Gülmen ve Özkaça’ya destek çığ gibi büyüyor

65 gündür açlık grevinde olan akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça’ya bir destek de Kocaeli’deki eğitim emekçilerinden geldi. İstanbul ve Şırnak’ta da aynı amaçla emek örgütleri açıklama yaptı.

Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile ihraç edilen akademisyen Nuriye Gülmen ve öğretmen Semih Özakça, işe iade talebiyle başlattığı açlık grevi 65’inci gününe girerken, bir destek de Eğitim Sen Kocaeli Şubesi’nden geldi. İzmit İnsan Hakları Parkı’nda basın açıklaması yapan eğitim emekçileri sık sık “Direne direne kazanacağız”, “ Kurtuluş yok tek başına ya hep beraber ya hiçbirimiz” sloganları attı. Açıklamayı yapan Kocaeli Eğitim Sen Şube Başkanı Hicran Turan, KHK’lerin hukuksuz olduğunun vurgulayarak, “ Ülkenin üzerine karabasan gibi çöken bu hukuksuz uygulamalar nedeniyle ihraç edilen kamu emekçileri ağır travmalar ile karşı karşıya kalmıştır” dedi.

Gülmen ve Özakça’nın açlık grevinde kritik bir noktaya ulaştığına dikkat çeken Turan, “ Türkiye siyasi tarihinin en karanlık döneminde bile temel yaklaşımımız, ‘Yaşamak ve yaşatmak istiyoruz’ olmuştur. Bu nedenledir ki örgütlü gücümüz tüm sinir uçlarına kadar üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklarının ve yaşamlarından endişe etmiş ve etmeye de devam etmektedir” şeklinde konuştu. Turan son olarak AK Parti hükümetine seslenerek KHK’ler ile ihraç edilen kamu emekçilerinin işlerine biran önce geri alınması çağrısında bulundu.

Açıklamanın ardından 5 dakikalık oturma eylemi yapan emekçiler eylemlerine son verdi.

ŞIRNAK’TAKİ STK’LERDEN GÜLMEN VE ÖZAKÇA İÇİN AÇIKLAMA

Şırnak’ta da KESK, DİSK, TMMOB, İHD, TTB, THİV şubeleri ve Şırnak Baro’su Gülmen ve Özakça için yazılı açıklamada bulundu. Hükümetin darbecilerle mücadele edeceğiz diyerek OHAL ilan ettiğini, KHK’lar ile hakkında hiçbir somut ve hukuki delil olmayan binlerce üyelerinin işsiz bırakıldığını ifade eden STK’lar, “Hükümetin, darbecilerle mücadele edeceğiz diyerek ilan ettiği OHAL ve çıkardığı KHK’lar ile haklarında somut ve hukuki hiçbir delil olmayan 1542’si üyemiz, toplam 105 bin kamu emekçisi bir gecede işsiz bırakılmış ve en temel haklarını kullanabilmeleri fiilen engellenmiştir. Ülkenin üzerine karabasan gibi çöken bu hukuksuz uygulamalar nedeniyle ihraç edilen kamu emekçileri aileleriyle birlikte zor koşullara mahkûm edilmiş, çocukları ağır travmalarla karşı karşıya bırakılmış ve bugüne kadar 37 kişi intihara sürüklenmiştir. Sendikamız bu sürecin başından itibaren üyeleriyle dayanışma içerisinde olmuş, örgütlediği çeşitli eylem ve etkinliklerle yaşanan hukuksuzluklara karşı gerek ulusal gerekse uluslararası alanda emekçilerin taleplerini gür sesle dile getirmiştir.” ifadelerine yer verdi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın, “İşimi geri istiyorum” talebiyle başlattıkları açlık grevine ilişkin, “KHK ile haksız ve hukuksuz biçimde ihraç edilen üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça ise Ankara’nın göbeğinde “işimi geri istiyorum” talebiyle süresiz açlık grevine başlamış ve eylemlerinde kritik bir döneme, 65. güne girmişlerdir. Bilindiği üzere Türkiye siyasi tarihinin en karanlık sayfalarının hızla doldurulduğu dönemlerde dahi temel yaklaşımımız “yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” olmuştur. Bu nedenledir ki örgütlü gücümüz tüm sinir uçlarına kadar üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklarından ve yaşamlarından endişe etmiş ve etmeye de devam etmektedir. Eğitim Sen olarak talebimiz açık ve nettir! Hükümet, üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklı biçimde yaşamlarına devam edebilmeleri için acilen harekete geçmeli, üyelerimizin taleplerini karşılamalı, haksız ve hukuksuz ihraç edilen tüm emekçileri görevlerine iade etmelidir.”

