Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, 15 Temmuz Darbe Girişimi’nin yıldönümünde darbeyi protesto ederek, “Askeri ve siyasal darbelere hayır, OHAL kaldırılsın, KHK’ler iptal edilsin” dedi.
Mersin Emek ve Demokrasi Platformu, bir yılını dolduran 15 Temmuz darbe girişiminin yıl dönümüne ve darbe girişimi sonrası ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ardından çıkarılan Kanun Hükmünde Kararnameler (KHK) ile yaşanan hukuksuzluklara dikkat çekmek amacı ile basın açıklaması düzenledi. Mersin Gazeteciler Cemiyeti’nde yapılan açıklamada, “Darbe ve OHAL’e Hayır demokrasi istiyoruz” pankartı açılırken birçok sivil toplum örgütü ve siyasi parti temsilcileri de açıklamaya katıldı.
Açıklamada konuşan Devrimci İşçi Sendikaları Konfederasyonu (DİSK) Mersin Şube Başkanı Kemal Göksoy, 15 Temmuz darbe girişiminin iktidarı askeri yöntemler ile ele geçirme ve halkın üzerine karanlık bir düzen arayışı olarak adlandırırken, darbe girişiminin etkilerinin iktidar tarafından halen sosyolojik, psikolojik ve ekonomik tahribatının devam ettiğini dile getirdi. 15 Temmuz darbe girişiminin tankları, savaş uçaklarının, helikopterlerinin askeri ve militarist örgütlenmelerin FETÖ başta olmak üzere meclise, devlet kurumlarına ve halkın üzerine ateş açıldığını hatırlatan Göksoy, her türlü darbelere karşı olduklarını belirtti. Askeri darbeye karşı oldukları gibi OHAL zırhına dayanarak topluma dayatılan işten atmalara, açığa almalara, ihraçlara ve gözaltı ve tutuklamalara da karşı olduklarını dile getiren Göksoy, darbe girişiminin yıl dönümü dolayısı ile tüm sorumluların hesap vermesi gerektiğini dile getirdi.
Göksoy darbe girişimi ardından ülkede yaşanan hak ihlallerini şöyle sıraladı:
-Adil yargılama yerine 169 bini aşan keyfi gözaltı ve 50 bini aşkın tutuklama yapıldı.
-Yüz bini aşan kamu emekçisi ve akademisyen görevden alındı.
– 128 gündür açlık grevinde olan Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın demokratik talepleri kabul edilmemiştir.
– İşçilerin yasal olan grev hakları yasaklanırken, kamu çalışanlarına ve işçilere OHAL ve KHK gerekçe gösterilirken, mahkemede dava açma yolları da kapatıldı.
– Milletvekilleri cezaevine konulurken, kayyumlar ile bir çok belediyeye el konularak birçok belediye eşbabaşkanı ve çalışanları cezaevine konuldu.
-Halkın haber alma hakkı engellenerek, basın yayın üzerine baskı ve sansür uygulandı.
– Nükleer ve HES’lere yeniden yol açılarak, OHAL gerekçe gösterilerek halkın demokratik talepleri engellendi.
-LGBTİ bireylere, çocuklara dönük şiddet, taciz ve istismarda artış görüldü.
Göksoy son olarak, 16 Nisan referandumu sonrası kitlesel muhalefete dönüşen adalet yürüyüşünde yükseltilen taleplerin karşılanmasını isteyerek, “Askeri ve siyasal darbeler hayır, OHAL kaldırılsın, KHK’ler iptal edilsin” dedi.