Emek ve Demokrasi Güçleri yaptıkları açıklama ile 15 Temmuz darbe girişiminin birinci yıl dönümünde OHAL uygulamaları adı altında 105 bin 18 kamu emekçisinin işinden edildiğini aktardı.
İzmir Emek ve Demokrasi Güçleri birinci yılına giren 15 Temmuz darbe girişimin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) uygulamalarına ilişkin açıklama yaptı. Büro Emekçileri Sendikası (BES) İzmir Şubesinde yapılan açıklamaya çok sayıda siyasi parti ve sivil toplum örgütü temsilcileri katıldı. Emek ve Demokrasi Güçleri adına TMMOB Dönem Sözcüsü Melih Yalçın açıklama yaptı.
‘NE İLE SUÇLANDIKLARINI BİLMİYORLAR’
OHAL ilan edildikten sonra çıkarılan 24 Kanun Hükmünde Kararname (KHK) ile 105 bin 18 kamu görevlisinin kamudan ihraç edildiğinin altını çizen Yalçın, 33 bin 128 öğretmen, 5 bin 295 akademisyen, bin 200 yüksek öğretim idari personelinin ne ile suçlandığını bilmediğini söyledi. Kamu emekçilerinin haklarında herhangi bir hukuki delil ya da suçlama olmaksızın hukuksuz bir şekilde kamu görevinden ihraç edildiğini vurgulayan Yalçın, aynı dönemde 24 bin 490 öğretmenin yine hukuksuz bir şekilde açığa alındığını dile getirdi. Yalçın, öğretmenlerin 16 bin 759’unun görevlerinin iade edildiğini bunlardan 10 bin 470’inin de Eğitim Sen üyesi olduğunu söyledi.
‘ÜNİVERSİTELERDE 5 bin 342 AKADEMİSYEN GÖREVİNDEN UZAKLAŞTIRILDI’
Yalçın, darbe girişiminin hemen ardından üniversitelerde 4 bin 225’i akademisyen, bin 117’si ise idari personel olan toplam 5 bin 342 kişinin hızla görevden uzaklaştırıldığını ifade etti. İhraç edilen akademisyenlerin 380’inin “Bu Suça Ortak Olmayacağız” bildirisine imza atan akademisyenler olduğunu belirten Yalçın, “18 Ekim 2016 tarihinde 2016-2017 akademik yıl açılışı Sarayda yapılarak, rektörler cübbelerine iktidar iliği açtı, üniversitelerin kurumsal özerkliği ayaklar altına alındı” dedi.
SANSÜRDE DÜNYA BİRİNCİLİĞİ
Türkiye genelinde bin 656 kişinin sosyal medya paylaşımları nedeniyle tutuklandığını belirten Yalçın, basın yayın kuruluşlarının kapatıldığını ve Türkiye’nin sosyal medya sansüründe dünya birinciliğine oynadığını söyledi.
‘TÜM MAĞDURİYETLERİN HESABI SORULMALI’
Yaşanan darbenin tek sorumlusunun AKP olduğunu söyleyen Yalçın, şöyle devam etti: “Sonuç olarak bu gün bunun ister bir darbe girişimi, ister kontrollü darbe, ister AKP’nin tezgahladığı bir senaryo olduğunu söyleyin; 20 Temmuz’da ilan edilen OHAL’le gerçekleştirilen sivil darbeyi örtbas edemez. Şu an önümüzdeki en büyük gerçek budur. Yapılan bu sivil darbe ve diktatörlük gittiğinde darbe girişimi senaryoları dahil yaşanan tüm gerçekler gün yüzüne çıkacak ve ölen vatandaşlarımızın dahil yaşanan tüm mağduriyetlerin hesabı sorumlularından sorulacaktır” diye konuştu.