Oğlu ölümden dönen babaya: 600 TL’yi al davadan vazgeç

Ergani’de sulama kanalına ait monte edilmemiş demir kapağın üzerine düşmesi sonucu ağır yaralanan 12 yaşındaki Özkan Yel ölümden döndü. Müteahhit firmadan şikayetçi olan aileyi caydırmak isteyen jandarmanın, “600 lirayı al davayı geri çek” dediği ileri sürüldü.

Güneydoğu Anadolu Projesi (GAP) kapsamında yapılan sulama kanallarında yeterli önlemlerin alınmaması tehlike saçıyor. Her yıl onlarca yurttaşın boğulma tehlikesi atlattığı sulama kanallarında yaz aylarıyla birlikte ölümler de yaşanıyor. Kanallar üzerinde en basit güvenlik önlemi olan uyarı levhası dahi bulunmuyor. Hiçbir önlemin alınmadığı sulama kanallarının en son kurbanı da Ergani ilçesine bağlı Ahmetli (Pîrahmet) köyünde yaşayan 12 yaşındaki Özkan Yel oldu. Hayvan otlatan babasının yanına giderken, içinde su bulunmayan kanaldan yürürken yaklaşık 150 kilogramlık su çıkış kapısının üzerine düştüğü Özkan Yel ağır yaralandı. 24 Mayıs günü meydana gelen olayı kanal civarında oynayan köyün çocukları fark etti. Köylüler tarafından hastaneye kaldırılan Yel’in kafasına 27 dikiş atıldı. Ölümden dönen Özkan’ın babası Necmettin Yel, gerekli güvenlik önlemlerini almadığı gerekçesiyle müteahhit firmadan şikayetçi oldu. Aileye şikayetini geri çekmesi için jandarma tarafından para teklifinde bulunuldu, ancak baba bunu reddederek davanın takipçisi olacağını söyledi.

DEMİRLER MONTE EDİLMEMİŞ

Kafasında halen olay gününden kalma izleri taşıyan Özkan’ın tedavisi sürüyor. İhmalkarlığa tepki gösteren baba Necmettin Yel, “Oğlum yanıma gelirken, demirlerin gölgesinde oturup serinlemek istemiş. Bu esnada elini köprüye yaslanmış olan demirlere atmış. Demirler monte edilmediği için oğlumun üzerine düşmüş. Oğlum demirlerin altında kalmış, bağırmasıyla oradan geçen çocuklar fark etmiş ve yardımına koşmuşlar” dedi.

Köprünün köyden yaklaşık bir kilometre uzaklıkta olduğunu aktaran Yel, müteahhit firmanın demirleri monte etmeden ortada bırakmasına tepki göstererek, “Herhangi bir uyarı levhası da koymuyorlar. Orası köylülerin kullandığı bir güzergah. Kocaman demirleri herhangi bir önlem almadan oraya koymak suçtur” diye konuştu.

‘OĞLUN KUSURLU’ DEYİP DAVAYI GERİ ÇEKMESİNİ İSTEDİLER

Olayın yaşanmasının ardından müteahhit firmaya dava açtığını kaydeden Yel, karakoldan gelen jandarma ekiplerinin kendisine 600 lira para karşılığında davasını geri çekmesini istediğini, ancak bunu kabul etmediğini aktardı. Kendisine gelen karakol komutanının, “Biz bu parayı kendi aramızda topladık, mağdur olmanı istemiyoruz. Bu parayı al davacı olmana gerek yok. Zaten senin oğlun kusurlu. Orada ne işi var?” dediğini belirten Yel, “Yalan söylüyor. Komutanı bana gönderen müteahhittir. O parayı veren de müteahhittir. Hatta o komutan da müteahhitten para almıştır. Yoksa gelip bana ‘davanı geri çek’ demez” ifadelerini kullandı.

Müteahhittin de kendisine gelerek oğlunun kusurlu olduğunu iddia ettiğini belirten Yel, gelen kişiye “Oğlum ne kadar kusurlu olursa olsun, o demirler monte edilmiş olsaydı oğlumun üzerine düşmezdi” şeklinde cevap verdiğini söyledi.

‘YAPILAN KEŞİF SONUCU KAN İZLERİNE RASTLANDI’

Oğlunun üzerine düşen demirlerde oğlunun kan izleri kaldığı için müteahhit firmanın alelacele oradaki demirleri değiştirdiğini söyleyen Yel, yapılan keşif sonucu oğlunun kan izlerinin toprakta bulunduğunun tespit edildiğini ve bunun dava dosyasına girdiğini aktardı. Olay yerine keşif için gelen jandarma ve keşif memurlarının hakaretlerine maruz kaldığını dile getiren Yel, yaşadıklarını şu sözlerle anlattı: “Olay yerine gelen jandarma komutanı sürekli olarak suçu oğluma atarak davacı olmamam yönünde baskı yapıyordu. Yine keşif için gelen memur ‘Buradan aldığımız kan örnekleri oğlununki ile uyuşmazsa size neler yapacağımı bilirim’ şeklinde beni tehdit ediyordu. ‘Kan örnekleri uyuşunca ben bu dosyayı en az 6 yıl uzatırım. Sürekli dosyayı alta atarım, hiç bir şey yapamazsınız’ diyerek davadan sonuç alamayacağımı vazgeçmemi söylediler.”

‘EN UCUZ İLACI 100 LİRA’

Olayın üzerinden yaklaşık 40 gün geçmesine rağmen oğlunun hayati tehlikeyi henüz atlatabildiğini kaydeden Yel, oğlunun ilaçları pahalı olduğu için çoğu zaman almaya gücünün yetmediğini belirtti. Oğlunun ilaçlarını alabilmek için pamuk tarlasında günlük yevmiye karşılığında çalışan baba Yel, şu ifadeleri kullandı: “En ucuz ilacı 100 lira. Böylesine üzücü bir olay yaşamışken bir de üstüne bana 600 TL karşılığında susmamı istediler. Ben oğlumun ilaçlarını alabilmek için pamuk tarlasında çalışıyorum. Başkalarının ölmemesi için bu davanın takipçisi olacağım.”

EN SON EKLENENLER