Suriye iç savaşını yakından takip eden gazeteci Musa Özuğurlu, doğrudan Efrin’i hedef alacak bir operasyonunun “sıcak savaş” anlamına geleceğini söyleyerek, “Türkiye bunun faturasını çok ağır bir şekilde ödeyebilir” dedi.
Türkiye’de bir süredir dillendirilen “Efrin operasyonu” hafta başından bu yana yeniden gündeme getirildi. Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan’ın “Fırat Kalkanı Harekatı” kapsamında yeni operasyonların yapılacağı yönündeki açıklamaları gözleri Efrin hattına çevirdi. Birkaç gündür bu yönlü tartışmalar devam ederken, sahayı yakından takip eden uzmanlar, Türkiye’nin Efrin’e dönük operasyonu uzak bir ihtimal olduğu gibi Efrin’i kapsayacak bir operasyonun “sıcak savaş” anlamına geleceği görüşünde.
Uzun bir süre Suriye’de yaşayan ve iç savaşı ilk günden bu yana takip eden gazeteci-yorumcu Musa Özuğurlu, “Hem askeri hem siyasi açıdan bakacak olursak Efrin’e girilmesinin herhangi bir anlamı olduğunu düşünmüyorum” dediği olası Efrin operasyonunun sonuçlarına ve Suriye’deki güncel duruma ilişkin değerlendirmelerde bulundu.
‘TÜRKİYE FATURASINI ÇOK AĞIR ÖDEYEBİLİR’
Özuğurlu, operasyon tartışmalarının doğrudan iç kamuoyuna ve aynı zamanda ABD’nin son dönemde Suriye’deki birtakım hamlelerine karşı “Biz de buradayız” mesajı verme durumu olduğunu ifade etti. Operasyonun kapsayacağı bölgenin de sonuçları itibariyle tartışmalı olacağını kaydeden Özuğurlu, şu değerlendirmede bulundu: “Böyle bir şeye kalkışılması hacmi ile ilgili bir durum olarak söylüyorum; eğer çok küçük bir hacimle tutulur ve birkaç bombardıman ile sınırlı tutulursa çok da bir etkisi olmaz. Ama eğer bir bölgeye giriş ile ilişkili bir durum söz konusu olursa oralar ki kadim zamanlardan bu yana Kürtlerin yerleşik olduğu yerlerdir. Dolayısıyla Fırat Kalkanı Harekatı kapsamında alınan bir takım yerler gibi değil. YPG de daha öncesinde açıklamalarını yapmıştı; ‘Gerekli savunmayı yapacağız’ diye. Fakat Fırat Kalkanı Operasyonu’nda doğrudan YPG’nin alanlarına yönelik herhangi bir geniş kapsamlı durum söz konusu olmadı. Elbette karşılıklı atışlar oldu ama bu anlamda bu genişlikte bir operasyon olmadı. Eğer bu operasyon, daha doğrusu bu saldırı çok geniş tutulursa dediğim gibi Kürtlerin yerleşik olduğu bir bölgeye doğru olursa Türkiye bunun faturasını çok ağır bir şekilde ödeyebilir. Çünkü mesele sadece Kürtlerin meselesi de olmaktan çıkar. İki kantonun birleştirilmemesi için aradaki bölgeye bir operasyon yapılmaktan çıkar doğrudan Kürtlere dönük bir saldırı anlamına gelir. Bunu da en başta çok doğal olarak Kürtler kabul etmeyecektir. İkincisi ABD hiçbir şekilde kabul etmeyecektir.”
