DTK faaliyetlerinden dolayı yargılanan HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk, tahliye edilmedi, duruşma 8 Eylül’e ertelendi. “DTK’den terör çıkmayacak” diyen Tuğluk’un Avukatı Ramazan Demir, “Farklı bir anayasal sistem önermek, bunun için çalışmada bulunmak en büyük haktır” diyerek, DTK’nin Meclis’e davet edilmesini hatırlattı.
HDP Eş Genel Başkan Yardımcısı Aysel Tuğluk’un yargılandığı duruşma, verilen aranın ardından devam etti. Duruşma başlamadan önce Tuğluk, ilerleyen yaşına rağmen tekerlekli sandalye ile şehir dışından duruşmaya gelen annesiyle asker gözetiminde kısa süre sohbet etti. Tuğluk’un annesiyle görüştüğü sırada görevden alınan Mardin Büyükşehir Belediye Eşbaşkanı Ahmet Türk ve Ağrı Belediye Eşbaşkanı Sırrı Sakık da eşlik etti. Yıllardır birlikte siyasi mücadele yürüten 3 ismin, kısa süre de olsa aylar sonra duruşma salonunda bir araya gelmesi önemli bir kare olarak yer aldı.
Verilen aranın ardından söz alan avukat Ramazan Demir, “Bu davanın siyasi tarafı var derken bunu argümanlarıyla ortaya koyduk. DTK ve demokratik özerklik ile ilgili milletvekili olduğu dönemdeki açıklamalarından teşekkül bir iddianameden bahsediyoruz. Bu süreç 7 Haziran ile başladı. Devamında parti olarak HDP’nin maruz kaldığı saldırılar olsun; bu süreci iki cümle ile açıklamak istiyorum” dedi.
‘DTK’DEN TERÖR ÇIKMAYACAK’
Tuğluk’un esas olarak DTK faaliyetlerinden dolayı yargılanmasının siyasi olduğunu vurgulayan Demir, şöyle dedi: “Farklı bir anayasal sistem önermek, bunun için çalışmada bulunmak en büyük haktır. Şiddet eylemi olmadığı müddetçe farklı bir yönetim biçimi talep etmek meşrudur. Bu böyle olmasaydı Meclis DTK’yi Anayasa’ya dair görüşlerini almak için çağırmazdı. DTK’den terör çıkmayacak. Çünkü herkes için çözüm öneren bir yapıdır. Merkezi bir yönetim tarafından yönetilmenin meşruluğunu her türlü badireye rağmen savunan bir siyasetten bahsediyoruz.”
20 YIL ÖNCEKİ ZİHNİYET YARGILIYOR
20 yıl önce bu mahkemede yargılanan Kürt siyasetçiler Ahmet Türk ve Sırrı Sakık’ın da duruşma salonunda bulunduğunu ifade eden Demir, şöyle dedi: “Müvekkilim 20 yıl önceki yargı zihniyeti tarafından yargılanıyor. Bunu görmelisiniz. Dosyanızda ne varsa ona göre karar verin. Deliller nasıl toplandı ve bu tutukluluğun ne için yapıldığını düşünün diyoruz. Sizin bir tehlike görmeniz gerekir. 2 dönem milletvekilliği yapan bir siyasetçinin tutukluluğunun amacını açıklamak zorundasınız. Bir milletvekilinin tutukluluğunun telafisi yoktur. Dolayısıyla bu tutuk halinin neye hizmet ettiği iyi görülmelidir.
Müvekkil açısından tutuk halinin devamının dosya açısından neden devam ettiğini açıklamak zorundasınız. Müvekkilin özellikle milletvekilliği sıfatı devam ederken, 2017 başında HYSK kararında geçen gerekçelerden birisi; ‘Yasama dokunulmazlığı devam ederken AKP’li bakan ve milletvekillerinin hukuksuz olarak dinleme.’ Erdoğan’a var da Tuğluk’a yok mu? Mesele Kürt siyasetiyse ‘o delil hukuka uygundur’ denilerek bugüne kadar geldi. Delilleri toplayan polis ve savcılar ihraç edildi. Siz neden bunu esas alasınız. Bunu dikkate almalısınız. KCK davalarında delillerin nasıl toplandığı ve iddianamelerle ilgili açık beyanlar var.”
Avukatlar, her ay tutukluğa itiraz başvurusunda bulunduklarını belirterek, uzun tutukluluğun göz önünde bulundurularak müvekkillerinin tahliyesini talep etti. Savcı, avukatların dosyanın Diyarbakır 4. Ağır Ceza Mahkemesi’ndeki DTK dosyasıyla birleştirilme talebinin reddi, dosyadaki tapeler, beyanlar ve atılı suçun niteliği ile mevcut delil durumundan dolayı Tuğluk’un tutukluluk halinin devamını talep etti.
Daha sonra kararın açıklanması için duruşmaya kısa bir ara verildi.
Aranın ardından kararını açıklayan mahkemeye heyeti, birleştirme talebinin reddine, Tuğluk’un tutukluğunun devamına ve duruşmanın 8 Eylül tarihine ertelenmesine karar verdi.