Gülü çıkarsan’ mevsimi ölen şair

Eğer ‘benim şiirimden / Gülü çıkarırlarsa / yılımın bir mevsimi ölür / şiirimden Sevgiyi çıkarırlarsa / iki mevsimim ölür / Ekmeği çıkarırlarsa / üç mevsimim ölür / Özgürlüğü çıkarırlarsa / bütün yılım ölür, bende ölürüm’ diyen şairdir Şêrko Bêkes

“Bir kelebeğin rüyasını gördüm. Ağlamıyorum ve gözüm Diyarbakır’da” diyen, gülün, ekmeğin, devrimin ve mücadelenin şairi 4 Ağustos 2013’te, ardında 41 koca eser bıraktıktan sonra aramızdan ayrılan Şêrko Bêkes, 2 Mayıs 1940’te Silêmanî’de şair ve edebiyatçı Faîq Bêkes’in çocuğu olarak dünyaya gelir. Babasının siyasi ve edebiyatçı kimliğinden dolayı siyaset ve edebiyatın başat olduğu bir ortamda büyüyen ve büyüdüğü ortamı “Evimizde çıra ve mum yoktu, şiirle aydınlanıyorduk” sözleriyle tanımlıyordu Şêrko.

Şêrko komünist saflarda

Babasının ölümünden sonra zorlu bir gençlik dönemi yaşadı ve 15 yaşındayken Komünist Parti’de siyasi faaliyetlere başladı. Ancak onun değimiyle, edebiyat ve şiir, “Her zaman hem birinci hem de ikinci sırada” geliyordu. “Eğer üç gözüm olsaydı üçüncüsünü de şiire / eğer üç elim olsaydı üçüncüsünü de yine yoksulluğun bedenine / eğer üç kulağım olsaydı, üçüncüsünü de yine müzik ve strana verirdim” diyecek kadar şiire tutkuyla bağlı olan Şêrko, şiiri de salt şiir için ele almadı hiçbir zaman.

Bir özgürlük savaşçısı

Şair bir yandan da siyasi faaliyetlerin içinde oldu. Bêkes, ulusal mücadeleyi hiçbir zaman sadece partilerin işi olarak görmeyip 1964’teki Eylül Devrimi ve 1975’teki Şoreşî Nû’da (Yeni Devrim) bir pêşmerge ve bir basıncı olarak aktif yer aldı. 1965’li yıllarda Balekiyati’deki “Dengê Şoreşê” (Devrimin sesi) radyosundan yükselen “Lêre dengê şoreşê ye” (Burası devrimin sesidir), Şêrko’ya aitti.

Şair yeniden dağ yollarında

“Tanrının topu”nun düştüğü Kürdistan’ın çocuğu olan Şêrko, 1974’te savaşın yeniden başlamasıyla da yine dağların yolunu tuttu. Ancak 1975’te KDP tarafından alınan “aş betal” (devrime son) kararından sonra Silêmanî’ye döndü ve Irak’ın güneyine sürgün edildi.

Şiirleriyle Saddam’ı bile etkileyen ve Saddam tarafından kendisine verilmek istenen Kaddisiye Ödülü’nü reddeden Şêrko, yine dağların yolunu tutar ve 1986’ya kadar dağda kalır. Ardından İsveç’e giden Şêrko, burada, 1987 yılında Kurt Tuckholsky Ödülü’nü dönemin İsveç başbakanı Ingvar Carlson’ın elinden alır.

Dünyanın hesabından eksilen sevda

Şiirlerinde toplumsal olaylara ve kadın cinayetlerine de bigane kalmayan Şêrko’nun, bir şiirinden şu mısralar dökülüyordu: “Bir şahinin kanadını kırdılar / gökyüzü bir kanat çırpmasını kaybetti / Bir ceylanın gözünü kör ettiler / ovanın hissesinden bir bakış eksildi / bir kekliğin boğazına bir mermi saplandığında / dağ bir stranını (ezgi) kaybetti / bir gülü ezdiklerinde / bülbül bir nefes kaybetti / ama bir kadını öldürdüklerinde / bütün dünyanın hesabından bir sevda eksildi.”

Ersin Çaksu/Silêmanî-Anf

EN SON EKLENENLER