HES ve barajlarla doğa yok ediliyor

Kürdistan’da rant ve soykırım amaçlı yapımı süren HES ve baraj projelerine her geçen gün bir yenisi daha ekleniyor. Akarsu, nehir ve derelerin üzerine yapılan HES ve barajlar, hem doğayı hem de kültürel yapıyı yok ediyor

Kürdistan coğrafyasına yönelik rant ve soykırım amaçlı saldırılarına her geçen gün bir yenisini daha ekleyen AKP, bölgede bulunan nehir, akarsu, çay ve dereler üzerine HES ve barajlar yaparak, doğa katliamı gerçekleştiriyor. Onay verdiği HES ve baraj projeleriyle bölge kaynaklarını yağmalayan AKP, aynı zamanda akarsu ve derelerde yaşayan canlıların yaşam alanlarını da yok ediyor. Tüm bunların yanında, bitki örtüsünün yok olması sonucu, sel ve heyelan gibi doğa olaylarında artış meydana geliyor. Kürdistan’da “güvenlik barajı” adı altında uygulamaya konulan insansızlaştırma ve rant politikalarına ilişkin konuşan DTK Wan Ekoloji Komisyonu Üyesi Fatih Şahin, Wan’da ve Kürdistan’ın diğer kentlerinde yapımı süren ve yapılacak olan baraj ve HES’lerin tamamının “güvenlik” amacıyla yapıldığını söyledi. Yapılan baraj ve HES’lerin bölgeye hiçbir faydasının olmadığını söyleyen Şahin, hem doğanın hem de kültürel yapının yok olduğunu vurguladı. Şahin, “Bölgeye yapılan ve yapılacak olan HES ve barajların maliyeti ile bir ilin ekonomik, sosyal, kültürel, sağlık ve eğitim alanlarında fayda sağlanması gerekirken, güvenlik barajı ve HES’lerin yapımıyla yandaş şirketlere peşkeş çekilmektedir. Enerji politikaları adı altında HES ve barajların bölge halkına vereceği zarar, bölgenin flora ve fauna yapısında hayati zararlar vermektedir” dedi.

Saymakla bitmiyor

“HES ve barajların doğaya verdiği zararlar saymakla bitmez” diyen Şahin, “Van Muradiye şelalesine yapılan HES, doğa harikası olan şelalenin yok olmasına sebeptir. Gür ve özgür akması engellenmiş, adeta tutsaklaştırılmıştır. HES’lerle can suyu dahi yeterince verilmeyip, su güzergahında yaşayan endemik bitkilerin soyları tükenme noktasına gelmiştir. HES’lerin yapıldığı güzergahta kaynak suları kurumuştur” dedi.

Amaç yok etmek

HES ve barajların yapıldığı alanlardaki çevre kirliliğine de dikkat çeken Şahin, temel amacın göçertmek olduğunu da sözlerine ekledi. Şahin, şöyle devam etti: “Kanispi berraklığı HES’lerle tutsaklaşacak, Murat Nehri dünyanın en tatlı ve güzel suyu olmaktan çıkacak, rafting sporu dahi yapılamayacak. Botan Nehri’nin sorbelek balığı ve su samurlarının nesilleri tehlikeye girecektir. Yapılacak güvenlik barajlarından dolayı Zilan, Çatak ve Derbasti (Xumar) bölgeleri büyük zarar görecek. Muradiye Şelalesi, Bendimahi Nehri, Murat Nehri ve Kanispi’yi yok etmek, aynı zamanda turizmi yok etmektir. Barajlarla 1933 yılında yaşanan Zilan Katliamı’nı örtbas edilmektir. Van’daki tek ormanlık olan Çatak ormanları yok edilmektir. Birçok canlının besin alanı olan habitatlarının yok olmasına sebeptir. Kır, köy yaşamını bitirip, üretici durumundaki köylüyü metropollere gönderip tüketici durumuna getirmektir.”

ANF/WAN

EN SON EKLENENLER