Nazlı Ilıcak: Erdoğan’ın düşmanı değil muhalifiyim

Yazar Ahmet Altan, kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan, gazeteci Nazlı Ilıcak ile 14 gazetecinin yargılandığı dava, Ilıcak’ın savunması ile devam etti. Ilıcak, “Ben Erdoğan’ın düşmanı değil sadece muhalifiyim” dedi.

Yazar Ahmet Altan, kardeşi Prof. Dr. Mehmet Altan, gazeteci Nazlı Ilıcak ve kapatılan Zaman Gazetesi eski Genel Yayın Yönetmeni Ekrem Dumanlı’nın da aralarında bulunduğu 17 gazetecinin yargılanmasına İstanbul 26. Ağır Ceza Mahkemesi’nde ikinci gününde devam edildi. Duruşma, dün savunmasına başlayan Nazlı Ilıcak’ın savunması ile devam etti.

‘BEN LAİK BİR AİLEDEN GELİYORUM’

Darbe girişmine karşı çok sayıda yazı yazdığını dile getiren Ilıcak, iddianamede geçen “Teokratik bir darbe getirecekti” iddiasına dair, “Benim kimliğim bir teokratik darbeye uyar mı? Neden Fethullah Gülen’in ülkenin başına gelmesini isteyeyim. Ben laik bir aileden geliyorum” dedi. “Barış sürecinin karşısında yer almadım, KCK operasyonlarını onaylamadım” diyen Ilıcak, “Ben bir Koman’a bin Hakan Fidan’ı tercih ederim. Ben hayatın sivilleşmesinden yanayım. Bütün hayatım bununla geçti” ifadesinde bulundu.

Ilıcak’ın farklı gazetecilerin kendisi üzerine yazdığı gazete yazılarını okuması üzerine mahkeme başkanı “suçlamalara yanıt verin” dedi. Ilıcak ise, “Benim darbeci olmadığım üzerine yazılan yazılardır. Siz beni onun bunun sözleri ile tanıyorsunuz belki; ama bunlar beni tanıyanların söyledikleri” diyerek, yazıları okumaya devam etti.

‘ERDOĞAN’IN DÜŞMANI DEĞİL, MUHALİFİYİM’

Ilıcak, 2013 yılında kadar Erdoğan’ın yanında yer aldığını, sonrasında ise muhalifi olduğunu kaydederek, “Ben Erdoğan’ın düşmanı değil, sadece muhalifiyim. Neden Erdoğan’ın öldürecek bir hamle içerisinde yer alayım. Benim geçmişten gelen yol arkadaşlığıma rağmen ne bu nefreti doğurabilir?” diye konuştu.

Ilıcak, darbe girişimi ile nasıl irtibatının kurulduğunu, bu yönlü ağır bir suçlamanın hangi somut delillere dayanarak yöneltildiğini anlamadığını dile getirerek, “Hayatı boyunca askeri vesayetle mücadele eden ve AK Parti iktidarının önü kesilmek istenince, onun yanında yer alan benim gibi demokrasiye samimiyetle inanan biri, hiç tanımadığım, görmediğim, konuşmadığım darbecilerin medya kolu imişim! İnsaf!” diye konuştu.

Yarım saat devam eden duruşma ardından mahkeme heyeti duruşmaya ara verdi. Duruşma, Ilıcak’ın savunması ile devam edecek.

DAVA HAKKINDA

“FETÖ” soruşturması kapsamında açılan davada yazar Ahmet Altan, kardeşi Mehmet Altan ile gazeteci Nazlı Ilıcak, Zaman gazetesi eski genel yayın yönetmeni Ekrem Dumanlı, eski Taraf yazarı Emre Uslu, gazeteci Tuncay Opçin, Samanyolu Televizyonu’nun Washington temsilcisi Şemseddin Efe, Today’s Zaman gazetesinin eski genel yayın yönetmeni Bülent Keneş, Profesör Osman Özsoy, Zaman gazetesinin İsrail muhabiri Abdulkerim Balcı, genel yayın yönetmen yardımcısı Mehmet Kamış ile yönetici Faruk Kardıç, gazetenin görsel yönetmeni Fevzi Yazıcı, Polis Akademisi’nde öğretim görevlisi olan Şükrü Tuğrul Özşengül, Zaman gazetesinin marka müdürü Yakup Şimşek ve gazetenin kültür sanat sayfasında çalışan Ali Çolak ile iddianamede Zaman gazetesinin 10 Ekim 2015’te yayınlanan ve darbe çağrışımında bulunduğu iddia edilen reklam filmini çektiği tespit edilen ajansın sahibi şüpheli Tibet Murat Sanlıman yargılanıyor.

Altanlar ve Ilıcak’la birlikte Fevzi Yazıcı, Şükrü Tuğrul Özşengül ve Yakup Şimşek tutuklu olarak yargılanırken, Tibet Murat Sanlıman ise tutuksuz olarak yargılanıyor. Geri kalan 10 kişi hakkında ise yakalama kararı bulunuyor.

İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Terör ve Örgütlü Suçlar Bürosu Savcısı Can Tuncay’ın hazırladığı 247 sayfalık iddianamede. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan, TBMM Başkanlığı ve 65. Hükümet suçtan zarar gördükleri gerekçesiyle davacı olarak yer alıyor.

Altanlar ile Ilıcak için “örgüte üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek” suçlamasıyla ayrıca 7,5 yıldan 15’er yıla kadar hapis; Dumanlı, Uslu ve Opçin için “darbe teşebbüsünden” üçer kez ağırlaştırılmış müebbet, “örgüt yöneticiliğinden” 15 yıldan 22,5 yıla kadar hapis, Uslu için ayrıca “Halkı kin ve düşmanlığa tahrik etme” suçlamasıyla da üç yıla kadar hapis; Sanlıman için “örgüte yardım etmek”ten 7 buçuk yıldan 15 yıla kadar hapis; geri kalan sanıklar içinse “darbeye teşebbüs”ten üç kez ağırlaştırılmış müebbet hapis isteniyor.

EN SON EKLENENLER