İstanbullular bekçilik uygulamasının paramiliter güçlerin dışında yasallaştırılmış bir güç olduğunu belirterek, “Bu demokrasi mücadelesinin önünde bir sorundur. Gece bekçisi polis ve devlet terörünün en ufak birimidir. ‘Bir istihdam alanı açtık basitçe bekçilik yapıyoruz’ yalanlarına kanmıyoruz” dedi.
İstanbul’da nöbet tutacak ve İstanbul Emniyet Müdürü Mustafa Çalışkan’ın “Silahınızı kullanmakta tereddüt etmeyin” dediği 386 bekçi dün gece göreve başladı. Her mahallede “Gece Kartalları” ismi verilen iki bekçi nöbet tutacak. Polislerle birlikte nöbet tutacak bekçiler, devriye usulü güneşin batışından doğuşuna kadar görev yapacak. İstanbul Emniyet Müdürlüğü’nün açıklamasına göre 314 bekçi daha kentte göreve başlayacak.
‘BEKÇİ POLİS VE DEVLET TERÖRÜNÜN EN UFAK BİRİMİDİR’
İstanbul sokaklarında bekçiler göreve başlarken yurttaşların tepkileri de gecikmedi. Okmeydanı semtinde yaşayan Ergin Çelik, bekçilik uygulamasının halka saldırının bir başka adı olduğunu söyledi. Çelik, tekrardan uygulamaya konulan gece bekçisi yasasını halka karşı saldırının en alttaki aygıtlarından bir tanesi olarak gördüğünü söyledi. Çelik, uygulamanın paramiliter güçlerin dışında yasallaştırılmış bir güç olduğunu belirterek, “Bu demokrasi mücadelesinin önünde bir sorundur. Aynı bir polis ve devlet terörü olarak görüyorum. Gece bekçisi bunun en ufak birimidir. Bir istihdam alanı açtık öyle basitçe bekçilik yapıyoruz yalanlarına kanmıyoruz. Bekçilik yasası bu sokakları abluka altına alma, bir baskı aracı olarak kullanma biçiminde yeniden tasarlanmıştır. Halkı bu sokaklardan bu mahallelerden uzaklaştırmak ve sokmamak üzere bir denetim mekanizması olduğunu da biliyoruz. Bu bir denetim sağlama projesidir. Ama denetlenmesi gereken halk değildir, devletin kendisidir. Çünkü yolsuzluklar oradan çıkıyor. İhanetler oradan çıkıyor. Hainler oradan çıkıyor. Darbeciler oradan çıkıyor. O zaman dönüp bakılacak yer devletin kendisidir. Devletin, çürümüşlüğüne bir bakmaları lazım. O yüzden bu bekçi uygulamasını da devletin baskı ve denetim mekanizmaları olduğunu düşüyoruz” dedi.
‘BU YETKİ ART NİYETLİ’
Esnaf olan Baykal İzci ise, bekçilik siteminin eskisi gibi hırsızlığı önlemek adına değil tam tersi bir durum yaratacağını söyledi. Bekçilere silah kullanma yetkisinin verilmesine tepki gösteren İzci, “Zaten memlekette her türlü şey oluyor. Bir yetki onlara verilecekse ve bu yetki halka karşı kullanılacaksa bu hiç de güzel bir şey değil. Silah kullanma hakkını istedikleri gibi kullanacaklarsa bu kötü bir sistem. İnsan doğruları ve hataları ile yine insandır. Herkes senin gibi aynı şekilde düşünmek zorunda değildir. Her şey insan haklarına, kanunlara ve kurallara göre olmalıdır. Silah kullanması asla güzel bir şey değil. Bana da kullanabilir sana da herkese karşı da… Bu yetki art niyete dönüşmeye çok müsait ”dedi.
‘UYGULAMA KADINLAR AÇISINDAN KABUL EDİLEMEZ’
Gece bekçisi uygulamasının kadınları sokaktan uzaklaştırma amacı taşıdığını dile getiren Fulya Dağlı da, “Son dönemlerde de gördüğümüz gibi iktidarın toplumda inşa ettiği bir erkeklik var. Bir kadının sokakta ve yaşamda nasıl var olacağını söyleyen ve denetleyen erkekler de aslında buradan ürüyor ve türetiliyorlar. Diğer yandan kolluk güçleri de aslında bu toplam politikanın bir parçası olarak varlar. Polis de bunun bir parçasıydı. Şimdi yeni bir ayağı olarak da bekçiler geliyor. Bekçiler kadınların kamusal alanda düzenlemesini ayrıca bir misyon olarak üstelenecekler. Böylelikle hem kadınlar daha fazla tacize uğrayacaklar, diğer yandan da kadınların güvenli alanları bu bekçilerle ihlal edilecek” diye ifade etti.
Kadınlar olarak kamusal alanları özgürleştirebileceklerini söyleyen Dağlı, “İşin içine kolluk kuvvetleri girince o alanlar bizim için güvensizleşiyor. Daha fazla erkekleşiyor. Bu politikalar, bekçilerin sokağa inmesi ve kadınların kamusal alanda çekilmesi ve oradan uzaklaştırılması politikasından bağımsız değil” dedi.
Uygulamanın kadınlar açısından kabul edilemez olduğunu belirten Dağlı, “Kadınlar toplumsal muhalefetin en geri çekildiği dönemlerde dahi kendisini ortaya koyan bir irade ile ortaya çıkmışlardı. Bekçilere karşıda öyle boynu bükük sesini kısıp evine çekilip kalmayacak. Kendi iradesini ortaya koyacaktır. Belki de daha gelmeden bekçileri sokaklardan kovacak olan yine kadınlar olacaktır” diyerek tepki gösterdi.