Müzenin yarısını yerde bıraktılar

Hatay Arkeoloji Müzesi’nin yeni yerine taşınmasının ardından, eski müze binasında kalan tarihi Roma ve Bizans mozaiklerinin önemli bir bölümü kaderine terk edildi

Kültür sanat alanındaki başarısızlıklarıyla gündemden düşmeyen AKP iktidarının, tarihi değerlere yönelik saldırıları da sürüyor. Hatay Arkeoloji Müzesi’nin yeni yerine taşınmasının ardından eski müzede birçok tarihi eser, kaderine terk edildi. Hatay Arkeoloji Müzesi, barındırdığı eserler açısından Türkiye’nin en önemli müzelerinden biri. Roma ve Bizans dönemine ait kalıntılarla birlikte tarihe tanıklık eden, tarihi en net ve derin izleri ile yansıtan mozaikleri ile dünyanın en büyük ve geniş mozaik müzelerinden ikincisi. Detaylı ve eşsiz renklerle derinlemesine işlenmiş mozaikleri barındıran müze, 1948 yılında hizmete açıldı. 2014 yılına kadar hizmet veren müzenin kapasitesinin yetersiz kalması nedeniyle tüm eserler birinci kısmı yeni inşa edilen binaya taşındı. Taşıma işleminin ardından eski müze binası hizmete kapatılırken, içine giriş çıkış da yasaklandı.

Önceki gün ortaya çıkan bazı fotoğraflar, girişlerin neden yasaklandığının yanı sıra büyük bir “rezaleti” de gözler önüne serdi. Fotoğraflarda tarihi Roma ve Bizans dönemine ait mozaiklerin kaderine terk edildiği görülüyor. Yine taşıması yapılmayan tarihi mozaiklerin eski müzede kaldırım taşlarının üzerine oturtulduğu görülürken, renklerinin solduğu ve güneşten ön yüzlerinin çürümeye yüz tuttuğu fark ediliyor. Yine bir başka fotoğrafta yan yana bir duvara asılı duran 9 adet tarihi mozaiğin içler acısı hali de görülüyor.

‘Trajikomik bir durum’

Fotoğrafları çeken gazeteci Tamer Yazar, manzaranın kendisini üzdüğünü ifade etti. “Halimiz komik değil ama trajikomik” diyen Yazar, “Ama öfkelendiriyor da… Hele ki, bu coğrafyadan kaçırılan tarihi eserler için her sene Bakanlık nezdinde hukuki mücadele verilen bir ülkede yaşadığımızı bilirken. Halimiz mi? Komik değil, ama trajikomik” diye belirtti. Yönetenlerin henüz neye sahip olduklarının ve nasıl bir coğrafyada bulunduklarının farkında olmadığını belirten Yazar, “Bilseler, böyle mi olurdu? Bugün yeni müzenin de ciddi sorunları var. Eski müze binasında fotoğrafladığım mozaikler bu son hali, ne ilk haber ne de son, emin olun” dedi.

Yazar, yöneticilerin hatalarını gösteren haberler yaptıklarında da suçlandıklarını vurgulayarak, “Biz konuştuk. Olanı, görüleni, işitileni. Sanırım o yüzden de sevilmedik. Çünkü gerçeğin karşısında yalana ceket iliklemedik” şeklinde konuştu.

ANTAKYA/dihaber

EN SON EKLENENLER