‘Haksız tahrik’ sergisi!

Çalışmalarında kendi bedenini kullanan feminist sanatçı CANAN, karşılaştığı sansürlere rağmen, “Ben inandığım işleri yapıyorum, sonuna kadar arkasındayım” diyor. Soyadı kullanmayı tercih etmeyen ve kendisini feminist olarak tanımlayan sanatçı CANAN, kendisini ve tüm sanatçıları kültür işçisi olarak tanımlıyor. Çalışmalarındaki, videolarda kurgu, seslendirme, metin yazımı ve montaj gibi her aşama ve detayla kendisi ilgilenen CANAN, aynı zamanda bir anne.

‘Feminist sergi ihtiyaçtı’

CANAN, bugüne kadar resimleri ve yer aldığı sergilerde farkındalığını ortaya koyması ile biliniyor. Kendisine “feminist sanatçı” diyen CANAN, bunun nedenini şöyle dile getiriyor: “Ben kendime feminist sanatçı demekten hiç rahatsız olmuyorum. Özellikle de söylüyorum. Çünkü feminizm bir mücadele yöntemi. Bu söylem ve politikaya sonuna kadar inanıyorum, bu yüzden kendimi feminist sanatçı olarak tanımlamaktan hiç rahatsızlık duymuyorum.” CANAN, “Genelde ‘kurtulmuş kadın’ kimliğiyle tanımlanan eğitimli başarılı kadınların; eğitimsiz, şiddet gören, ‘kurtarılmaya muhtaç’ kadınlardan ayrıştığı-kadınların kendini farklı konumlandırdığı kadın sergileri yapılmıştı. Her kadın farklı şekilde ezilir, buna sanatçı kadınlar da dahil. Bu yüzden feminist bir sergi açmak istedim. İsmini de ‘haksız tahrik’ olarak seçtim. Çünkü o dönem hala devam ediyor. Sergiyi kurgularken haksız tahrik başlığını yalnızca kadın cinayetleri üzerinden değil, kadın bedeninin gerek politik, gerekse fiziksel olarak tahrik nesnesi olarak görülmesinden yola çıkarak adlandırmayı uygun buldum” diyor.

‘Sansüre maruz kaldı’

Çalışmalarında kendi bedenini kullandığını söyleyen CANAN, dünyada birçok sanatçının kendi bedenini kullandığını ve bedenini sanatsal malzeme olarak gördüğü için kendine yabancılaştığını belirtiyor. Bugüne kadar birçok kez sansüre maruz kaldığını söyleyen CANAN, son sergisi olan “Işıl Işıl Karanlık” ile sanatseverlerle buluşmaya devam ediyor.

İSTANBUL/ŞÛJIN

EN SON EKLENENLER