‘Yoğurdumuzun mayası alın terimiz’

İdil’in Sulak köyündeki kadınlar, yoğurt satarak geçimlerini sağlıyor. Yoğurdun üretiminden satışına kadar her işi yapan kadınlardan Hediye Uğur, “Yoğurdumuzun mayası alın terimiz” diyor.

Şırnak’ın İdil ilçesine 15 kilometre uzaklıkta bulunan Sulak (Bafê) köyünde yaşayan kadınlar, yıllardır geçimlerini, besledikleri hayvanlardan elde ettikleri sütten ürettikleri yoğurtla sağlıyor. Sabah saat 04.00’te kalkan kadınlar ahırdaki inek, koyun ve keçileri sağmakla güne başlıyor. Sağdıkları hayvanları çobanlara emanet ettikten sonra elde ettikleri sütü evlerinin bahçelerinde yaktıkları ateşin üzerindeki kazanlarda kaynatan kadınlar, böylece sütü mikroplardan arındırıyor. Bu işlemin ardından 2 saat soğutulmaya bırakılan süt, daha sonra kaplara alınarak mayalandırılıyor.

HEM ÜRETİP HEM SATIYORLAR

Daha sonra mayalı sütü kovalara koyarak ağızlarını pamuk örtüler ile örten ve akşama kadar bekleten kadınlar, elde ettikleri yoğurdu dolaplarda saklıyor. Satılmaya hazır hale gelen yoğurtları, akşamdan ambalajlayan kadınlar, bir sonraki günün erken saatlerinde yol kenarına gelerek ilçe merkezlerine doğru yola koyuluyor. Yol üzerinde buldukları araçlara binen kadınlar, 5 litrelik yoğurtları 12 TL’den satarak geçimlerini sağlıyor.

‘YAŞAM KADIN EMEĞİYLE VAR OLUYOR’

1990’lı yıllardaki köy yakmalarına rağmen köyde kalmaya başaran Hediye Uğur (57), 35 yıldır yoğurt üretip satan kadınlardan biri. Uğur, yaptıkları işin hayatlarının bir parçası olduğunu söyledi. 70 koyun ve 4 inekten aldığı ürünle geçimini sağlayan Uğur, “Böylece erkeklere muhtaç olmuyoruz, kendi ayaklarımız üzerinde duruyoruz” dedi. “Köyde bütün işi erkek yapıyormuş gibi gözükse de hiçbir şey gözüktüğü gibi değil” diyen Uğur, “Çünkü köylerde yaşam kadının emeğiyle var oluyor. Hayvan bakımından çocuk bakımına kadar her işte kadın rol alıyor. Erkekler bunların hangisini yapıyor? Hiçbirini” diye konuştu.

‘MAYAMIZ ALIN TERİMİZ’

Yaptıkları yoğurdun satım aşmasında kayyum atanan belediye zabıtalarının kendisine engel çıkardığını söyleyen Uğur, “Binbir zahmetle ürettiğim ve satmak istediğim yoğurdu alıp pazarlara götürüyorum. Bundan hiçbir zaman utanmadım. Ama oğlum yaşındaki zabıtaların satış yapmama engel olmak için yaptıklarından utanıyorum. Şaşırmıyorum artık. Çünkü onlar da erkek sonuçta, bir kadın için emeğin ne kadar değerli olduğunu anlayamazlar. Zorluklara rağmen işimizi yapıyoruz. Yoğurdumuzun mayası alın terimiz” ifadelerini kullandı.

Berivan Karataş – dihaber

EN SON EKLENENLER