HDP’li 10 milletvekili Diyarbakır’da bir hafta süren Vicdan ve Adalet Nöbeti’ni tamamladı. HDP Sözcüsü Osman Baydemir, direnişin dalga dalga yayılacağından emin olduklarını vurguladı ve Cumhurbaşkanı Erdoğan’a şöyle seslendi: “Meşruluğunu yitirdin. Kürt düşmanlığının ülkeyi getirdiği duruma bir bak.”
Halkların Demokratik Partisi’nin (HDP), “Durmayalım, Dur Diyelim, Faşizmi Durduralım” şiarıyla Diyarbakır Ekin Ceren Parkı’nda başlattığı Vicdan ve Adalet Nöbeti 7’nci gününde yapılan açıklama ile sonlandırılarak, nöbet İstanbul’a devredildi. Günlerdir çift sıralı bariyerlerle kapatılan parkın yanı sıra, son gün açıklaması öncesi çevredeki caddeler de bariyerlerle çevrilerek, trafiğe kapatıldı. Nöbetteki milletvekilleri üzerinde “Tecride hayır”, “Herkes için adalet”, “Durmayalım durduralım” yazılı lolipoplar taşıdı.
Her gün olduğu gibi basına değerlendirmede bulunan HDP Sözcüsü Osman Baydemir’in konuşması şöyle:
“7’nci gününde vicdan ve adalet umuduyla hepinizi selamlıyorum. Vicdan ve Adalet Nöbeti’nden binlerce selam, Demirtaş, Çağlar Demirel, İdris Baluken, belediye eşbaşkanlarına ve tutuklu binlerce kişiye gönderiyorum. Özgür basına 7 günlük emeklerinden dolayı teşekkür ediyorum. Arkamızda bir hastane ve hastalar vardı. Bu abluka hastaların olduğu gibi bütün şehrin huzurunu kaçırdı. Onun için ben hastalardan özrümü istiyorum. 7 günlük nöbet boyunca bizi ziyaret edenlere tek tek teşekkür ediyorum.
7 GÜNÜN ÖZETİ: FAŞİZM KAYBETTİ
Abluka her geçen gün arttı. Bir bariyer çekildi, yetmedi bir bariyer daha, bir bariyer daha çekildi. Halk ile vekiller bir araya gelmesin diye yapıldı. Yüzde 70 oy alan bir parti belediye eşbaşkanı seçmiş, birileri gelip belediyeyi alıyor. Bizim diyorlar. Bize dün tebligat gönderdiler. Bu gün halk ile toplanacaktık. Onlar da katılabilecektiler. Ama halkla yapacağımız basın açıklaması yasaklandı. Neden korkuyorsunuz halktan? Bu korku nedendir? Biz her zaman buradayız, burada olacağız. İsteğimiz özgürlüktür, halkın özgürlüğüdür. Her halk kimliğiyle, diliyle özgür yaşamak istiyor. Faşizm tehditle, korkuyla bir gerçeği ters yüz etmek istiyor. Bugün sadece bu alan ablukaya alınmamış, dört yol kapatılmış, bariyerlerle çevrilmiş. Şehir dışında polisler getirilmiş. 7 günün özeti nedir diye sorarsanız; faşizm yenildi, baskı yenildi.
DTK Eşbaşkanı ne bugün ne de 6 gün boyunca alana alınmadı. Biz başka bir şey de yapabilirdik ama provokasyona gelmedik. Barış masasına tekme vurmanızın bir sebebi de tecridi ortaya koymaktı. Bu da barışı istemediğinizi ortaya koydu. Bir isteğimiz de tecridin kaldırılmasıdır. Bu ülkede herkes bu tecridin kaldırılmasını istiyor. Halkın bu isteklerini yerine gelmemesi için tecridi burada uyguladınız.
‘BİZ RIZA DİYORUZ ONLAR REZA ANLIYOR’
Bu coğrafyanın seçilmişleri cezaevinde. Ey AKP! Siz savaş politikalarına dönerek kaybettiniz. Binlerce insan bu parka gelip özgürlük, onurlu barış talebini, tecridin kaldırılmasını isteyecekti. Kayyum atamalarıyla da meşru olmadığınızı ortaya çıktı. Kürdistan’da ya da Türkiye’de oyunu kime verirse versin kabulümüzdür. Ama siz milletin iradesini cezaevine koyuyorsunuz. 4 milletvekilimizin vekilliğini düşürdünüz. Ey Erdoğan ey hükümet, çağrımız var size. Millet bize yüzünü mü döndü? Senin gönderdiğin kayyum, bir de Gültan Kışanak çıksın, Sento Caddesi’nden Kuruçeşme’ye kadar yürüsün, esnaf kimi diyorsa o seçilsin. Sıkıysa çık sokağa, yalan yalan ama yalanın da sonu yoktur. Kentin sokaklarını altından da yapsanız bir anlamı yoktur. Milletin rızası yok. Biz rıza diyoruz onlar Reza (Zarrab) anlıyor. Ey Vali, Kaymakam siz kentte çıktığınızda insanlar size gözbebeğiyle gülüyorsa varsınız. Silahla, tankla topla bunu yapamazsınız. Biz hep buralardaydık, hep olacağız bu topraklarda.
