‘Şengal’den geriye dönüş yok’

 DAİŞ saldırısında PKK’lilerin açtığı yaşam koridorundan kurtulan Xenzê Silêman, Êzidîlerin artık eski Êzidî olmadığını, kendilerini yönetme gücüne kavuştuğunu belirterek, Şengal’den geriye dönüşün olmayacağını vurguladı.

DAİŞ’in 3 Ağustos 2014 tarihinde Êzidîlerin kadim yurdu Şengal’e saldırısının üzerinden 3 yıl geçmesine rağmen saldırı zamanı hafızalarda tazeliğini koruyor. Binlerce çocuğun kaybedildiği, bir o kadar kadının köle pazarlarında satıldığı ve yüzbinlerin göç ettiği Êzidîlerin hayatları paramparça oldu. Göç edenlerin büyük bir kısmı dönmezken, farklı bölgelerde çok sayıda Êzidî kamplarda yaşama tutunmaya çalışıyor. O günü yaşayan ve tanıklığını yapan Êzidî kadın Xenzê Silêman, artık geriye dönüşün olmadığını söyledi.

‘ÇOCUKLARIMIZIN AYAKALTLARI KANARDI’

12 PKK’linin açtığı yaşam koridordan kurtulan Êzidîlerden 11 çocuklu Xenzê Silêman, sığındığı dağdan bir daha dönmedi. Silêman, yaşadıklarını “Yazdı, ne su ne de yemek vardı. Bazılarımız ayakkabısız çıktık kendimizi yollara attık, çocuklarımızın ayağında zaten ayakkabı yoktu. Çocukların ayakaltları kanardı. Binlerce insan kaçıp dağa sığındık, susuz ve açtık. Bir kuyu vardı dağda, eskiden kazılmış duruyordu. Oradan biraz su edinebildik yoksa birçok kişi susuzluktan ölecekti” diye hatırlattı.

‘KAFAMIZI DA KESSELER DE GİTMEYECEKTİK’

Sığındıkları Şengal Dağından bir daha dönmeyen Silêman, şunları dile getirdi: “Arkadaşlar (HGP ve YJA-Star gerillalarından bahsediyor) gelene kadar biz dağı bırakmadık. 10 gün kaldık. Bazı aileler öncesinde bu dağlardaydı, bu aileler tarım yapmıştı, bazı ekinleri vardı. Salatalık, domates gibi şeyler vardı, birkaç gün öylece idare edebildi çocuklarımız ta ki arkadaşlar yetişene kadar. Arkadaşlar geldikten sonra da yemek geldi ve 3 yıldır da bu dağdayız. Kafamızı kesseler de Şengal dağından gitmeyecektik ve gitmedik.”

‘ÊZİDÎLER PKK’NİN GELMESİNİ UMUT EDİYORDU’

Kendilerini kurtaran PKK’lilere ilişkin konuşan Silêman, “Elimizi vicdanımıza koyarak söylemek zorundayız, eğer PKK gelmeseydi büyük bir kıyım yaşanacaktı. Êzidîler PKK’nin gelmesini bekliyordu. ‘PKK gelecek PKK gelecek’ diyorlardı. DAİŞ Girzêrik’e girdiğinde Êzidîler PKK’nin gelmesini umut ediyordu. PKK ne yaptı, DAİŞ geldiğinde bir kaç savaşçısını gizlice bu dağlara yerleştirdi. Bu bir kaç savaşçı, ferman olduğunda ve KDP bize sırtını dönüp gittiğinde DAİŞ’in önünü kesti. PKK su getirdi, ekmek getirdi, gaz getirdi, elbise ve ayakkabı getirdi.”

‘KATLİAMA MARUZ KALMAMIZIN SUÇUNU KDP İŞLEDİ’

KDP’nin kendilerini savunmasız bırakmasını hatırlatan Silêman, sözlerini şöyle sürdürdü: “DAİŞ geldiğinde KDP vardı. Eğer KDP, ‘Biz karşı koyamıyoruz, gücümüz yok’ deseydi, biz direnebilirdik. Biz bu kadar kadın ve çocuklarımızın DAİŞ’in eline düşmesine izin vermezdik. KDP’liler ferman öncesi köyleri geziyorlardı, kimde bir silah varsa onu da alıyorlardı. Katliama maruz kalmamızın suçunu KDP işledi. Çocuklarımız bu dağda aç ve susuz kaldı. 3 yıldır bu kamplarda zorluklarla yaşıyoruz.”

