Silivri’de tutuklular ihlalleri raporladı

Silivri 9 Nolu Cezaevi’ndeki tutuklular hak ihlallerini raporlaştırdı. Raporda yok yok. Fiziki saldırıdan işkenceye, el koymadan sansürlemeye, kitap kısıtlamasından disiplin cezalarına ihlaller bir bir sıralandı.

15 Temmuz darbe girişiminin ardından ilan edilen Olağanüstü Hal (OHAL) ile birlikte cezaevlerinde hak ihlalleri arttı. İhlallerin yoğunca yaşandığı cezaevlerinden biri de Silivri Cezaevi. Silivri 9 Nolu Yüksek Güvenlikli Cezaevi’ndeki tutuklular, ihlalleri raporladı. Tutuklular, hazırladıkları raporu mektup aracılığıyla dihaber ile paylaştı.

Sadece Mayıs-Haziran aylarını kapsayan rapora göre cezaevinde yaşanan ihlaller şöyle:

MEKTUPLARA EL KOYMA VE SANSÜRLEME

* Şerif Turunç’a gelen mektubun 4, 5, 6 sayfalarının tamamı, “Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşürün görevlileri hedef gösteren” denilerek, karalayıp verilmemesine karar verildi.

* Tahsin Sağaltıcı’nın yazar Hüseyin Aykol’a, Şerif Turunç’un gazeteci Zeynep Kuray’a, Hasan Farsak’ın CHP Milletvekili Barış Yarkadaş’a, Yusuf Ozan Türkmen’in gazeteci Fatih Polat’a yazmış oldukları mektupların 2’nci sayfaları, “Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren görevlileri hedef gösteren” denilerek, karalanıp gönderilmesine karar verildi.

* Yusuf Ozan Türkmen, Mehmet Manas Doğanay, Tahsin Sağaltıcı, Rıza Özçolak, Remzi Uçucu’ya gelen mektuplar, “Kurumun asayiş ve güvenliğini tehlikeye düşüren, görevlileri hedef gösteren” denilerek karalanıp sansürlenmesi kararı onaylandı.

*Şerif Turunç’un kendisine gelen mektubu, cezaevi idaresinin sakıncalı görmesine yaptığı itiraz İnfaz Hakimliği tarafından reddedildi.

* Remzi Uçucu’ya gelen mektubun içindeki defter kaybedildi. Uçucu’ya gelen mektubun verilmemesi kararı onaylandı. Uçucu, avukatına göndermek istediği mektuba cezaevi idaresi el koymasına karşı suç duyurusunda bulundu. Ancak Silivri Cumhuriyet Başsavcılığı böylesine açık bir hukuksuzluğa karşı “kovuşturmaya yer olmadığı” kararını verdi. Uçucu’ya verilen 7 gün hücre cezası, savunma alma ihtiyacı duyulmadan onaylandı. Uçucu’nun gönderdiği mektupların sansürlenmesi kararı da onaylandı.

İŞKENCE VE FİZİKİ SALDIRILAR

* 21 Haziran günü kameraları kapatmaya çalıştıkları gerekçesiyle 30 ve 31 Nolu hücrelere baskın yapıldı. Gardiyanlar 31 Nolu hücrede bulunan Tahsin Sağaltıcı, Şerif Turunç ve Hasan Farsak’a, 30 Nolu hücrede bulanan Mehmet Manas Doğanay, Hüseyin Süngü ve Ozan Türkmen’e saldırdı. Hücrenin içinde yatırıp fiziksel işkence yapıldı.

* 13 Haziran tarihinde 30 Nolu hücreyi basan gardiyanlar hücre içinde Yusuf Ozan Türkmen ve Hüseyin Süngü’ye işkence yaptı. (Her iki saldırıda da tutsaklar revire çıkarılmadı.)

* 22 Haziran gününde Yusuf Ozan Türkmen’e kapalı görüş sonrası işkence yapıldı.

DİSİPLİN CEZALARI

* Cezaevi idaresi disiplin kurulunca Yusuf Ozan Türkmen, Hüseyin Süngü, Mehmet Manas Doğanay, Tahsin Sağaltıcı, Şerif Turunç ve Hasan Farsak’a “kameraları kapattıkları” gerekçesiyle birer ay “ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” cezası verildi.

* “Kameralara ıslatılmış gazete parçaları attıkları” gerekçesiyle Mehmet Manas Doğanay, Hüseyin Süngü, Şerif Turunç, Tahsin Sağaltıcı ve Hasan Farsak’a 2’şer ay “ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” cezası veridi.

