Arslan: Türkiye metropollerinde de örgütleneceğiz

“Aydınlanan toplumla özgür geleceğe” sloganıyla DBP’nin gerçekleştirdiği halk toplantısında konuşan Eş Genel Başkan Mehmet Arslan “Türkiye metropollerinde bulunan Kürtlerin de örgütlenmesi için çalışmalarımıza başladık.” dedi.

Demokratik Bölgeler Partisi (DBP) İstanbul İl Örgütü tarafından “Aydınlanan toplumla özgür geleceğe” sloganıyla gerçekleştirilen halk toplantısı DBP Bağcılar İlçe Örgütü binasında yapıldı. DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan’ın katıldığı toplantıya Halkların Demokratik Partisi il ve ilçe yöneticilerinin yanı sıra yurttaşlar yoğun ilgi gösterdi.

‘TÜRKİYE METROPOLLERİNDE ÖRGÜTLENMEK İÇİN STARTI VERDİK’

Burada konuşan DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Arslan, 9 Temmuz’da 4’üncü olağan kongrelerinde yeni bir yol ve misyon belirlediklerini duyurdu. Örgütlenme çalışmalarını sadece Kürdistan ile sınırlı tutmayacaklarını ifade eden Arslan, “Türkiye metropollerinde de Kürtlerin özgürlük mücadelesi bugüne kadar verildi. Türkiye metropollerinde bulunan Kürtlerin de örgütlenmesi için çalışmalarımıza start verdik. Uzun süreden beri Türkiye metropollerinde faaliyet yürütmüyorduk. 4. kongre ile bu bizim için başlangıç oldu ve heyecanlıyız. Kürt halkı on yıllardan beri demokratik özerklik için kendi topraklarından uzak yaşamış olsa da her anı ve her saniyesi Kürt özgürlük mücadelesi ile Kürt Halk önderi Abdullah Öcalan ile anı anına yaşadığını biliyoruz ve bu bizim için bir şeref ve onurdur” şeklinde konuştu.

‘GERİLİM SİYASETİ SÜRDÜRÜLÜYOR’

Cumhuriyet’in kuruluşundan bu yana kaynağını Kürt sorunundan alan bir rejimin olduğunu belirten Arslan, Cumhuriyet’in her ne kadar 1923’te kurulmuş olsa da halklar ile buluşamamasından kaynaklı demokratikleşemediğini ifade etti. Kürtlerin özgürlük talebinin durmadığını, her talebe inkar ve katliamlar ile cevap verildiğini aktaran Arslan, her isyanın bir öncekiden daha da arttığını vurguladı. Günümüzde de inkarcı politikanın Cizre bodrumları, Sur’daki yıkımlar ile sürdüğünün altını çizen Arslan, yaşanan tüm katliamlara rağmen Kürt halkının değerlerinden vazgeçmediğini ve direnişi sürdürdüğüne dikkat çekti. Gelinen aşamada Türkiye’nin sorunları demokratik yollar ile çözemediği için kendi kendini idame ettiremeyecek duruma geldiğini belirten Arslan, 16 Nisan’da rejim değişikliğine gitmek zorunda kaldıklarını ve gerilim siyasetinin sürdürüldüğünü sözlerine ekledi.

‘KÜRTLERİN STATÜLERİNİ KAZANMASI İÇİN SONUNA KADAR MÜCADELE EDEĞİZ’

2013-2015 tarihlerinde Öcalan’ın öncülüğünü yaptığı çözüm sürecinde Türkiye’de kısmi anlamda barışın ve demokratikleşmenin sağlandığını ifade eden Arslan sözlerini şöyle sürdürdü: “Erdoğan bu çözüm görüşmelerinin kendi iktidarlarına hizmet etmediğini görünce Öcalan’a ağır tecrit uygulayarak bir kaosun ve savaşın başlangıcını yaratmıştır. AKP tek başına yönetmeyeceksem kim ölürse ölsün mantığını gütmektedir. Kürtlerin yıllarca kazandığı kurum ve kuruluşlara el koyarak Kürtlerin bir şeyi olmasın demiştir. Kürdistan 2 yılı aşkın bir süredir savaş alanına dönüşmüştür. Tüm seçilmişler tutuklanmış ve öncüsüz bırakılmak istenerek demokratik siyaset tasfiye edilmeye çalışılmıştır. Bu süreç bizi zorluyor olsa da demokratik siyaset alanını her zaman örgütleyecek bizler Türkiye’nin daha yaşanılır bir ülke olması için, toplumsal barışın sağlanması için Kürtlerin statülerinin kazanması için sonuna kadar mücadele edeceğiz.” Hiç bir zaman iktidarların biçtiği siyaset ile kendilerine rol biçilemeyeceğini söyleyen Arslan, böylesi çabaların beyhude olduğunu kaydetti. Siyasetlerini halkın belirlediğini, mücadelede yaşamlarını yitiren on binlerin belirlediğinin altını çizen Arslan, “Tutuklu siyasetçiler mahkemelerde aman dilemeden mücadele ediyor biz de aynı şekilde mücadele etmeye devam edeceğiz” dedi.