Son olarak yaşanacak olumsuzluklardan AKP Hükümetinin sorumlu olacağını belirtilen açıklamada, “Aksi halde gelişebilecek tüm olumsuzluklardan hukuk dışılığı ve keyfiyeti OHAL/KHK’lar yoluyla bir yönetim biçimi olarak hayata geçiren, “yaşamı ve yaşatmayı” değil kendi siyasal amaçlarını önceleyen AKP iktidarı sorumlu olacaktır. Eğitim Sen olarak, yaşamları kritik bir aşamada olan üyelerimiz Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve tüm kamu emekçileri işlerine iade edilinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz.

NURİYE VE SEMİH’İN DİRENİŞİ BÜYÜYOR

İstanbul Kadıköy İskele Meydanı’nda toplanan yüzlerce KESK, TMMOB ve TTM üyesi memur, açlık grevlerini desteklediklerini belirterek Nuriye ve Semih’in yanında oldukları mesajını verdi.

‘BOYUN EĞMEYECEĞİZ’

Eylemde ilk olarak konuşan İstanbul Eğitim-Sen 5 No’lu Şubesi Yönetim Kurulu Üyesi Feray Aydoğan, “Birilerinin keyfi olarak çıkardığı KHK’lar ile mesleğimizden men edilmeye çalışılıyoruz” diyerek ihraçlara olan tepkisini dile getirdi. Aylardır yetkililere seslendiklerini belirten Aydoğan, bir kez daha çağrısını yenileyerek, “Bizler gece yarısı çıkarılan KHK’larınıza da, baskınıza da zulmünüze de boyun eğmeyeceğiz. Tüm ihraç edilen arkadaşlarımız, mesleklerine geri dönünceye kadar, arkadaşlarımıza, geleceğimize sahip çıkacağız. Biz onurlu bir gelecek bırakma mücadelesi verdiğimiz için hedefteyiz” dedi.

‘BİZ YAŞAM DEDİKÇE ONLAR ÖLÜMÜ DAYATIYOR’

Daha sonra söz alan ihraç edilen Eğitimsen üyesi Mazlum Çetinkaya, Nuriye ve Semih için bir araya geldiklerini hatırlatarak, “Bizler yaşam dedikçe onlar bize ölümü dayatıyor. Zulmü dayatıyorlar, açlığı dayatıyorlar. Geçen hepinizin de bildiği üzere, panzerlerle evlerimize girip, çocuklarımızı uykudayken katlettiler. Bizi ölüm ile korkutuyorlar ama biz ısrarla yaşamı savunmaya devam edeceğiz. Barış demeye devam edeceğiz. Çünkü biz bir parça da barış dediğimiz için hedef alındık” şeklinde konuştu.

‘SESSİZ KALMAYIN’

Çetinkaya’nın ardından söz alan Eğitimsen üyesi Mehmet Sarı ise, ihraç edilen arkadaşları ile birlikte 12 haftadır Kadıköy Boğa Heykeli’nde, Kadıköy ve Bakırköy Meydanı’nda direndiklerini söyledi. Şimdiye kadar belli kalabalıklar yakalamış olsalar da zaman içerisinde rutinleştiklerini de dile getiren Sarı konuşmasına şu şekilde devam etti: “Ankara’da arkadaşlarımızın direnişi de 180 gündür devam ediyor. Gözaltılara rağmen mücadelelerini bir an olsun bırakmadılar. Ve o seslerine toplum tarafından bir karşılık beklediler. Bizler de bekliyoruz. Bu alan direnişlerimizdeki amacımız, halkımızın desteğini almaktır. Halka çağrım şu ki: eğer siz sessiz kalırsanız, bunlar bu zulmü daha da derinleştirecek. Sessiz kalmayın.”

