Çembere alınan “Vicdan ve adalet” nöbeti

 

ÇEMBERE ALINAN ‘’VİCDAN VE ADALET’’NÖBETİ
Türk siyasal hayatında son bir yılda yaşananları hiç bir kural ve kaide ile anlatmak mümkün değildir.Öyle büyük alt üst oluşlar yaşanmıştır ve yaşanmaktadır ki,iki yıl önce hiç kimse bu derece bir kaosun derecesini beklememişti.
Yaşanan seçimler,kesilen barış süreci,terk edilen demokratikleşme söylemi,suriye dahil iflas eden dış politika,salafistlerin yaşadığı hezimet,arap sünni islami blokun içine düştüğü girdap,ABD ve Rusya gibi devlerin ayakları altında ezilmekten kurtulmaya çalışan manevralar derken, AKP ve Erdoğan fırtınaya kapılan iktidarlarını elde tutmak için, artık hiç bir kurala bağlı kalmadan,panik içinde iktidar kılıcını tüm muhaliflere karşı sağa sola sallamaktadır.
15 Temmuz darbe girişimi ve akabindeki tüm manevralar, yan yana konulduğu zaman bir hesap kitap işi olduğu ve tasarlanmış bir gelecek kurgusu olduğu anlaşılıyor.
Darbe planı nasıl ve kimler tarafından başlatılmış ise de, sonuçlarından tek yararlanan Erdoğan ve AKP iktidarıdır.Bir taşla sayısız kuş avlama fırsatına dönüştürülmüş bir avcı mevzisi elde edilmiştir.
Artık devlet bekası denilen bir gerekçe ile olağan(üstü)dışı bir fırsat yaratılmıştır.Tüm muhalif engelleri bu hedefe koyarak ,hiç bir hesap vermeden ve kurala uymadan, tek tek ortadan kaldırmaya ve yol temizliği başlatılmıştır.
En örgütlü ve etkili muhalefet olan kürt hareketi ilk sıraya konarak,top yekün milli savaşın ilk cephesi ,buraya açılmıştır.Feto ortaklığından bu vesile ile kurtulma temizliği başlatılmıştır.Bu iki cephe için de ,MHP ve CHP dahil toplumun ezici çoğunluğunun desteği sorunsuz sağlanmıştır.
Sadece silahlı kürtl hareketi değil,sivil siyaset yapan HDP de bu hedef tahtasına konulmuştur.Bunun için de,meclis dahil,tüm devlet kurumlarının mutabakatı sağlanmıştır.Mecliste milletvekillerin dokunulmazlıklarının kaldırılması ve beş ayrı ilde aynı anda cumhuriyet savcılarının fezleke operasyonu ile Eşbaşkanlar dahil HDP li vekillerin tutuklanması ve tüm parti teşkilatlarını toplama kamplarına doldurma emri ile sivil muhalefetin olası diri damarını ilk elden kesmeye çalışmışlardır.
Olağan üstü halin verdiği imkanlar ile sol ve demokrat bürokrasi kurumlardan temizlenerek, yerlerine cemaatciler doldurulmuştur.Sıra kemalist basın ve siyasete gelince, ve çember giderek daralınca ,hatta sadece Enis Berberoğlu değil, Kemal Kılıçdaroğlu dahil ,CHP li vekillere de sıra gelince, Ankara –İstanbul yürüyüşü ile bir tepki veren Kılıçdaroğlu, sisli-puslu politik ve askeri sindirilmişlik haline karşı toplumda yeniden bir hamle heyacanı ve desteği açığa çıkarmayı başarmıştır.
ADALET diye yollara düşen Kılıçdaroğlu tüm zorluklara karşı bu eylemi başarı ile tamamlamıştır.Ancak nefesi de İstanbul Maltepede kesilmiştir.Bundan sonrasını bir sürece dönüştürecek ne enerjisi nede planı kalmıştır.
Ama bu bıraktığı yerden,HDP aktif sokak muhalefetini devam ettirmek için ‘’Vicdan ve Adalet’’nöbeti adıyla bir eylemi ,Parti Meclis grubuyla en güçlü diyebileceğimiz yer olan Diyarbakır’da başlatmıştır.Geçen Salı günü Grup toplantısını Diyarbakırda topladıktan sonra başlayan eylem ,üzerinden yedi gün geçmesine rağmen,halen kürtçe deyimiyle Hewşo denilen demir çitlerle çevrili çemberin dışına çıkamadı.
Vicdan ve Adalet’e en çok ihtiyacı olan bu bölgede,devletin ablukası ve engelleri anlaşılırdır.Bu parolanın alim allah topluma malolmasının ortaya çıkaracağı endişenin her türlü tedbirini alacakları zaten bilinen bir gerçektir. Bu gerçeği bilerek bu eylemi başlatan siyaset erbabı, bu çemberi nasıl kırabileceği konusunda da bir alternatif planı varmıdır bilemiyorum.
Bu çemberi halk ile aşacakları kesin,ama şu ana kadar halka yapılan çağrılarda gözle görünür bir sonuç alınmış görünmüyor.Sadece halk değil,sivil toplum örgütleri veya inanç önderleri, yada demokratik siyasetin farklı parti ve gruplarından da bir ses yok.Yada duyulacak derecede değil.
Yani bölgede ‘’VİCDAN ve ADALET’’ çembere hapsedilmiş durumda.
Peki bu durum düşündürücü değil mi?
Bu sorunun cevabını aktif siyaset yapanlar daha ciddi düşünüyorlardır sanırım.

NOT: Gündemden su gibi akıp giden hayati gündemler,Cihadi Eğitim müfredat programı,Müftülükte islami nikah, gibi yeni yeni uygulamalar ile,AKP cemaat kültürüne dayalı Şeriat düzenine göre toplumsal dönüştürmeyi adım adım hayata geçiriyor. Muhalefet ne yazık ki,AKP nin bu hızına yetişecek durumda değil.Bu gidiş ile gelecek kuşakların yükü daha da ağırlaşıyor.
Herkesin ertelemeden acil eylem haline geçmesi,toplumsal tüm muhaliflerin ortaklaşa bir zeminde buluşması bugün değilse,yarın daha zor ve geç kalınmış olacaktır.
Ali Köylüce / 31 Temmuz 2017

 

EN SON EKLENENLER