* Mehmet Manas Doğanay’a mahkeme dönüşünde hapishanede işkence yapıldı. İşkenceye tavır alan Doğanay’a “üst araması yaptırmak istememesi” gerekçesiyle 2 ay “ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma ” cezası verildi.

* Remzi Uçucu’ya “slogan attığı” gerekçesiyle “ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” cezası ile 3 gün hücreye koyma cezası onaylandı.

* Ali Önay’a, farklı tarihlerde “kurumda korku panik yaratabilecek şekilde söz söyleme”, “marş söylemek ya da slogan atmak”, “sayım yapılmasına karşı çıkması” gibi gerekçelerle 4 gün hücre cezası, toplamda 4 ay “ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” ve 4 ay da “haberleşme ve iletişim haklarından yoksun bırakma” cezası verildi.

* Rıza Özçolak’a verilen bir ay “ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” cezası onaylandı.

* Remzi Uçucu’ya verilen 2 ay haberleşme ve iletişim araçlarından yoksun bırakma ile Rıza Özçolak’a verilen 2 ay “bazı etkinliklerden alıkoyma” cezaları onaylandı.

* Yusuf Ozan Türkmen’e 7 ayrı kararla toplam 21 ay, “ziyaretçi kabulünden yoksun bırakma” cezası verildi.

SOHBET HAKKININ GASP EDİLMESİ

* Adalet Bakanlığı’nın 451 Nolu genelgesiyle 10 kişi haftada 10 saat sohbet hakkı belirtilmiştir. Ancak bu hak uygulanmamıştır.

KİTAP-YAYIN HAKKI

* Kitap sayısında kısıtlama var.

* Dışarıdan adımıza gönderilen ve mahkemelerce toplatılma kararı olmayan dergiler keyfi bir şekilde alınmıyor.

TEL KAFESLER-KAMERALAR

* Bulunduğumuz hücrede havalandırmalarda bizi 24 saat boyunca gözetleyen kameralar var. Bu özel hayatın gizliliğinin ihlali ve açıkça bir tacizdir.

* Havalandırmanın üstünde tel kafes (ya da örgü) var.

DİĞER HAK İHLALLERİ

* Haftalardır berbere çıkamıyoruz.

* Avukat görüşü dört tarafı camlar ile adeta fanus gibi yerlerde yapmak zorunda kalıyoruz. Bu yerler ses de geçirmektedir. Bu haliyle avukat-müvekkil gizliliğine aykırıdır.

* İsmail Akkol tek başına tekli hücrede tutulmaktadır. Tutulduğu yer, hücre cezası olanların ya da ağırlaştırılmış müebbetlerin kaldığı yerdir. Aynı dava arkadaşlarıyla yan yana getirilmiyor.

* Ziyaretçiler ancak belli haftalar eşya verebiliyor.

* Hapishane müdürüyle sorunlarımıza dair birçok kere yazılı sözlü bildirimde bulunmamıza rağmen müdür görüşme taleplerimize karşılık vermiyor.

* İdare hücrede bulundurabileceğimiz kıyafetlere sınırlandırma koyuyor.

* Görüşçümüz dışında hiç kimse eşya-para yatıramıyor.

* Hücre arkadaşımızın görüşçüleri de bize para yatıramıyor.

* Umut Altun, 18 yaşını doldurması sebebiyle buraya getirildi. 3 hafta tecrit hücresinde tutuluyor.

* Remzi Uçucu’nun hastane sevkleri gerekçe gösterilmeden iptal edilerek kolu iki buçuk ay sonra kontrol edilebildi.

* Kameraları kapattığımız gerekçesiyle hücreyi basan gardiyanlar Cumhuriyet ve Hürriyet gazetelerine el koydu.

* Şerif Turunç’a gelen kitap bandrolü olmadığı gerekçesiyle verilmedi.

* Açık görüşte ziyaretçilerimize bisküvi ikram götürmemiz yasaklandı.

* Hücrelerde prizden çıkan elektriğin parası bizden kesiliyor.

* Ailemizin gönderdiği eşofmanlar mavi diye kabul edilmiyor.

* Depoda bulunan kitaplarımızı kargo ile gönderemiyor ya da ailemize teslim edemiyoruz. “Tahliye olunca götürürsünüz” yanıtı veriliyor.

EN SON EKLENENLER