Cumartesi Anneleri: Adalet mücadelesi verenleri destekliyoruz

24 Aralık 1993’de Şırnak’ta gözaltına alındıktan sonra iç organları çıkarılarak Dicle Nehri’ni atılan Emin Kaya’nın faillerinin bulunmasını isteyen Cumartesi Anneleri, CHP’nin “Adalet Yürüyüşü”ne dikkat çekerek, adalet için mücadele eden her kim olursa olsun desteklediklerini söyledi.

Cumartesi Anneleri, kayıpların akıbetini sormak ve faillerin yargılanması talebiyle Galatasaray Meydanı’nda 638’inci kez bir araya geldi. Kırmızı karanfillerle barışı simgeleyen beyaz tülbendin ve karanfillerin bırakıldığı “Failler belli kayıplar nerede” yazılı pankartın açıldığı eylemde, kayıpların fotoğraflarının bulunduğu dövizler taşındı.

Bu hafta 24 Aralık 1993’de Şırnak’ın Güçlükonak ilçesine bağlı Düğünyurdu (Taruni) köyünde Güçlükonak Jandarma Bölük Komutanlığınca kendilerine yol göstermesi bahanesiyle yanlarına aldıkları ve bir daha kendisinden haber alınamayan Emin Kaya’nın akıbetini sordu.

‘SANMAYIN Kİ O SIRA SİZE GELMEYECEK’

Eylemde ilk olarak konuşan 23 Şubat 1995’te gözaltında kaybedilen Murat Yıldız’ın annesi Hanife Yıldız, yıllardır adalet istediklerini ancak kimsenin seslerini duymadığını söyledi. CHP’nin “Adalet Yürüyüşü”ne dikkat çeken Yıldız, adalet için mücadele eden her kim olursa olsun desteklediklerini belirtti. AKP’lilere Yıldız, “Sanmayın ki o sıra size gelmeyecek. AKP’liler sizler ‘Müslümanlık ve İslam’ diyerek haklı olamazsınız. İslam zulme karşıdır. Ama sizin yaptığınız adaleti ve İslam’ı barındırmıyor” dedi.

‘BU ZULMÜ YAPANLARDAN DAVACIYIZ’

Gözaltında kaybedilen ve sonra cenazesi bulunan Emin Kaya’nın yeğni Emine Kaya ise, Türkiye’de adaletin olmadığını ifade etti. Dayısının kaybedilme hikayesini anlatan Kaya, “İç organlarını taşla doldurarak Dicle Nehri’ne attılar. Çok büyük zorluklarla oradan cenazesi sudan çıkarıldı. 3 çocuk babasıydı. Bu zulmü yapanlardan davacıyız” diye konuştu.

‘HEMEN GÖMSÜNLER OTOPSİYE GEREK YOK’

Bu haftaki açıklamayı Cumartesi İnsanlarından Leyla Kaya yaptı. Kaya’nın dolmuş işletmeciliği yaptığını ve defalarca Güçlükonak Jandarma Bölüğü tarafından gözaltına alınıp ağır işkence gördüğünü belirten Kaya, Emin Kaya’nın dolmuşunu satarak İstanbul’a gelmek için hazırlık yaptığını ve 24 Aralık 1993’te Güçlükonak Jandarma Bölük Komutanlığınca köye baskın yapıldığını söyledi. Bölük komutanının Kaya’ya “Biz Damlabaşı köyüne gideceğiz. Sen de bizimle birlikte gelip, yol göster” diyerek götürdüğünü kaydeden Kaya, Emin Kaya’nın o akşam eve gelmediğini ve aile sormak için gittiğinde ise bölük komutanının aileye “Benim bölüğümde böyle biri yok” cevabı verdiğini ifade etti. 27 Aralık 1993’te Kaya’nın cenazesinin bulunduğunu ve iç organlarının hepsinin çıkarıldığını dile getiren Kaya, otopsi yapmak isteyen ailenin gittiği Güçlükonak Merkez Karakolunda Celal adındaki bir komutan tarafından “Hemen gömsünler, otopsiye gerek yok. Eğer başka bir yere götürmeye çalışırlarsa aynısı onların da başınıza gelir” diye tehdit ettiğini söyledi. Kaya, ailenin bunun üzerine hiçbir işlem yapamadan cenazeyi defnettiğini belirtti.

‘HESAP VERİLİNCEYE KADAR MÜCADELEYİ SÜRDÜRECEĞİZ’

Kaya’nın gözaltında öldürülmesinde başta Cemal Ön isimli Yüzbaşı, 24-29 Aralık 1993 tarihlerinde Güçlükonak İlçe Jandarma Komutanlığı’nda görev yapmış personellerini, dönemin Başbakanı Tansu Çiller ve İçişleri Bakanı Nahit Menteşe olmak üzere 50. DYP-SHP Hükümetinin sorumlu olduğunu söyleyen Kaya, Emin Kaya’nın Cizre Cumhuriyet Başsavcılığı’nın tozlu raflarında bekleyen dosyasında yerelden ulusala tüm sorumlular adil bir yargı önünde hesap verinceye kadar mücadele edeceklerini söyledi.

EN SON EKLENENLER