Foza Yusiv: 19 Temmuz Devrimi Kuzey Suriye halklarını bir yaptı

Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Foza Yusif, 5 yılını dolduran 19 Temmuz Devrimi için “Devrimin yarattığı en önemli gelişme, Kürdün şahsındaki inanç ve özüne dönüştür. Devrim, Kuzey Suriye halklarını bir yaptı ve tüm Suriye için çözüm olacak” dedi.

Demokratik Suriye Güçleri’nin (QSD) DAİŞ’in başkenti konumundaki Rakka’ya yönelik başlattığı “Büyük Savaş”ın sürdüğü şu günlerde, Kuzey Suriye’nin ana iskeletini oluşturan Rojava Devrimi’nin 5’inci yıldönümü kutlanıyor. Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu Yürütme Konseyi Eşbaşkanı Foza Yusif, Rojava Devrimi’nin ortaya çıkış koşulları, halkın durumu, hazırlıkları, devrimin ideolojik altyapısı, siyasi, askeri, toplumsal ayakları, YPG/YPJ ve diğer savunma güçleri ile bölgeye yönelik saldırılara ilişkin sorularımızı cevapladı.

* Devrimden önce Rojava’nın durumu ne idi, kantonların ilanı için nasıl bir hazırlık vardı?

Rojava halkları Türkiye ve Suriye arasındaki Adana antlaşmasından sonra kirli bir özel savaşa maruz kaldı. Toplumsal, siyasi, kültürel, ahlaki çöküntü hedeflendi. Suriye Rejimi yurtsever, öncü insanlarımızı tutup kaybediyor ve halkın iradesini kırmaya çalışıyordu. Rejim gençlerimizi uyuşturucuya alıştırıp, ahlaktan yoksun bırakıyordu. Kürt halkını esir almak için her yöntem deneniyordu. Ancak toplumumuz teslim olmadı ve tüm saldırılara karşı irade ve değerlerini korudu. 19 Temmuz Devrimi ile halkımız yeniden kendini var etme fırsatı yakaladı. Kısa bir sürede kurumlarını kurarak kendine sahip çıktı. Yüzyıllardır kimlik ve kültürünü kurumsallaştıramayan halkımız, bu fırsatı çok iyi kullandı ve kendi yönetimlerini ortaya çıkardı. En büyük devrimi halklarımız kurumlarını oluşturarak Rojava’yı talan ve hırsızlığa kapatarak gerçekleştirdi. Bu da gösterdi ki örgütlü toplum en zor şartlarda bile kimlik ve değerlerine sahip çıkıp devrim sürecine katılabiliyor.

* Rojava hangi fikirsel altyapıyı esas alarak devrimini örgütledi?

Halkımız Başkan Apo’nun mücadelesi sonucu uzun bir süre özgürlük felsefesi ile eğitildi. Başkan Apo’nun özgürlük ahlakını öğrendi. Bu yolda devrim sürecinde güçlü ve hızlı adım atmayı öğrendi. Bu da halkımızı tüm özel savaş yöntemlerine karşı korudu. Özgür Kürdün felsefesi oluştu ve tüm saldırılara karşı kendisini korurken, aynı anda devriminin siyasi, askeri, toplumsal ayaklarını ördü.

* Siyasi, askeri ve toplumsal ayaklar nasıl örüldü, bu ayaklar şu an hangi aşamada, şimdi ile öncesi arasında ne gibi farklar var?

Sınırı olmayan bir çalışma başlattık. Devrimin temel ayaklarını oluşturmada eğitim önemli bir rol oynadı. Siyasi, askeri ve toplumsal akademiler, öncüler yetiştirdi. Bu da zamanla devrime inancı artırdı ve mevcut korku duvarları yıkıldı. Tarihe imza atan büyük kahramanlarımız, halkta yeni bir uyanış ve düşünceye yol açtı. Bu gelişmeler halkımızı yeni yaşam arayışına itti ve yeni yaşamın ölçüleri ortaya çıktı. Şimdi ile öncesi arasında şüphesiz büyük bir fark var. Başkalarının hakimiyetindeki toplumda inançsızlık ve korku hakimdi. 19 Temmuz Devrimi ile kendisine inanan toplum ve gençlik yaratıldı. İnanç, özgür birey ve toplumu yarattı. Özgürlük ise tüm değişimlere kapı araladı. Eskiden zalimlerin sistemi, şimdi ise halkın kendi oluşturduğu sistem var. Eskiden başka devletlerin hizmetkarı iken, şimdi kendi kendimizi yönetiyoruz. Bu anlamda devrimin yarattığı en önemli gelişme, Kürdün şahsındaki inanç ve özüne dönüştür. Bu da bizim özgürlüğe adım adım koştuğumuzu gösterir.

* Askeri anlamda çok gelişme yaşandı. YPG/YPJ, Asayiş kurumsallaştı. Askeri oluşumların geldiği nokta nedir, özelikle kadın ordusu YPJ’nin rolü ve misyonunu anlatır mısınız?