‘OPERASYON RUSYA’DAN TEPKİ ALABİLİR’
Rusya’nın böylesi bir operasyona ilişkin tavrı da merak konusu olurken, Özuğurlu bu konuda şunları dile getirdi: “Rusya’nın dengeli bir tutum takınacağını düşünüyorum. Ama şu da var; son dönemde Rusya Astana konusunda ‘Kürtlerin masada olması’ vurgusunu yapmaya başladı. Daha önceden söylemleri vardı. Yine aynı şekilde Türkiye’nin Fırat Kalkanı Operasyonu’nda Rusya’nın ‘kabul edilemez’ açıklamaları vardı ama bu sefer iş artık daha da netleşmiş durumda. Dolayısıyla Rusya Kürtlerle ilgili tavrını daha net bir şekilde ortaya koyuyor. Bu Rusya’nın Kürtlerle ya da Kürtlerin Rusya ile anlaştığı bir durum anlamına gelmiyor. Ama oradaki bir dinamik olarak Rusya Kürtlerin farkında ve Suriye’ye müdahil devletlerden birisi olarak bu dinamiği karşısına almak istemiyor, kaybetmek istemiyor. Dolayısıyla bu artık böyle bir söyleme dönüşmüş durumda. Rusya’dan bir tepki gelebilir ama operasyonunun da hacmine bağlı olacaktır.”
‘EFRİN’E OPERASYON KAÇINILMAZ SICAK SAVAŞTIR’
Ancak Kürtleri, doğrudan Efrin’i hedef alacak bir operasyonunun “savaş” anlamına geleceği uyarısını yapan Özuğurlu, “Bunun ötesi zaten savaş demektir. Sıcak savaştır ki Türkiye şu anda bunu göze alamaz. Bu çok daha farklı, Kürtler artık Suriye’deki bu kazanımlarını korumakta kararlılar. Bunu defalarca ifade ettiler ve buna karşılık vereceklerini söylediler. Karşılık verdikleri anda da bu kaçınılmaz bir sıcak savaştır” diye konuştu.
‘İDLİB’E KARŞI EFRİN SEÇENEĞİ OLMAZ’
Türkiye’nin Efrin konusunda İdlib kartını açacağı yönündeki tartışmalara da değinen Özuğurlu, “Suriye medyası YPG’den hiçbir zaman silahlı bir örgüt olarak bahsetmez. Doğrudan halk savunma birlikleri olarak bahseder. Son dönemlerde gerginlikler oldu, karşılıklı açıklamalar oldu. Ama benim tahminin Suriye kendi topraklarında var olan, kendisiyle birlikte olan Kürtlerdir, Türkiye değil. Dolayısıyla Kürtleri Türklerin eline teslim etmez. Siyasetten de teslim etmek istemez çünkü orada Kürtlerin Türkiye tarafından bitirilmesi demek Suriye’nin de aynı zamanda Türkiye’ye karşı gelecekte kullanabileceği bir enstrümanın da olmaması demek. Kendisiyle birlikte aynı toprakları paylaştığı bir dinamiği kaybetmek istemez. Bu nedenle Efrin’e karşı İdlib gibi bir seçenek olacağını düşünmüyorum” değerlendirmesi yaptı.
‘İDLİB FİNAL OLACAKTIR’
İdlib bölgesinde yaşananlara ilişkin konuşan Özuğurlu, “İdlib operasyonunun zamanlaması konusunda bir tahminde bulunmak mümkün değil. Diğer taraflarda da çatışmalar var, ordu ağırlığını Deyr Zor tarafına vermiş durumda. Bir yandan da ÖSO, El-Kaide cihatçı militanlar ne kadar varsa oraya gönderiliyor. Ben Şam’dayken şunu duyardım; bütün bu çatışmaların İdlib’te sona ereceği yönünde bir söylem vardı. O zamanlar uzaktı ama bu şu an daha da somutlaşmış durumda. Artık finalde olacak fakat Türkiye’ye rağmen final olacak. Suriye aynı zamanda Türkiye’nin içerisinde bulunduğu faaliyetleri de unutmuş değil. Suriye savaşında sonuç alıcı yer olacak. Ama zamanlama konusunda kesin bir şey söylemek mümkün değil” diye kaydetti.