halen iş başında. Sürekli bugünü karşılaştırdıkları 1990’lı yıllarda da aynı zihniyet ve zihniyetin baskısı söz konusuydu, bugün de aynı zihniyet ve zihniyetin baskısı söz konusu. Yıllar geçti, binlerce kişi hayatını kaybetti ama zihniyet değişmedi. İktidarlar Kürtçe üzerindeki baskı konusunda bazen iyi rolü yaptılar bazen de kötü rolü ama her ikisi de aynı zihniyetle Kürtçe üzerinde baskı kurdu. Baskının olduğu bir yerde daha fazla dikkat çekme, daha fazla sahiplenme ve baskıya maruz kalanın daha fazla şirin olma durumu vardır. Bu yüzden de Kürtçe üzerindeki baskı her ne kadar artarsa artsın Kürtler Kürtçe’yi daha fazla sahiplenecek ve daha fazla konuşacaktır” değerlendirmelerinde bulundu.

‘SADECE EVİN İÇERİSİNDE KONUŞULAN DİL ÖLÜM DÖŞEĞİNDEDİR’

Bir dilin sadece konuşarak ayakta kalamayacağını vurgulayan Qazî, sözlerini şöyle sürdürdü: “Dilimiz ile derdimizi, kederimizi yazmalıyız, okullarımızı açmalıyız, Kürtçe eğitim alıp vermeliyiz. İktidarın da istediği gibi sadece evlerimizin içinde konuşmak olmaz. Sadece evin içinde konuşulmaya hapsedilen bir dil, ölüm döşeğinde olan bir dildir ve yakında ölecektir. Bunu isteyen iktidar da halen tek dil, tek ırk, tek millet politikasını sürdürüyor. Türkiye’de Kürtçe üzerinde bu kadar ağır baskılar varken, Kürtçe kursları, eğitimi veren kurumlar kapatılıp öğrenciler dahi tutuklanırken, Çince, Almanca, İngilizce öğrenme önündeki kolaylık gerçekten de dikkat çekici. Tüm vatandaşlık haklarını yerine getiren bir ırkın dilinin bu kadar yasaklanması gerçekten de kabul edilemez. Kürtlerin dilini öğrenmesi kopuşu değil aksine daha fazla birliktelik sağlar.”

‘BÖYLE GİDERSE 50 YIL SONRA DİLİ KONUŞAN KALMAYACAK’

Kürt dili ve kültürüne artık tahammül edebilmesi gerektiğini belirten Qazî, “Şu an Kürtçe eğitime izin vermiyorlar. Çocuklarımızı ana dilleri ile büyütmeye izin vermiyorlar. Böyle devam ederse 50 yıl sonra Kürtçe bilen çocuk kalmayacak. Biz ‘Ülkenin yarısına tel çekelim’ demiyoruz. ‘Çocuklarımız her 1neredeyse kendi anadillerinde eğitim görsün’ diyoruz” açıklamasında bulundu.

‘HER ALANDA KÜRTÇE KONUŞULMALI’

İktidarın Kürtçe dili üzerinde yürüttüğü baskılara karşı direnişin de meşru olduğunu belirten Qazî, “Her ne olursa olsun hayatlarına devam eden Kürtler, Kürtçe’nin yok olmasına izin vermeyecekler. İnsanların Kürt doğup, anadillerinin Kürtçe olması kendi istekleri ile değil doğallığında gelişen bir durumdur. Bu doğallığı bozup, yok etmek isteyenlere karşı yine doğallığında insanlar direniş gösterecektir. Anadilimizi hayatın her alanında konuşmalıyız. Çalıştığımız yerde, okuduğumuz okulda, yaşadığımız evde, sokakta her yerde konuşmalı ve konuşmaya teşvik etmeliyiz. Kürt Dil Bayramı vesilesiyle de başta tüm Kürtler olmak üzere, ezilen tüm halkların bayramını kutluyorum” dedi.

EN SON EKLENENLER