‘DARBELERLE YÜZLEŞMEK İSTENİYORSA AKP’DEN BAŞLANMALI’

Halka güvendiklerinin altını çizen Arslan konuşmasını şöyle sürdürdü: “FETÖ ile işbirliği yaparak Kürtlerin mücadelesini boşa çıkartıp kendi iktidarlarını sağlamaya çalışıyorlardı. 15 Temmuz’da bu kirli ittifak ortaya çıktı ve bir birlerine düştüler. Bizler darbelerin her türlüsüne karşıyız. 15 Temmuz bahane edilerek halklara sivil darbe gerçekleştirilmiş ve Türkiye’yi yaşanmaz bir hale getirmişlerdir. 154 gündür Nuriye Gülmen ve Semih Özakça direnişlerini sürdürüyor. AKP onarın kendi bedenleri ile mücadele etmesine dahi izin vermemiş ve tutuklamıştır. On binlerce emekçi işlerinden olmuştur. AKP artık Türkiye’yi yönetemiyor bunlar da en somut örneklerdir. Türkiye’de halklar iradesini AKP’ye teslim etmiş onlar da FETÖ’ye teslim etmiştir. Subaylardan hakimlere hepsi AKP döneminde terfi almış kişilerdir. Bunların kararnamalerine kim onay verdi, bunlara Erdoğan yetkiyi verdi. Hem bunlara terfi vereceksin hem de çıkar çatışmasına girip ülkeye darbe yapılıyor kendini mağdur göstereceksin yok öyle bir şey. O hakimler o generaller darbeci ise onlara o yetkiyi veren de darbecilerdir. Eğer darbeciler ile yüzleşmek için isteniyor ise önce AKP’den başlanmalıdır onun dışında hiçbir leyin bizim için kıymeti harbiyesi yoktur.”

“Kürtlerin demokratik mücadelesini bölünme fobisine çeviriyorlar. AKP adım adım iktidarını kuruyor ve bunu da göz göze yapıyor. Halkların demokratik taleplerine karşılık veren bir ülke inşa etmek istiyoruz. CHP yürüttüğü politika ile AKP’nin gerici rejimine teslim etmesine alet oluyor. Vicdan ve Adalet Nöbeti’ne ayrımcılık ortada CHP’nin nöbetine eşlik eden asker ve polis İstanbul’da halkın vekillerine ulaşmak istenmesinin önünü kesmektiler. CHP’yi kendilerine risk görmüyorlar. Ama Kürtlerin öfkesini biliyorlar. Bir gün AKP iktidardan düşerse Kürtlerin verdikleri mücadele ile düşeceklerini biliyorlar. O yüzden hiçbir mücadeleye izin verilmiyor. AKP ne kadar kirli politikalar geliştirirse geliştirsin buna direneceğiz, AKP’yi iktidardan düşüreceğiz barışın ve özgürlüğün kazanması için mücadele edeceğiz.”

‘AKP TÜRKİYE HALKLARININ BAŞINA BELA OLMAKTAN ÇIKARILACAKTIR’

PKK Lideri Abdullah Öcalan üzerinde 5 Nisan 2015’ten bu yana uygulanan tecrit ile demokratik siyasetin boşa çıkartılmaya çalışıldığını ifade eden Arslan, “Milyonlarca imza ile Kürt halkı Öcalan’ı önderi olarak dünyaya duyurmuştur. Sen ağır tecrit uygulayarak savaşı başlatıyorsun ve bilinçli bir şekilde bu ülkede kaos ve savaş yaratılmaya çalıştığının farkındayız. Demokrasiden yana özgürlüklerden yana her kim var ise Öcalan etrafında birleşerek tecriti kırmak için mücadele ederse demokratik siyasetin önünü açarız. Önceliğimiz Öcalan üzerindeki tecritin kırılmasıdır. Demokratik siyasetin önünün açılması tecritin sonlandırılmasıdır. Türkiye de eşitlikten özgürlükten yana her kesimin Kürtlerin mücadelesi ile birleştirilse AKP Türkiye halklarının başına bela olmaktan çıkarılacaktır” diyerek konuşmasını sonlandırdı.

Arslan’ın konuşmasının ardından DBP kendi iç toplantısına geçerek halkın sürece ilişkin taleplerini dinledi. Toplantı basına kapalı şekilde devam etti.

EN SON EKLENENLER