Cam sanatıyla çevre kirliliğini önlüyor

“Sınırsızlık” olarak tanımladığı cam sanatını 2 yıldır evinin bahçesindeki atölyesinde icra eden Mehmet Nuri Cakto, doğadan topladığı atık camları sanatının bir parçası haline getirerek, çevre temizliğini de sağlıyor.

Muğla’nın Bodrum ilçesinde 2 yıldır evinin bahçesinde yaptığı atölyede cam sanatını icra eden Mehmet Nuri Cakto (34), “Sınırsızlık” olarak tanımladığı cam sanatında kullandığı atık şişelerle çevre kirliliğini önlüyor. Batman’dan Bodrum’a 12 yaşındayken ailesiyle beraber işsizlikten kaynaklı göç eden Cakto, inşaat, peyzaj, aşçılık ve cam sanatı atölyesinde işçi olarak çalıştı.

Atölyede çalıştığında sürekli cam sanatını denemek isteyen ancak izin verilmeyen Cakto, 2 yıl önce evinin bahçesinde yaptığı atölyesinde cam sanatını yapmaya başladı. Şu ana kadar iki cam sergisi açan Cakto, eserlerinde doğa ve hayvan figürlerine yer veriyor.

İLK ESERİ DURUYOR

Atölyede camı esere dönüştürme tutkusunun bugün hayatının bir parçası haline dönüştüğünü kaydeden Cakto, “Böyle bir istek başladı içimde ve belli bir derecen sonra bu isteğimi kontrol edemedim. Küçük bir fırın alarak bahçemde yaptığım küçük atölyede üretime başladım. 2 yıl önce kendi fırınımı aldım ve ilk denemem başarısızdı. 4 ayda fırını yeniden kontrol etmeye başladım ve camı sanata dönüştürmeye başladım. Bir eser yaparken aslında 10 eser oluşmaya başladı. İlk eserim ise kırık camlardan yaptığım soyut bir çalışma. O çalışmam ilk göz ağrım olduğundan kaynaklı satmıyorum” dedi.

DOPDOLU BİR SERÜVEN

Cam sanatının oluşum serüvenini anlatan Cakto, “Cam tehlikeli bir obje. Tamamen elle kesiyoruz, makine kullanmıyoruz. Kestikten sonra çift cam şeklinde çalışıyoruz. Camın bir tarafına çizim yapıyoruz ikinci tarafına üstüne kapak gelecek şekilde kapatıp fırına koyuyoruz. 850 derece sıcaklıkta camı 24 saat fırında pişiriyoruz. Fırını açtıktan sonra camlar çatlamasın diye gazete parçalarıyla üstünü örtüyorum. Son olarak tel ve silikon ile kendi oluşturduğum askıları takıyorum. Büyük bir tutku ile başladığım cam serüveninin 24 saatinin geçmesini ise sabırsızlıkla bekliyorum” dedi.

‘ACISINA RAĞMEN SEVİYORUM’

Atölyesine bir saat çalışma için girdiğinde kendini kaybettiğini, sabaha kadar cam sanatıyla uğraştığını kaydeden Cakto, kendini cam sanatının içerisinde artık kaybettiğini vurguladı. Cam sanatı ile uğraşta kışın soğunun yazın ise sıcağının fırın başında hiç çekilmediğini dile getiren Cakto, “Cam kazasından kaynaklı 2 sefer parmağımdan ameliyat oldum. İçerisinden cam çıkardık ama ona rağmen çok keyifli bir sanat. Acısına rağmen ben bu sanatı seviyorum” dedi. Sanatsal anlamdfa bir çok sıkıntı yaşadığını, bundan kaynaklı sanatını herkesle paylaşarak insanlara aşılamak istediğinin altını çizen Cakto, “Cam sanatını gizlemektense topluma mal etmek istiyorum. Sanatta sınır yoktur” diye konuştu.

ATIK CAMLAR SANATININ BİR PARÇASI

Bodrum’da doğanın ortasında yaşadığından kaynaklı eserlerinde doğa ve hayvan figürlerine yer verdiğini aktaran Cakto, şöyle devam etti: “Doğada atık camlar çok fazla ve bu doğa için çok tehlikeli. Atık camlardan hayvanlar yaralanıyor, doğada birçok yangın çıkıyor. Bu sebepten dolayı atık camları sanatımda kullanıyorum. Atık camla hiç kullanılmamış camı birleştirerek yeni bir şeyi ortaya çıkartmış oluyoruz. Eski camı yeni cam üzerinde değerlendiriyoruz ikisiyle yeni eski algısını birlikte veriyoruz. Atıktan sanata serüveninde aynı zamanda çevreyi temiz tutarak eko sistemin dengesini de sağlamış oluyoruz. Vicdanen de rahatlamış oluyorum. Örneğin bugün 6 tane soda aldım. Bu şişeleri alıp tek tek kırıp toz haline getirip cam sanatına dönüştürdüm. Bugün yaptığım bir sanatsal çalışmada doğaya atılacak 6 şişeyi kullandıysam doğada oluşacak tahribatı engelleyen 6 şişenin huzuru var bende. Bundan dolayı çevre de cam sanatımın bir parçası haline gelmiş durumda.”

CAM SANATINA İLGİ BÜYÜK

Çevrenin cam sanatına olan ilgisinin yoğun olduğunu belirten Cakto, “İnsanlar kurs talebinde bulunduğundan kaynaklı Eylül-Ekim ayları gibi kursumuz başlayacak. Sanatla insanların bakış açısını değiştirmek gerekiyor. Yeni nesillere sanatı aşılayarak onların da bakış açısını değiştirmiş oluruz. Onlara da sevgi ve üretim serüvenini kazandırmış oluruz. İlkokul öğrencilerine ve rehabilitasyon merkezlerinde bulunanlara cam sanatını terapi yoluyla aşılamak istiyoruz” diye konuştu.

Gökhan Öner / Ruken Demir – dihaber

EN SON EKLENENLER