‘DİRENİŞ ÜZERİNE KENETLENMEMİZ GEREK’

Son olarak konuşan İstanbul Tabipler Odası Genel Sekreteri Samet Mengüç ise, şunları aktardı: “Biz sağlıkçılar olarak böyle bir eylemi desteklememiz mümkün değil. Bizler kim olursa olsun, ne amaçla olursa olsun yaşatmak için varız. Ben şimdiye kadar hayatımı insan hayatını kurtarmaya adadım. Ama şimdi tam tersi ölüme yaklaşmış insanlara bir şey yapamıyor durumdayız. Bu çok kötü. Bedenen zihnen ruhen darbe almış bir toplumu görüyoruz. Faşizmin temellerinin atıldığı yerde demokrasinin yeri yoktur. Tek yol vardır o da direniştir. Bu direnişleri arttırmaktan başka çaremiz yok. Onların zalimliği varsa bizim de direniş üzerinde kenetlenmemiz gerekiyor.”

MALATYA’DA EĞİTİM EMEKÇİLERİ AÇIKLAMA YAPTI

Eğitim-Sen Malatya Şubesi de Gülmen ve Özakça’ya destek olmak amacıyla Yüzüncü Yıl Kavşağı’nda basın açıklaması yaptı. PSAKD Malatya Şubesi ve Ören Şubesi, İHD, EMEP, ÖSP, HDP, KESK’li üyeler ile ihraç edilen eski kamu görevlilerinin de katıldığı açıklama, polislerce engellenmek istendi. Engellemelere rağmen açıklamada bulunan Eğitim-Sen Malatya Şube Sekreteri Kazım Albayrak, ihraç edilen kamu emekçilerinin görevlerine geri dönmeleri gerektiğine işaret ederek, “Ülkenin üzerine karabasan gibi çöken bu hukuksuz uygulamalar nedeniyle ihraç edilen kamu emekçileri aileleriyle birlikte zor koşullara mahkûm edilmiş, çocukları ağır travmalarla karşı karşıya bırakılmış ve bugüne kadar 37 kişi intihara sürüklenmiştir” dedi.

Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlık durumlarından endişe duyduklarını ifade eden Albayrak, “Gelişebilecek tüm olumsuzluklardan hukuk dışılığı ve keyfiyeti OHAL ve KHK’lar yoluyla bir yönetim biçimi olarak hayata geçiren, ‘yaşamı ve yaşatmayı’ değil kendi siyasal amaçlarını önceleyen AKP iktidarı sorumlu olacaktır. Eğitim Sen olarak, yaşamları kritik bir aşamada olan üyelerimiz Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve tüm kamu emekçileri işlerine iade edilinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz” şeklinde konuştu.

PİR SULTAN ABDAL DERNEĞİ’NDEN AÇLIK GREVİ EYLEMİ

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği (PSAKD) Malatya şubesi ise Gülmen ve Özakça için bir günlük açlık grevi eylemi başlattı. Açlık grevi eylemi öncesi dernek binasında yapılan açıklama yapan PSAKD Malatya Şube Başkanı Mehmet Topal, “Bu çığlığa kulak verin! Ülkeyi yönetenler yaşanacak her türlü olumsuzluktan birinci derecede sorumlu olacaklardır. Parlamento üyelerini, siyasi partileri, demokratik kitle örgütlerini ve tüm duyarlı kamuoyunu Gülmen ve Özakça’nın haklı direnişine sahip çıkmaya, bu ölümlerine izin vermemeye çağırıyoruz” dedi.

Yapılan açıklama ardından dernek üyeleri Mehmet Topal, Mazlum Köse, Müslüm Öztürkoğlu, Erdoğan Canpolat, Saime Tuncel, Sevim Alagöz, Semra Çetinkaya ve Süleyman Çelik bir günlük açlık grevi eylemine başladı.

