Prof. Dr. Uysal: Biz bu suça ortak olmayı reddettik

DEÜ Rektörlüğü’nce 12 akademisyenin açığa alınması protesto edildi. “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza attığı için açığa alınan Prof. Dr. Ayşen Uysal, “Biz bu suça ortak olmayı reddettik” dedi.

Dokuz Eylül Üniversitesi (DEÜ) Rektörlüğü tarafından 12 akademisyenin açığa alınması protesto edildi. Eğitim Sen, Türk Tabipler Birliği (TTB) ve Sağlık ve Sosyal Hizmet Emekçileri Sendikası’nın (SES) çağrısı ile DEÜ Rektörlüğü önünde yapılan protestoya akademisyenlerin yanı sıra çeşitli siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. “Akademi biat etmeyecek” ve “Barıştı sözümüz vazgeçmeyeceğiz” yazılı pankartlar taşınan açıklamada sık sık “Ne KHK ne rektör baskılar bizi yıldırmaz”, “Rektör istifa” ve “Yılgınlık yok direniş var” sloganları atıldı. Açıklamada açığa alınan akademisyenler tanıtılarak, hepsinin toplumsal mücadele içerisinde çeşitli sivil toplum kuruluşlarında yer aldıkları belirtildi.

‘MÜCADELEMİZİ SÜRDÜRECEĞİZ’

Ardından açığa alınan akademisyenlerden Prof. Dr. Ayşen Uysal, yaptığı konuşmada “Barış akademisyeni” olmanın bir onur olduğunu belitti. Barış talebiyle yola çıktıklarını ve çocukların, kadınların ölmemesi için seslerini yükselttiklerini söyledi. Uysal “Biz bu suça ortak olmayı reddettik. Bilim ve toplum için sorumluluk almak gerekir. Sorumluluk aldık ve bu uğurda her türlü bedel ödemeyi de göze aldık. Bu baskı ve zulüm ortamında üniversite rektörleri koltuklarını korumak için kulluk ediyor. Ama biz mücadelemizi sürdüreceğiz” dedi.

‘BU YOLDAN VAZGEÇMEYECEĞİZ’

Ardından kitle adına açıklamayı Eğitim Sen 3 Nolu Şube Başkanı Ulaş Yasa yaptı. Adalet arayışının her yerde devam ettiğini ifade eden Yasa, 114 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın durumuna dikkat çekti. Adalet için mücadele edenlerin mücadelesini selamladıklarını söyleyen Yasa, bugün savaşa hayır diyerek “Barış imzacısı” olan akademisyenler için adalet aradıklarını vurguladı. Siyasi iktidarın OHAL ve KHK’ler ile hukuku, özgürlükleri ve demokrasiyi ayaklar altına aldığı bir süreçten geçildiğini dile getiren Yasa, akademisyenlerle birlikte “Olağanüstü rejim rektörünün haksız uygulamalarını protesto ederken, karanlığa ışık tutanların safında yeni bir sayfa açtık” dedi. Üniversitelerin üniversite olmaktan uzaklaştığı, yerleşkelerde özgürlüklerin esamesinin bile okunmadığı bir dönemde adalet arayışının ve barış talep etmenin zor bir iş olduğunun farkında olduklarını söyleyen Yasa, vazgeçmeyeceklerini ifade etti.

‘REKTÖR ODALARIN KİLİDİNİ DEĞİŞTİRDİ’

Akademisyenlerinin açığa alınmalarının ardından rektörün 12 akademisyen hakkında yürütülen soruşturmaya ilişkin İstanbul Başsavcılığı’na iki kez yazı yazarak bilgi aldığını aktaran Yasa, henüz akademisyenler hakkında bir dava bile olmadığını yalnızca idari soruşturma bulunduğunu kaydetti.

Rektörün savcılığın yanıtlarını ve KHK’leri kendine dayanak yaparak sadece kendi iradesi haksız hukuksuz uygulamaya imza attığını söyleyen Yasa, haksızlık ve adaletsizliğin açığa almakla kalmadığını dün Rektörlük tarafından açığa alınan akademisyenlerin odalarının kilitlerinin değiştirildiğini belirtti. Üniversite için asıl tehlike arz edenin yöneticiler ve rektör olduğunu ifade eden Yasa, şöyle devam etti: “Bugün buradan tekrar söylüyoruz. Bizler tarafız. Barış imzacısı hocalarımızdan tarafız. Barıştan tarafız. Özgür bilimden eşitlikten adaletten tarafız. Mücadelemiz tüm dostlarımız işlerine geri dönene kadar ülkemizin her yerine barış gelinceye kadar, üniversitelerimiz özgürlüklerine kavuşuncaya kadar devam edecektir.”

EN SON EKLENENLER