Ankara’da Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek verenlerin darp edilerek gözaltına alınmaları İstanbul’da protesto edildi. Yazar Temel Demirer, bu dünyanın zulüm yapanlara ve kol kıranlara da kalmayacağını söyledi.
Nuriye ve Semih İle Dayanışma Platformu, açlık grevinin 137’nci gününde Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’ya destek için Ankara’ya gidenlerin gözaltına alınmasını protesto etti. Kadıköy Süreyya Operası önünde bir araya gelen platform bileşenleri, “Nuriye ve Semih’in talepleri kabul edilsin” pankartı açtı. Gülmen ve Özakça’nın fotoğrafları taşıyan grup, sık sık “Yaşasın devrimci dayanışma”, “Nuriye, Semih onurumuzdur” ve “KHK’ler gidecek biz kalacağız” sloganları attı. Çok sayıda polisin bulunduğu alanda çevredeki yurttaşlar da ıslık ve alkışlarla eyleme destek verdi.
Avukat Oya Aslan yaptığı konuşmada, İçişleri Bakanlığı tarafından yayınlanan bir kitapçıkta Nuriye Gülmen ve Semih Özakça’nın “terör örgütü üyesi” ilan edildiğini aktararak, “Akla ziyan ve kabul edilmeyecek bir şeydir. Kendilerini ne kadar zavallı duruma düşüreceklerini gösteren bir kitapçıktır bu. Meşru, haklı, bütün Türkiye ve dünya çapında kabul gören direnişlerini boğmaya çalışıyorlar” dedi. Ankara’daki gözaltılara da değinen Aslan, gözaltıların bugüne kadar işlenen suçların katmerleşmiş hali olduğunu ifade ederek, gözaltıların derhal son bulması çağrısında bulundu.
‘BU DÜNYA KOL KIRANLARA DA KALMAYACAK’
Yazar Temel Demirer ise, Ankara’da polisin bir yurttaşın kolunu kırmasına tepki göstererek, çevrede bulunan polislere, “Emniyet iç tüzüğünde ‘Göstericiye uyarıda bulunulur, ondan sonra önleyici müdahale yapılır’ denilir, kol kırmak önleyici müdahale değildir” dedi. Savcılara da seslenen Demirer, yurttaşın kolunu kıran polislere soruşturma açmayan savcıların suç işlediğini ve despotluk yaptıklarını söyledi.
Kadıköy’e gelene kadar gözaltı sayısının 7’de 70’e çıktığını aktaran Demirer, 70 kişiyi gözaltına alarak kendilerini tüketemeyeceklerini ifade etti. “Bu dünya Sultan Süleyman’a da kalmadı” sözlerini hatırlatan Demirer, “Bu söz benim değil, sizin lafınız. Öyleyse bu dünya size de kalmayacak. Bu dünya zulme kalmayacak. Bu dünya kol kıranlara kalmayacak” ifadelerini kullandı. Bir sabah insanların uyanıp “FETÖ”cü diye işten atıldığını kaydeden Demirer, “Gerçek FETÖ’cüler ‘Ne istediniz de vermedik’ diyenlerdir” diye konuştu.
‘POLİS TERÖRÜNÜN NEDENİ AKP’NİN ÇARESİZLİĞİDİR’
Ardından ortak basın açıklamasını okuyan Çağdaş Hukukçular Derneği (ÇHD) üyesi Avukat Görgün Danacı, Gülmen ve Özakça’ya destek vermek için Kadıköy’den Ankara’ya gidenlerin polis tarafından engellendiklerini hatırlatarak, “Bugün kendi olanaklarıyla Ankara’ya gidenlerimiz ise AKP’nin polisinin baskısı ve terörüyle karşı karşıya kaldı” dedi. Ankara Güvenpark’a gitmek isteyenlerin yerlerde sürüklenerek gözaltına alınıp kollarının kırıldığına dikkat çekerek, “Bugün yaşadığımız polis terörünün nedeni AKP hükümetinin bu çaresizliğindendir” dedi. Görgün, iktidarın Nuriye ve Semih’in taleplerini göremezden geldiğini ve meşruluğunu gölgelemek istediğini belirterek, 137 gündür açlık grevinde olan kamu emekçilerine yönelik bu yaklaşımları ve onları destekleyen halka yönelik baskı ve şiddeti kabul etmediklerini söyledi.
Görgün, son olarak Gülmen ve Özakça’nın haklı direnişinin ve hak arayışının yanında olduklarını ifade ederek, gözaltına alınanların derhal serbest bırakılmasını istedi.