İZMİR’İN BİRÇOK İLÇESİNDE GÜLMEN VE ÖZAKÇA İÇİN DESTEK EYLEMLERİ YAPILDI

Eğitim Sen İzmir Şubeleri Gülmen ile Özakça’nın sağlıklı biçimde yaşamlarına devam edebilmeleri için Konak, Buca, Narlıdere ve Bornova ilçelerinde eş zamanlı basın açıklaması ve oturma eylemi düzenledi .

Grup adına açıklama yapan Eğitim Sen İzmir 4 Nolu Şube Başkanı İsmail Hakkı Şimşek, OHAL ve KHK’ler ile haklarında somut ve hukuki hiçbir delil olmayan 1542’si KESK üyesi, toplam 105 bin kamu emekçisinin bir gecede işsiz bırakıldığını hatırlattı. Şimşek, “Bilindiği üzere Türkiye siyasi tarihinin en karanlık sayfalarının hızla doldurulduğu dönemlerde dahi temel yaklaşımımız “yaşamak ve yaşatmak istiyoruz” olmuştur. Eğitim Sen olarak talebimiz açık ve nettir! Hükümet, üyelerimiz Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın sağlıklı biçimde yaşamlarına devam edebilmeleri için acilen harekete geçmeli, üyelerimizin taleplerini karşılamalı, haksız ve hukuksuz ihraç edilen tüm emekçileri görevlerine iade etmelidir” dedi.

‘İŞİMİZE İADE EDİLENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ’

65 gündür “İşimi geri istiyorum” talebi ile açık grevi yapan Gülmen ve Özakça’nın sağlık durumun kötüye gittiğini ifade eden Şimşek, “Gelişebilecek tüm olumsuzluklardan hukuk dışılığı ve keyfiyeti OHAL/KHK’ler yoluyla bir yönetim biçimi olarak hayata geçiren, “yaşamı ve yaşatmayı” değil kendi siyasal amaçlarını önlemeyen AKP iktidarı sorumlu olacaktır. Eğitim Sen olarak, yaşamları kritik bir aşamada olan üyelerimiz Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve tüm kamu emekçileri işlerine iade edilinceye kadar mücadeleye devam edeceğiz” dedi.

‘GÖREVLERİNE İADE EDİLENE KADAR MÜCADELE EDECEĞİZ ‘

Konak’ta Eski Sümerbank önünde, Buca’da Şirinyer Forbes girişinde, Narlıdere’de Demokrasi Meydan’ında toplanan kamu emekçileri ise, Nuriye Gülmen, Semih Özakça ve hukuksuzca ihraç edilen tüm kamu emekçileri görevlerine iade edilene kadar mücadele edecekleri vurgulandı.

GÜLMEN VE ÖZAKÇA’YA BİR DESTEK DE ADANA’DAN

Pir Sultan Abdal Kültür Derneği Adana Şubesi, Gülmen ve Özakça’ya destek vermek için diğer şubelerle eş zamanlı olarak 1 günlük sembolik açlık grevine başladı. Açlık grevi öncesi dernek binası önünde yapılan basın açıklamasını okuyan Şube Başkanı Şükrü Şahin, yaşanacak her türlü olumsuzluktan ülkeyi yönetenlerin birinci dereceden sorumlu olacağını dile getirdi. Şahin, OHAL vasıtası ile yaratılan tüm mağduriyetlerin giderilmesini ve ihraçların geri dönmelerini talep etti.

Parlamento üyeleri, siyasi partilerini ve duyarlı kamuoyunu Gülmen ve Özakça’ya sahip çıkmaya ve ölümlerine izin vermemeye çağıran Şahin, FETÖ bahane edilerek ihraç edilen tüm emekçiler görevlerine dönünceye kadar mücadele edeceklerini dile getirdi.

Açıklama ardından ise grup açlık grevi eylemine başladı.

 

EN SON EKLENENLER