Kendini savunma bir toplum için ekmek ve sudan önceliklidir. Kendini savunamayan toplum katliamların tüm şekilleri ile karşılaşır. Halkımız bu gerçeği pratik uygulamaları ile çok iyi biliyor. Bu sebeple Rojava Devrimi’nin şifreleri kendini savunmak için oluşturulan güçlerdir. Eğer bahsettiğiniz güçlerimizi kuramasaydık, Şengal’in DAİŞ işgaline girdiği dönemi yaşardık. Çok sayıda kişi “Silahlı güce ihtiyacımız yok, YPG’nin oluşturulması yanlıştır” diyordu. Ancak tarih gösterdi ki Suriye gibi bir ülkede kendini savunmamak ölümdür. Karşı çıkanlar da yanlışlıklarını kabul etti. Kadın gücü çıkınca da bazı kesimler “Bu da nereden çıktı” dedi. Ancak kadınlarımız da verdikleri mücadele ile dünya kadınlarına öncü ve yol gösterici oldu. Bu anlamda YPJ ve direnişi 21’inci yüzyılın en önemli gelişmesidir. Kadın devrimi toplumsal devrime dönüşüp yaşamın tüm alanlarını sarınca, toplumsal rönesansın yaşanmasına yol açtı. Eskiden erkeğin gölgesindeki kadın, irade kazanıp öncü oldu. Bu hem kadında hem de erkekte sınırsız gelişmeler yarattı. Erkek artık kadını çaresiz, kendine mahkum göremiyor ve kendisini dönüştürmek zorunda kalıyor. Bu da toplumsal demokrasinin inşasını beraberinde getiriyor. Toplumumuzun demokratikleşip özgürlük isteyen topluma dönüşmesini sağladı. Eskiden toplumumuz tek kanatla sakat bir şekilde uçuyordu, ancak şimdi her iki kanadıyla, yani erkek ve kadınıyla uçuyor. Bu da Rojava Devrimi’nin en öneli şifrelerinden biridir.

* Kantonlar oluşturuldu, Demokratik Özerklik Yönetimi, sonrasında Demokratik Suriye Meclisi (MSD) ve Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu dünyanın sorunlu bölgeleri için çözüm modelleri oldu. Tüm bunlar hangi ihtiyaçlara cevap olmak için oluşturuldu?

Biz savaş ve toplumsal oluşumları birlikte geliştiriyoruz. Bu bizi güçlendiriyor. Devrim süreçleri askeri ve toplumsal ayağın birlikte örülmesini zorunlu kılar. İhtiyaçlara cevap olacak kurumlaşmaları yaratmak önemlidir. Bu kapsamda ulaştığımız Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu’nun ilanı yaşamsal bir ihtiyaçtır. Suriye ancak demokratikleşerek varlık ve birliğini koruyabilir. Bu sebeple Demokratik Federasyon yegane çözümdür. Kendisini çözüm diye dayatan ırkçı, mezhepçi, cinsiyetçi oluşumlar Suriye’yi böler ve felakete iter. Suriye batağını kurutmak isteyen herkes bu projeye sahip çıkmalıdır. Biz bölgelerimizden çözüm üretmeye başladık ve başarılarımızı Kusey Suriye topraklarına yaydık. Kuzey Suriye Demokratik Federasyonu ile 4 yıllık sınavımızı yeni bir aşamaya taşıdık. Bu sadece bizim bölgelerimiz için değil, tüm Suriye için çözüm olacak. Bu doğrultuda çalışmalarımız devam ediyor. Yakın zamanda kurucu meclisimizi toplayıp seçim kanununu tartışacağız ve seçim hazırlıklarına başlayacağız.

* Günümüze kadar projelerinize yönelik saldırılar oldu. Saldırılara karşı nasıl cevap olmayı düşünüyorsunuz?

Biz proje ve amaç sahibi olduğumuz için saldırılar oldu, oluyor. Bazı güçler bizim projelerimizi kendileri açısından tehdit sayıyor. Kürt, Arap, Türkmen, Süryani, Ermeni ve diğerlerinin huzur içinde yaşamalarını istemiyorlar. Varlıklarını bizimle savaşı büyütmekte görüyorlar. Ancak günümüze kadar bize düşmanlık edenler yenildi ve yok oldu. Kolay olmadı, ancak halklar artık birlikte yaşamaya karar verdi ve eski hile, dolaplara inanmıyor. 19 Temmuz Devrimi Kuzey Suriye halklarını bir yaptı ve aynı cephede savaştırdı. Bu da halkların düşmanlarını delirtti. Biz şimdiye kadar yeni yaşam, yeni kültür ile cevap verdik. Yine Kobanê’de büyük bir irade ortaya çıktı. Bugün özgürlük güçleri DAİŞ’e karşı başkentlerinde büyük bir savaş veriyor. Günümüze kadar siyasi, askeri ve toplumsal bir çok kazanımlarımız oldu. Biz bugünden sonra da gün gün demokratik federalizmin mücadelesini vereceğiz. Bu anlamda 19 Temmuz Devrimi binlerce şehidimizin oluşturduğu köprü ile özgür yeni yaşama ulaştı. Biz de bu doğrultuda şehitlerimizin takipçisi olacak ve mücadeleyi büyütüp büyük zafere ulaşacağız.

Erdoğan Altan – dihaber

EN SON EKLENENLER