HDP MYK’si, partilerine yönelik yürütülen operasyonlara tepki göstererek, tasfiye sürecinin kanıksatılmaya çalışıldığını belirtti. HDP, yargıyı ise “Dün bunları yapanlar bugün vatan haini ilan edildiler” diyerek uyardı.
Halkların Demokratik Partisi’ne (HDP) yönelik gözaltı ve tutuklama operasyonları yeniden artmaya başladı. DBP Eş Genel Başkanı Mehmet Aslan’ın gözaltına alınmasıyla birlikte bu sabah aralarında muhabirimiz Deniz Nazlım ve HDP’lilerin bulunduğu çok sayıda kişi gözaltına alındı. Konuya ilişkin yazılı açıklama yapan HDP Merkez Yürütme Kurulu, operasyonların yargıya talimatla yürütüldüğüne işaret etti.
Açıklamada şöyle denildi:
“Hükümet ve bağımlı-taraflı yargı mensupları gözaltı ve tutuklamaların kanıksanır hale gelmesi için ellerinden geleni yapıyor. Birçok il ve ilçede partimize ve bileşenlerimize yönelik gözaltı ve tutuklamalar karşısında kimse hukuk yoluna başvurmasın, her hukuksuz tutum kabullenilsin istiyor. Ancak bu ruh hali yaygınlaşırsa, bu hukuksuzlukları sorgulanmadan devam ettirebileceğini biliyor.
‘ÇEKİLİN’ MESAJI VERİLİYOR
AKP Hükümeti, bu gözaltı ile Kürt halkının siyasi temsilcilerine, demokratik alanda çalışma yapanlara söz söyleme hakkı tanımayacağı mesajını veriyor. ‘Siz demokratik siyaset alanından çekilin, demokratik siyaset alanında olanları rehin alırım, tasfiye ederim’ demek istiyor. Onlarca belediye eşbaşkanı tutuklanmış, seçilmiş onlarca belediyesi kayyuma devredilerek gasp edilmiş bir siyasi partiden söz ediyoruz.
DBP EŞ BAŞKANLARI REHİN ALINMIŞ
Rehin alınmış olan DBP Eş Genel Başkanı Sebahat Tuncel’in yanı sıra Mehmet Arslan’ın da gözaltına alınmasının anlamı budur.
Ama siyasi iktidar ne yaparsa yapsın, HDP ve bileşenlerinin demokratik siyaset alanından çekilmesi, bu alanda bir tasfiyeyi kabullenmesi, bu tuzağa düşmesi söz konusu olmayacaktır. Bu alandaki kararlı duruş ve mücadele ile faşizan uygulamaların püskürtülmesi ve durdurulması sağlanacaktır.”
YARGIYA ELEŞTİRİ
Ayrıca açıklamada, “Hükümetin talimatıyla hareket ettikleri” belirtilen yargıda eleştirilerek, “Hazırlanan düzmece belgelere ve ‘gizli tanık’lara dayanan iddianameler birer birer çökmeye mahkumdur. Dün astığı astık kestiği kestik olan kimi savcı ve yargıçlar bugün ya yurtdışına kaçmış, ya görevden alınmış veya cezaevine atılmıştır. Dünün baş taçları bugün vatan haini ilan edilmişlerdir. Evrensel ve demokratik hukuk kurallarına, Türkiye’nin imzaladığı uluslararası demokratik sözleşmelere uygun olmayan davranışlar çıkmaz yoldur. Bugünkü hukuk dışı uygulamaların sahipleri, daha önce olduğu gibi yarın da hukuk ve demokrasi tarihine kara bir leke olarak geçeceklerdir” değerlendirmesi yapıldı.