‘YENİ TEHLİKE HAŞDİ ŞABİ’

Êzidî yurdunun bir kısmının İran destekli Haşdi Şabi’nin kontrol etmesine de değinen Silêman, “O zaman da Irak Hükümeti vardı. Neden bir uçak kaldırmadılar? Şimdi de Haşdi Şabi diyorlar. Haşdi Şabi’nin bir şehirdi mi var? Burası Êzidîlerin toprağıdır, Haşdi Şabi bazı köylere tanımadığımız insanları getirip, yerleştiriyor. PKK, yüzlerce Êzidî kızı DAİŞ’in elinden kurtarıp getirmişti, Haşdi Şabi ne zaman bir kızımızı kurtarmış? Bir milyon insan vardı Musul’da, kadınlarımız, kızlarımız, çocuklarımız vardı. Hangisini kurtardılar? Êzidî yemeklerini yemezler, bir Êzidî dükkanında alışveriş yapmazlar. ‘Biz Êzidîlerin elinden bir şey yemeyiz’ diyorlar. Haşdi Şabi’nin burada olması bizler için fermanın devam etmesi anlamına geliyor.”

‘KDP VE HAŞDİ ŞABİ’YE GİDENLER GERİ DÖNMELİ’

Fermandan sonra Êzidî toplumunun artık kendi kendini yönetebileceği bir güce kavuştuğunu vurgulayan Silêman, kendi halkına şu sözlerle seslendi: “Bir gün bir devlet Êzidîlerin durumuna ilişkin somut bir şey yapmadı. Bu devletlere güvenmiyoruz. Ferman günü yoktular, eskiden de Haydar Abadi’nin uçakları vardı neden gelmedi, neden uçakları yoktu fermanda? Êzidîler artık eski Êzidiler değil. Tüm kızlarımız artık silah kullanmayı öğrendi, eğer önce bunu yapabilseydik bu fermanı yaşamazdık. Çok fazla Êzidî kızını Rakka’da esir tutuyorlar, kızlarımız Rakka’ya gidip esir kadınlarımızın intikamını alıyor. Hala da yüzlercesi gidip intikam almak istiyor. Annelerini ve kardeşlerini kurtarmak istiyor. Tüm Êzidîlere çağrımdır; gelin YBŞ ve YJŞ’yi güçlendirelim. Kimse size bir şey yapmaz, Barzani’nin tank ve topları dünya kadardı ama bizim için ne yaptı? KDP ve Haşdi Şabi’ye gidenler geri dönmeli. YBŞ Êzidîlerin ittifakı olmalı. YBŞ ne kadar güçlense o kadar ferman yaşamayız.”

‘BERÎVAN YÜZÜNÜ DAĞLARA ÇEVİRDİ’

DAİŞ’in katliamından sonra yüzünü dağlara dönen kızı Berîvan’ın TSK’nin Kandil’e yönelik hava harekatında yaşamını yitirdiğini aktaran anne Silêman, “Berivan Êzidî çocukların nasıl katledildiğini görüyordu, kadın ve kızlarının nasıl bir saldırı altında olduğunu görüyordu, küçüktü yine de anlıyordu ve ‘Gidip eğitim almak istiyorum ve katliama karşı dur demek istiyorum’ derdi. Ferman öncesinde de sürekli Serok Apo’nun kitaplarını okurdu, hep onlarla olmak isterdi. Düğün olurdu, düğüne gitmez sürekli okurdu. Êzidî kızlarının çoğu da Berîvan’ın cesaretini bilir. ‘Keşke biz de gitseydik onunla’ derler” diye konuştu.

Selamı Aslan – dihaber

EN SON EKLENENLER