Özen: Siyasi faaliyetler tutuklama nedeni yapıldı

Diyarbakır merkezli birçok ilde yapılan operasyon kapsamında TJA, DTK, DBP, HDP, HDK üye ve yöneticisi 16 Kürt siyasetçinin tutuklanmasını değerlendiren Avukat Şivan Cemil Özen, Kürt siyasetçilerin siyaset odaklı yaptığı bütün çalışmaların suçlama konusu yapıldığını vurguladı.

Diyarbakır Cumhuriyet Başsavcılığı’nın 2016 yılında başlattığı soruşturma kapsamında 14 Haziran’da Diyarbakır merkezli birçok ilde Tevgêra Jinên Azad (TJA), Demokratik Toplum Kongresi (DTK), Demokratik Bölgeler Partisi (DBP), Halkların Demokratik Partisi (HDP) ve Halkların Demokratik Kongresi (HDK) üye ve yöneticilerine yönelik operasyonda 26 kişi gözaltına alındı. Gözaltına alınan 2 kişi emniyette serbest bırakılırken, Devran Balkaş ise Diyarbakır Emniyet Müdürlüğü’nde tutuluyor. 22 ve 23 Haziran’da iki ayrı grup halinde Diyarbakır Adliyesi’ne getirilen 23 siyasetçiden Abdurrahman Baran Dağ, Sibel İldan, Mehmet Güzel, Zeynep Altınkaynak, Sara Aktaş, Selahattin Kaygusuz, Cengiz Sökmen, Hasan İnatçı, Salih Keleş, Paşa Şeker ve Nalan Güzen, Ercan Arslan, Ayşe Gökkan, Gül Kızıltaş, Ayşe Yağcı ve Yüksel Baran “örgüt üyesi” oldukları iddiasıyla tutuklandı.

Şahcan Tünel, Kerem Duruk, Hanım Aydın, Ebubekir Budak, Evren Ortaç, Helbest İlkan ve Necla Nergiz ise “adli kontrol” şartı ile serbest bırakıldı. Tutuklanan bazı Kürt siyasetçilerin avukatı Şivan Cemil Özen, tutuklanma nedeni ve soruşturma hakkında açıklamalarda bulundu.

‘TUTUKLAMALAR ÇÖZÜMSÜZLÜK POLİTİKASININ BİR SONUCU’

Kürt siyasetçilerin “KCK Türkiye Yürütmesi (TY)” soruşturması kapsamında “örgüt yöneticisi olma” iddiasıyla gözaltına alındığı ifade eden Özen, “Soruşturma dosyasına bakıldığında Kürt siyasetçilerin siyaset odaklı yaptığı her çalışma, konuşmanın suçlama konusu yapıldığını görüyoruz. Bu gözaltı ve tutuklamalarla birlikte Kürt siyasetçilerinin yürüttüğü demokratik siyaset çalışmalarının baskı altına alındığını, demokratik siyaset zeminin kriminalize edilmeye çalışıldığını da görüyoruz. Bu durumun, siyasi partilerin örgütlenme özgürlüğü açısından kabul edilebilecek bir tarafa yok” diye kaydetti.

Tutuklanan 16 siyasetçinin temel hak ve özgürlüklerinin, örgütleme haklarının kısıtlandığını vurgulayan Özen, siyasetçilerin tutuklanmasının Kürt sorununda uygulanan çözümsüzlük politikasının bir sonucu olduğunu söyledi.

‘SUÇLAMALARI HAKİMİN KARŞISINA ÇIKTIKLARINDA ÖĞRENDİLER’

Müvekkillerinin gözaltına alındıktan 4 gün sonra kendilerine yöneltilen suçlamalardan haberdar olduğunu dile getiren Özen, “Emniyette dosya ve delillerini görme hakları kısıtlandığından dolayı lehte delil sunma hakları kısıtlandığı için müvekkillerimiz susma hakkını kullanmak zorunda bırakılmışlardır. Savcılığa çıkarılan müvekkillerimiz Kürtçe ifade vermek istedikleri için ifadeleri alınmadan direkt tutuklanma talebiyle hâkimliğe sevk edildi. Kürt siyasetçiler sulh ceza hâkiminin karşısına çıktığında haklarındaki suçlamaları öğrendi. Suçlamalar, dinlenen telefon görüşmeleri, fiziki takip, DTK’de delege olma ve gizli tanık ifadeleri. Kürt siyasetçiler yürüttükleri siyasi faaliyetler tutuklama nedeni yapıldı” dedi.

Urfa’da gözaltına alınan Hanım Aydın ve Mersin’de gözaltına alınan Helbest İlkan’ın darp edildiklerine dair raporlarının olduğunu belirten Özen, Kürt siyasetçileri darp eden polisler hakkında avukatların suç duyurusunda bulunacağını söyledi.

‘TANIK KORUMA KANUNUNDA ÇIKARILAN GİZLİ TANIK İFADESİ NEDENİYLE TUTUKLANDILAR’

Kürt siyasetçilerin yaptığı her çalışmanın ve görüşmenin soruşturma konusu yapılarak takip edildiği ve dinlendiğini ifade eden Özen, “Gizlilik kararı olduğu için soruşturma dosyasının içeriğine girmeden şunları söyleyebilirim. Kürt siyasetçilere yönelik gözaltı ve tutuklamalarda kullanılan gizli tanık beyanları bu soruşturma da kullanıldı. Hukuki açıdan güvenirliği olmayan gizli tanıkların verdiği soyut ifadeleri üzerinden Kürt siyasetçilerin yürüttüğü siyasi çalışmaları kriminalize edildi. Tanık koruma kanununda çıkarılan ve gizlik tanık sıfatı olmayan kişileri verdi ifadeler nedeniyle Kürt siyasetçiler tutuklandı. Bunun yanında dinlenen telefon görüşmeleri suç delili sayıldı. Suç olmamasına rağmen bu telefon görüşmeleri ‘örgütsel kokuyor’ diye bir algı yaratılmaya çalışıldı. Suç unsuru varsa neden o zaman suçüstü yapılmamıştır” dedi.

Özen, Kürt siyasetçilerin tutuklanmasına itiraz edeceklerini sözlerine ekledi.

EN SON EKLENENLER