‘MASKELERİNİZ DÜŞECEK’
100’ü aşkın kişi nöbet öncesinde gözaltına alındı ve hala gözaltındalar. Gürültü eylemine destek vermek isteyenleri gözaltına almaya çalışıyorsunuz. Bu hükümet savaşın faturasını HDP’ye çıkarmaya çalışıyor. Maskeleri düşecek. Ne yaptılarsa olmadı. Eşbaşkanlar tutuklandı, milletvekilleri tutukladılar olmadı. Şimdi algı operasyonlarına başladılar. Ne yaparsanız yapın halktan koptuğunuz için başaramazsınız. Yapılacak tek şey bu hukuksuzluktan vazgeçmenizdir. Başarılamayan darbe siyasi bir darbeyle bir sistem oluşturulmak isteniyor. HDP’ye, Kürde uygulanan düşman hukukudur. Ana muhalefet Ankara’dan İstanbul’a yürüdü on binlerce kişi korumalık yaptı. Neden burada ceberutluk yapıyorsun. Faşizmin 100 yıldır kullandığı bir kılıf var. 100 yıldır bir kılıf almışlar ve bu kılıf çürümüştür.
‘NÖBETİ İSTANBUL’A DEVREDİYORUZ’
Meclis adeta iktidar partisinin noteri haline gelmiştir. Son iç tüzükle de vekilin konuşması bile yasaklandı. Ne kadar korktuklarını gösteriyor. İç dünyaları kararmış, bu adalet ve vicdan nöbeti bu karanlığı yırtmak içindir. Vicdan ve Adalet Nöbetini bitirmiyoruz. Daha büyük bir kararlılıkla sürdürüyoruz, bu dakika itibariyle İstanbul’a devir ediyoruz.
ERDOĞAN’A: MEŞRULUĞUNU YİTİRDİN
Ey Erdoğan, Demirtaş, Yüksekdağ, HDP senin siyasi rakiplerindir. Sen siyasi rakiplerine düşmanlık hukuku uyguluyorsun, bu vesile ile meşruluğunu yitiriyorsun. Darbeciler gelseydi de bunları yapardı. Darbe başarılı olmadı ama şimdi sen aynı şeyleri yapıyorsun. Savaşla kanla sandalye sayısını arttırdın. Ama meşruluğunu yitirdin. Kürt düşmanlığının ülkeyi getirdiği duruma bir bak. Türkiye senin yanlış politikalarınla konseyde izlemeye alındı. Rojava düşmanlığıyla DAİŞ, El Nusra sırf Kürtler statü sahibi olmasın ve Osmanlıcılık hayaliyle Ortadoğu’da 3. Dünya Savaşı’na yol açmaya çalışıyorsun.
‘SEMİH VE NURİYE’NİN TAHLİYE EDİLMESİ LAZIM’
Semih, Nuriye ve binlerce emekçinin yaşadığını gördük. Nuriye ve Semih zorla bir odaya alındı. Doktor, ‘Hayati tehlikesi var. Tek başına hayatını idame edemez. Ama tutuklu kalması lazım’ dedi. Vicdan bunun neresinde? Adalet ahlak nerede? Böyle bir rejimin meşrutiyeti nedir. Kininizden, hırsınızdan, içerde dışarda düşmanlıktan vazgeçmelisiniz. Nuriye ve Semih’in bir an önce tahliye edilmesi gerekir.
Ben inanıyorum Diyarbakır’da çalınan maya İstanbul’a varacak. İstanbul’da büyüyecek dalga Van’a ulaşacak. Van’dan İzmir’de buluşacak. Milyonların vicdanları faşizmi gerileyecektir. Ya bugün sesimizi gür çıkaracağız ya da bugün zulme alkış tutanlar gelecekte emin olun mazlumların yüzüne baktıklarında mahcup olacak. Vicdanın sesini çoğaltmak gerekir.”
Açıklama alkışlarla son buldu. Açıklamanın ardından nöbetteki vekiller parktan ayrıldı.